Sana Göre Haber

15 Temmuz Şehidi Dursun Acar’ın Abisi, Darbe Gecesindeki Son Konuşmalarını Anlattı

Dursun Acar, 15 Temmuz’daki FETÖ darbe girişimi sırasında Ankara Gölbaşı Özel Harekat Başkanlığı’nın sorumlu müdürü olarak görev yaparken düzenlenen hava saldırısında şehit düşmüştü. Vefatının yıl dönümünde rahmet ve şükranla yad edilen Acar’ın acısı, ağabeyi Necati Cumali Acar’ın yüreğinde 9 yıldır ilk günkü tazeliğini koruyor. Aslen Artvinli olan ve mesleği gereği 15 senedir Erzurum’da ikamet eden ağabey Acar, kardeşi şehit 3. Sınıf Emniyet Müdürü Dursun Acar’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşamaya devam ediyor.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Necati Cumali Acar, kardeşine duyduğu büyük hasreti dile getirerek, her ay iki defa Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Küplüce köyündeki kabrini ziyaret ettiğini belirtti.

Kardeşinin daha önce hendek barikat operasyonlarında görev yaptığını ve bu sırada yakın silah arkadaşlarını kaybettiğini hatırlatan Acar, onun her zaman şehit ailelerinin yanında olduğunu vurguladı. Ağabey Acar, “Dursun, şehit aileleriyle iç içeydi, ‘bana da bir gün sıra gelir mi, gelmez mi’ diye hep konuşurdu. Allah nasip etti, o da böyle bir mertebeye erdi, gururluyuz. Allah bir daha o günleri yaşatmasın.” şeklinde konuştu.

Olay gecesi yaşananları aktaran Acar, kardeşi Dursun Acar’ın o gece nöbetçi müdür olarak Ankara’da güvenliği sağlamakla görevli olduğunu ifade etti. Hain darbe girişiminin yaşandığı gece kardeşiyle yaptığı son görüşmeleri ve mesajlaşmaları şu sözlerle anlattı:
“Kardeşimle 1-2 görüşmemizde ‘abi (darbe girişimi) böyle bir durum var, tüm arkadaşları göreve çağırdım’ dedi. Sürekli ‘iyiyim’ diye mesaj yazıyordu. Ülkenin durumunu televizyondan izlerken 22.00-23.00 civarı ‘dairenin bir kısmına saldırdılar’ diye mesaj attı. Orada tedbir aldıklarını ve onunla uğraştığını söyledi. Yarım saat geçmeden onlara da saldırdılar, sonra bir mesaj daha attı ve arkadaşlarını kaybettiğini söyledi. 10-15 dakika sonra haber alamadık ve bizim de başımıza gelen bir durum olduğunu anladık.”

Saldırının şiddetine dikkat çeken Acar, o gece yaşanan dehşeti şu ifadelerle dile getirdi: “PKK’ya atılmayan mermilerin bizim çocuklara atıldığını duyduk. Attıkları bombalar, tüfeklerinin plastik aksamlarını eritmiş, demir aksamları kalmıştı. O gece o kadar yanıcı bombalarla saldırmışlar. Uçaktan atılan bombayla kasığından şarapnel parçasıyla yaralanmış. Oraya atılan bomba, yaklaşık 5 metre derinlik sağlamış. Allah onları kahretsin, vatan sağ olsun.”

Acar, kardeşinin şehadete ermeden hemen önce görüştüğü bir polis arkadaşının, Dursun Acar’ın son anlarını kendisine aktardığını belirtti. O anlar şöyle anlatıldı: “Diyor ki ‘beraber çıktık, telefon geldi, büroya dönmesi gerekti, sen dönme, araçla devam et, ben döneceğim’ dedi. Tam adımını atınca bombalar aşağıya geliyor, daireye girerken şehit oluyor.”

Exit mobile version