Şirketlerin sürdürülebilir büyümeyi sağlamak ve operasyonel dayanıklılıklarını artırmak amacıyla iş gücü mobilitesinden ne şekilde faydalanabileceklerini mercek altına alan bir araştırma, bu alanı etkileyen ana dinamikleri ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, artan maliyet baskıları ve iş gücü piyasalarındaki belirsizlikler, şirketleri yetenek açığı sorununa bir çözüm olarak stratejik bir yaklaşımla çalışan mobilitesine yönelmeye teşvik ediyor. Çalışmaya katılan kuruluşların bu zorlukların üstesinden gelmek için üç temel alana odaklandığı görülüyor: GenAI’dan yararlanma, mevcut çalışanların yetkinliklerini artırma ve organizasyon içi pozisyon değişikliklerini teşvik etmek amacıyla iş gücü mobilitesini kullanma. Araştırma, firmaların iş gücü mobilite programlarını daha verimli hale getirmek için yapay zekâ teknolojilerinden faydalanması gerektiğinin altını çiziyor.
**GenAI kullanımı yüzde 60 oranında arttı**
Küresel düzeyde iş gücü mobilitesi profesyonelleri arasında GenAI kullanımının yaklaşık yüzde 60 oranında yükseldiği ve yüzde 35’inin bu teknolojiyi aktif olarak kullandığı tespit ediliyor. Bunun yanı sıra, şirketler beş temel kritere göre üç farklı gruba ayrılmaktadır: iş gücü mobilitesi fonksiyonlarının kurumsal hedeflerle uyumu, otomasyon ve dijitalleşme düzeyi, yetenek yönetiminde mobilitenin rolü, sunulan esneklik seviyesi ve dış kaynak kullanımı. En ileri düzeyde, yani gelişmiş iş gücü mobilitesi programlarına sahip olan şirketlerin, yüzde 10’luk bir gelir artışı sağlama ihtimalinin iki kattan daha fazla olduğu belirtiliyor. Bu bulgu, esnek ve küresel iş gücü mobilite stratejilerinin benimsenmesinin, şirketlerin daha geniş bir yetenek havuzuna erişim sağlaması ve iş gereksinimlerine daha çevik bir şekilde yanıt vermesi açısından ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
**Üst düzey pozisyonlarda bekleme süresi bir yıla yaklaşıyor**
Araştırmanın sonuçları, küresel yetenek talebindeki artışla birlikte, işverenlerin yüzde 48’inin operasyonel ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte çalışan bulmakta zorlandığını gözler önüne seriyor. Ayrıca, şirketlerin yüzde 74’ü için üst düzey pozisyonların doldurulması bir yıldan daha uzun sürebiliyor. Araştırma bulguları, iş gücü mobilitesinin kurumsal büyümeyi destekleme, yetenekleri çekme ve elde tutma süreçlerindeki hayati rolüne dikkat çekiyor. Katılımcıların yüzde 85’i, mobilite görevlerinin kariyerler için bir dönüm noktası olabileceğini düşünürken, yüzde 48’i bu tür deneyimlerin çalışanların mevcut işverenleriyle kalma eğilimini artırdığını ifade ediyor. İş gücü mobilite programlarını daha geniş organizasyonel ve yetenek hedefleriyle bütünleştiren firmaların, yüzde 10’luk bir gelir büyümesi yakalama olasılığının daha yüksek olduğu da saptanmıştır. Gelişmiş iş gücü mobilitesi fonksiyonları, verimliliği yükselterek maliyetlerin düşürülmesine katkıda bulunuyor.
EY araştırmasına göre, iş gücü mobilitesi alanında çalışan profesyonellerin büyük bir kısmı için maliyetleri düşürmek öncelikli bir hedef. Gelişmiş iş gücü mobilitesi fonksiyonları; performans değerlendirmeleri (yüzde 68), gelir üzerindeki etki (yüzde 63), görevlendirme sonrası terfi oranları (yüzde 59) ve açık pozisyonları doldurma süresi (yüzde 53) gibi metrikleri izlemede daha başarılı oluyor. Ek olarak, gelişmiş fonksiyonların, benzerlerine kıyasla iki kat daha fazla tam otomatikleştirilmiş ve dış kaynaklı süreçlere sahip olması da öne çıkıyor. Bu stratejik yaklaşım, giderek zorlaşan ekonomik koşullarda verimliliğin artırılmasını sağlıyor.
GenAI, rutin doküman hazırlığı veya çok sayıda fonksiyondan veri toplayıp analiz etme gibi tekrarlayan görevlerin bir bölümünü devralarak, iş gücü mobilitesi profesyonellerinin İK ve yönetim ekiplerine daha üst seviye stratejik yetenek danışmanlığı sunmasına imkân tanıyor.
Araştırma, mobilite profesyonellerinin GenAI’ı kullanmaya her zamankinden daha hazır olduğunu teyit ediyor. Katılımcıların yüzde 70’i, GenAI teknolojisinin iş fonksiyonlarını pozitif yönde dönüştüreceğine ve esnek çalışma modelleri, çalışan verimliliği ve risk yönetimi gibi konularda önemli faydalar sağlayacağına inanıyor. Çalışmada, GenAI’ı düzenli olarak kullanan mobilite profesyonellerinin oranının bir önceki yılki yüzde 22 seviyesinden yüzde 35’e çıktığı da vurgulanıyor.
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı Gökhan Gümüşlü, GenAI’ın iş gücü mobilitesini ve şirketleri dönüştürme potansiyeline sahip güçlü bir araç olduğunu, ancak yaratacağı değerin çalışanların yetkinliklerine sıkı sıkıya bağlı olduğunu belirtti. Gümüşlü, açıklamasına şöyle devam etti:
“Şirketlerin bu teknolojinin tam potansiyelinden yararlanabilmesi için çalışanlar da gerekli becerilere sahip olacak şekilde donatıldığında, teknolojiyle birleşen çalışan gücü ve stratejik konulara daha fazla odaklanmak için kazanılan zaman, güçlendirilmiş mobil iş gücünü destekleyecektir. Ayrıca mevcut jeopolitik ve ekonomik zorluklar da dikkate alındığında, şirketlerin iş gücü mobilite stratejilerinin önemini göz ardı etmemesi kritik bir nokta oluyor.”