Dışişleri Bakanlığı binasının lobisinde ve girişinde bir araya gelen çalışanlar, kişisel eşyalarıyla binadan ayrılan meslektaşlarına alkışlarla destek verdi. İşten çıkarma sürecinin başlayacağı, bir gün öncesinde ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Michael J. Rigas tarafından personele yollanan bir e-posta ile bildirilmişti. Söz konusu işten çıkarmaların, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Mayıs ayında ilan ettiği yeniden yapılandırma planı kapsamında gerçekleştirildiği belirtiliyor. Rubio, kurumu “şişirilmiş” ve “bürokrasi tarafından boğulmuş” olarak nitelendirmişti. ABD Dışişleri Bakanı, yapılan düzenlemelerin Bakanlığı temel Amerikan değerleriyle daha fazla bütünleştireceğini vurgulayarak, aynı zamanda “radikal siyasi ideoloji” merkezlerinin de kurumdan arındırılacağını dile getirdi. Binadan ayrılırken kapı önünde kendisini bekleyen arkadaşlarıyla vedalaşan Olga Bashbush, Anadolu Ajansı kameralarına yakasındaki 20 yıllık hizmet rozetini gösterdi ve şu ifadeleri kullandı: “Biz burada, Amerikan Anayasası’nı ve Amerikan değerlerini korumak için bulunuyoruz. Bunu yaptık da. Hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat yönetimlerde görev yapma onuruna sahip oldum. Ben, ABD Anayasası’na hizmet ediyorum ve şu anda işimize son veriliyor olması büyük bir trajedi.” Gelecek ay kurumdaki 15. hizmet yılını tamamlayacak olan ancak kimliğinin gizli kalmasını isteyen bir diğer personel de durumun ciddiyetini vurguladı. İşten çıkarılan çalışan, yaşadığı derin üzüntüyü ve sarsıntıyı belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Bugün, Dışişleri Bakanlığı’nda büyük bir özveriyle çalışan birçok kamu görevlisi için gerçekten çok üzücü bir gün. Ben de gerçekten çok üzgünüm, derinden sarsıldım. Biliyorsunuz, hepimiz bu işe yüreğimizi koyduk ve şu anda yaşananlar yıkıcı bir durum.” ABD medyasına sızdırılan bir Bakanlık içi yazışmasına göre, işten çıkarmaların toplam 1353 kişiyi etkilediği ortaya çıktı. Belgeye göre, görevine son verilen personelin 1107’sini memurlar, 246’sını ise diplomatlar oluşturuyor.