Kaynak:Hürriyet
Türkiye’de terörün sonlandırılması hedefiyle kurulacak olan Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu için süreç hızlanıyor. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un, komisyonda yer almayı taahhüt eden siyasi partilere, üyelerini belirlemeleri yönünde çarşamba günü resmi bir çağrı yapması planlanıyor.
Parlamentoda grubu bulunan partilerden AK Parti, CHP, DEM Parti, MHP ve Yeniden Refah Partisi (YYP) komisyona temsilci gönderecekken, İYİ Parti bu oluşumun dışında kalmayı tercih etti. Ayrıca, mecliste grubu olmayan ancak temsil edilen diğer partilerin de birer üye ile komisyona katkı sunacağı ifade edildi. Bu katılımla birlikte komisyonun üye sayısının 35 ile 40 arasında olması öngörülüyor. AK Parti kurmayları, mevcut siyasi gerilimlere rağmen CHP’nin “terörsüz Türkiye” hedefine yönelik sergilediği yapıcı tutumu olumlu karşılıyor. Benzer şekilde, DEM Parti ve MHP de CHP’nin katılımının, sürecin sağlıklı işlemesi bakımından kilit bir rol oynadığını değerlendiriyor.
Bu komisyon, Meclis İçtüzüğü’nde tanımlanan sürekli bir uzmanlık komisyonu statüsünde olmayacak. Edinilen bilgilere göre, komisyonun görev tanımı, yetkileri, karar alma usulleri ve çalışma süresi gibi detaylar, parti grup yöneticilerinin ortak imzasıyla hazırlanacak özel bir protokolle belirlenecek. Komisyonun alacağı kararların, önemli meselelerde basit çoğunluk yerine “nitelikli çoğunluk” esasına dayanması bekleniyor. İçtüzüğe bağlı bir komite olmadığından, alınacak kararların yürütme, yasama organları ve partiler için birer “tavsiye” hükmünde olacağı belirtiliyor. Buna karşın, geniş bir mutabakatla alınan tavsiyelerin süratle uygulamaya konulma ihtimali oldukça yüksek.
Komisyonun yol haritası hazırlama çalışmalarına paralel olarak, Irak’ın kuzey bölgesinde yaklaşık 100 kampı bulunan PKK’lı teröristlerin silah bırakma sürecinin iki ila beş aylık bir zaman diliminde tamamlanması hedefleniyor. Bu süreçte Meclis komisyonu, örgütten ayrılanların toplumsal hayata yeniden entegrasyonu, olası soruşturma muafiyetleri ve atılacak diğer iyi niyet adımlarını içeren kapsamlı bir eylem planı oluşturacak. Bazı tutukluların serbest kalması için yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulmayabilir. Örneğin, eski HDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile eski milletvekili Leyla Güven gibi isimlerin tahliyesi, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından lehlerine verilen kararların uygulanmasıyla mümkün hale gelebilir. Ayrıca, hasta ve ileri yaştaki mahkumların da cezaevlerinin idari gözlem kurulları ve denetimli serbestlik kararlarıyla tahliye edilebileceği belirtiliyor.
KAYNAK: HÜRRİYET/ BÜLENT SARIOĞLU