Sana Göre Haber

Türkiye ile Tunus arasında Kültür Köprüsü

Kuzey Afrika’nın Akdeniz’e açılan kapısı olan Tunus, Türkiye açısından tarihi ve kültürel bağları güçlü bir ülke. Bu bağlamda Tunus’ta yürütülen diplomatik ilişkiler, sadece siyasi ya da ticari boyutla sınırlı değil; aynı zamanda kültürel temaslarla da zenginleşiyor. Gönderdikleri Beyler vasıtasıyla yönettikleri bu uzak coğrafyadaki şirin ülkeye, Osmanlılar ufak dokunuşlarla dâhil olmuş. Buna rağmen yemeğinden mimarîsine, insanlarından geleneklerine kadar Osmanlı’nın izlerini burada bolca görmek mümkün…

Türkiye Cumhuriyeti Tunus Büyükelçisi olarak göreve başlayan Ahmet Misbah Demircan ile hem yeni görevini hem de kültür diplomasisinin bu coğrafyadaki yeri üzerinde konuştuk.  

İstanbul’daki belediyecilik ve Kültür Bakan Yardımcılığı tecrübesinden sonra Tunus gibi tarihi anlamda yakınlık duyduğu bir ülkede görev almak, onun için aynı zamanda kişisel bir yolculuk da olmuş. ‘Bir gün büyükelçi olurum aklımda yoktu’ diyen Ahmet Misbah Demircan, Tunus’ta Türkiye’nin bayrağını dalgalandırırken kültürün ve ticaretin gücüne inanıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Tunus Büyükelçisi Ahmet Misbah Demircan, bu topraklara ilk kez bir öğrenci olarak adım attığında, yıllar sonra aynı ülkede büyükelçi sıfatıyla Türkiye’nin sesi olacağını tahmin bile edemediğini belirtti.

BENİM İÇİN HEYECAN VERİCİ BİR GÖREV

Göreve atandığınızda neler hissettiniz? Bu süreç sizin için nasıl bir anlam taşıyor?

Tabii ki çok heyecanlıyım. Üniversite yıllarında siyaset bilimi okumak istedim ama İlahiyat Fakültesi’ni kazandım. Yine de yönümü değiştirmedim; yüksek lisansımı Siyaset Bilimi’nde, özellikle Orta Doğu Siyaseti ve Uluslararası İlişkiler üzerine yaptım. Arapçayı geliştirmek için özellikle Tunus’u tercih ettim. Bu ülkeye yıllar boyunca gelip gittim. Belediye başkanlığı ve bakan yardımcılığı görevlerinden sonra arzu ettiğim diplomatik bir misyona, üstelik çok sevdiğim bir ülkede gelmiş olmak benim için çok anlamlı. Adeta başladığım noktaya bir daire çizerek geri döndüm.

BİR GÜN BÜYÜKELÇİ OLACAĞIM HİÇ AKLIMDAN GEÇMEDİ

Türkiye’yi temsil etmek nasıl bir sorumluluk? Diplomatik misyonunuzu nasıl tanımlarsınız?

Ülkemizi temsil etmek çok büyük bir onurdu. Burada devlet kurumlarıyla olduğu kadar diğer ülkelerin temsilcileriyle de temas halindeyiz. Sadece Tunus’la değil, Türkiye’nin genel dış politika vizyonunu da anlatma sorumluluğumuz var. Açıkçası belediyecilik ve bakanlık dönemimde böyle bir görevi hayal etmiyordum. Ama şimdi geçmişte kurduğum ilişkiler sayesinde, bu tecrübeyi uluslararası alana taşımak fırsatım oldu. Türkiye’den tanıdığımız sanayiciye, yatırımcıya, kültür insanına burada yeni bir pencere açmak bizim görevimiz.

SİYASETİN TEMEL GÖREVİ TOPLUMUN REFAHINI ARTIRMAYI HEDEFLEMELİ

Sizi rehberlik eden temel ilkeniz nedir? Önceki görevleriniz bu anlamda ne kazandırdı?

15 yıllık belediye başkanlığı ve ardından bakanlık tecrübem bana gösterdi ki, siyasetin esas amacı toplumun refahını artırmaktır. Refah dediğimiz şey sadece ekonomik değil; istihdamdan eğitime, sosyal yaşamdan kültüre kadar pek çok alanı kapsar. Dış politikamız da bu vizyonla yürütülmeli. Diplomasi yalnızca masalarda değil, iş birliği projelerinde, yatırımlarda, sanayi ve kültürde de kendini göstermelidir.

BU İŞ TİCARETTEN BAŞLIYOR AMA KÜLTÜRLE DERİNLEŞİYOR

Göreve başlar başlamaz ilk ne tür adımlar attınız?

Daha göreve gelmeden Türkiye’de DEİK ile bir araya geldim. İş Konseyi aracılığıyla yaklaşık 500 kişilik bir iş dünyası grubunun Tunus’a gelişi organize edildi. Ticaret üzerinden başlamak, hem sanayiye hem de kültürel ilişkilere zemin hazırlıyor. Çünkü ticaret erbabının kurduğu bağlar, uzun vadeli ve güvene dayalı oluyor. Tunus zaten Türkiye’yi tanıyan bir ülke, bu avantajı ekonomik ilişkilere dönüştürmek gerekiyor.

BÖLGEYİ TANIMADAN DİPLOMASİ YAPILAMAZ

<!–

Gözden kaçırmayın

–>



Siyonistler Türkiye’de Dezenformasyon Yayıyor

Görev yaptığınız ülkeyi tanımak için nasıl bir yöntem izlediniz?

Diplomaside birebir ilişki kurmak çok önemlidir. Görev yaptığınız ülkenin şehirlerine gitmek, insanlarını tanımak, yerel dinamikleri anlamak, bu işin olmazsa olmazı. Gördüğüm her şehirde, Türkiye’den hangi şehirle eşleştirilebilir diye düşünüyorum. Bu, kültürel bağların kurulmasına büyük katkı sunuyor.

KÜLTÜRE DAYANMAYAN İLİŞKİ ANLAMINI BULAMAZ

Kültür diplomasisi neden bu kadar önemli?

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi, “Şehirler olmasa, istinat noktası olmasa kaldıracın ne kıymeti olur ki?” Kültür, şehirde, toplum içinde oluşur. Kültürsüz bir diplomasi yüzeyseldir. Kardeş şehir projeleri, üniversiteler arası iş birlikleri, kültür merkezleri, hepsi kültürel diplomasi başlığı altında değerlendirilmeli. Bunlar kalıcı bağların temelini atar.

KÜLTÜREL İŞBİRLİKLERİ HARİCİYECİNİN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRIR

Kültür, diplomatlar için bir araç olabilir mi?

Elbette. Nasıl ki bir insanı sosyal medya hesabından tanımaya çalışıyoruz; toplumları da kültürleriyle tanırız. Diplomat, yalnızca devletlerarası ilişki kurmaz, aynı zamanda halklar arasında da köprü kurar. Bu köprünün ayakları kültürel anlayıştan geçiyor. Hariciyecilik yapan birinin işini en çok kolaylaştıran şey de budur.

DİPLOMASİ ÖNCE OKULDA, AİLEDE BAŞLAR

Genç diplomat adaylarına neler önerirsiniz?

Diplomasi sadece büyükelçiliklerde öğrenilmez; hayatın içindedir. Okulda, arkadaş çevresinde, ailede, çarşıda, pazarda… Üslup her şeydir. Güzel söz, kırmadan konuşmak, sabırlı olmak; tüm bunlar diplomasi becerisidir. Genç arkadaşlara tavsiyem, bu kondisyonda kendilerini şimdiden eğitmeleri. Diplomasiye hazırlanmak, meslekten önce bir hayat tarzını benimsemekle başlar.

DİPLOMASİNİN KALBİNE KÜLTÜR YOLUYLA DOKUNMAK

Büyükelçi Ahmet Misbah Demircan’ın Tunus’taki diplomatik misyonu, sadece siyasi görüşmelerle sınırlı kalmayan, toplumlar arasında kalıcı bağlar kurmayı hedefleyen bir anlayışı temsil ediyor. Kültür diplomasisi, onun diplomatik vizyonunun merkezinde yer alıyor. Bu yaklaşım, Türkiye’nin dış politikada daha derin, daha insani, daha sürdürülebilir ilişkiler kurmasına önemli katkılar sunuyor.

Sayın Demircan, bizlere zaman ayırdığınız için çok teşekkür eder, ülkemizi temsil ettiğiniz bu kutsal görevinizde başarılar dileriz.

Kaynak: FEVZİ AKARGÜL

Exit mobile version