İstanbul Valisi Davut Gül, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “15 Temmuz Sempozyumu”nda bir konuşma yaptı. Etkinlik, Vali Gül ile birlikte Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Çalışkan, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Eyüp Debik, 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç ve 15 Temmuz Gazisi ile Şehit eşi olan Vahide Şefkatlioğlu’nun da aralarında bulunduğu geniş bir davetli topluluğunu bir araya getirdi. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı, ardından 15 Temmuz gecesindeki olaylara odaklanan bir kısa filmin gösterimiyle devam etti. Sempozyumda ayrıca şehitlerin ruhu için Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Sempozyumda bir konuşma yapan İstanbul Valisi Davut Gül, millet olarak çok sayıda hadise tecrübe ettiğimizi fakat bunları bazen merhametimizden, bazen de başka nedenlerden ötürü süratle unuttuğumuzu belirtti. Bu unutkanlığın, yeni bir durumla karşılaşıldığında sorgulama eksikliğine yol açtığını ifade etti. “Dokuz sene uzun bir zaman dilimi değil. Bahsettiğimiz, tanık olduğumuz ve yaşadığımız bu olaylar yalnızca dokuz yıl önce gerçekleşti,” diyen Gül, hadisenin son derece taze olduğuna dikkat çekti. Vali Gül, olayı bizzat yaşamış gazilerin ve şehit yakınlarının hala hayatta olduğunu, üzerinden elli, yüz veya iki yüz sene gibi uzun bir zaman geçmediğini vurguladı. Bu durumdan çıkarılması gereken dersler olduğunu belirten Gül, Türkiye’nin daha önce pek çok darbe görmüş olmasına rağmen 15 Temmuz’un klasik bir darbe olarak nitelendirilemeyeceğini, bunun bir işgal girişimi olduğunu söyledi. Bu ihaneti planlayanların, yabancı istihbarat servislerinin güdümündeki FETÖ terör örgütü çatısı altında, toplumun ve Silahlı Kuvvetler gibi kamu kurumlarının içine sızmış, komşumuz, akrabamız veya mesai arkadaşımız olabilen kişiler olduğunu dile getirdi. “ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREV, BU OLAYI GERÇEKLERİYLE KAVRAYIP AKTARMAKTIR” Vali Gül, konuşmasının devamında, “Cumhurbaşkanımızın cesareti ve kararlılığı, milletimizin sağduyusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi başta olmak üzere kurumlarımızın gösterdiği direniş sayesinde bu girişim püskürtüldü,” dedi. FETÖ’nün en yoğun sızmayı Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine yapmış olmasına rağmen, bu ihanete karşı en büyük mücadeleyi yine TSK içindeki devletine ve milletine sadık askerlerin verdiğini vurguladı. Benzer şekilde, emniyet teşkilatına sızılmış olsa da en etkili karşılığın yine vatansever polisler tarafından verildiğini belirtti. Gül, “Özetle, 85 milyon vatandaşımızın her biri, kimisi gazilik, kimisi şehitlik mertebesine ulaşmış olsun ya da olmasın, bu amaçla sokağa dökülmüştür. Bizim sorumluluğumuz, bu meselenin bir daha yaşanmaması için gerçekleriyle birlikte anlamak, anlatmak ve hafızamızı diri tutmaktır. En önemlisi ise birliğimizi, bütünlüğümüzü ve kardeşliğimizi korumaktır,” şeklinde konuştu. Sözlerini, “Bu uğurda bedel ödeyen şehitlerimize, onların yakınlarına ve gazilerimize yönelik minnet ve şükran duygularımızı sonsuza dek sürdüreceğiz. Bu vesileyle, şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, gazilerimize ise sağlık ve afiyetler diliyorum” ifadeleriyle tamamladı.
