310 Kiloluk Umutsuzluktan İlk Adımlara: Bir Cümlenin Değiştirdiği Hayat ve Başarılı Ameliyatın Öyküsü

İHA Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2025 15:56

310 kilogram ağırlığıyla yatağa mahkum bir hayat süren hasta, ağır bedeniyle olan mücadelesinden başarılı bir tüp mide operasyonu sayesinde zaferle ayrıldı. Geçmişte nefes almanın bile bir çileye dönüştüğü ve “Ölmek için Allah’a dua ettim” diyerek umutsuzluğunu dile getirdiği zorlu günlerin ardından, hasta hastaneden kendi adımlarıyla ayrıldı.

Haberin Devamı

Aydın’ın Nazilli ilçesinde ikamet eden 49 yaşındaki Barış Yıldırım, 310 kiloyu aşan ağırlığı sebebiyle uzun bir zamandır yatağa bağımlı bir yaşam sürdürmekteydi; bu süreçte nefes alıp vermek ve konuşmak gibi temel eylemler dahi kendisi için büyük bir zorluk haline gelmişti. Yıldırım’ın yaşamındaki dönüm noktası ise Obezite Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Raşid Aykota tarafından yapılan laparoskopik sleeve gastrektomi, yani tüp mide ameliyatı oldu.

Yıldırım, hastaneye başvurduğunda oturma ve hareket etme gibi temel motor fonksiyonlarını yitirmiş, hayati faaliyetlerini sürdürmekte ve kişisel ihtiyaçlarını karşılamakta ciddi zorluklar yaşıyordu. Bu durum üzerine, bir aylık kapsamlı bir hazırlık dönemi başlatıldı ve multidisipliner bir ekip çalışmasıyla operasyona hazırlandı. Operasyon, özel bariatrik cihazlar ve yüksek taşıma kapasitesine sahip sistemler kullanılarak, tam donanımlı bir ekibin gözetiminde gerçekleştirildi. Süreç, kardiyoloji, dahiliye, anestezi, gastroenteroloji ve diyetisyen uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından adım adım yönetildi. Başarıyla tamamlanan cerrahi müdahalenin ardından 310 kilogramlık hasta, şaşırtıcı bir hızla iyileşme gösterdi. Kendi desteğiyle ayağa kalkıp ilk adımlarını atması, yıllar sonra yeniden yürümenin ve rahat nefes almanın ne anlama geldiğini hatırlamasıyla sonuçlandı. Taburcu anında ise hasta, yaşadığı duygusal anlar nedeniyle gözyaşlarını tutamadı.

Haberin Devamı

Gerek Türkiye’de gerekse uluslararası alanda obezite cerrahisindeki başarılarıyla tanınan Doç. Dr. Muhammed Raşid Aykota, operasyon sürecini şu sözlerle değerlendirdi:

“Barış Bey bize geldiğinde sadece 310 kiloluk bir bedeni değil, aynı zamanda ağır bir umutsuzluğu da taşıyordu. Nefes almakta güçlük çeken, hareket edemeyen bir hasta olarak yaşam mücadelesi veriyordu. Ancak biz ona baktığımızda gördüğümüz şey, bir hasta değil; hayata tutunmak isteyen güçlü bir insandı. Tüp mide ameliyatı, basit bir operasyon değil; detaylı hazırlık ve disiplin gerektiren bir süreçtir. Bir ay boyunca multidisipliner ekibimiz – kardiyoloji, dahiliye, anestezi, diyetisyen ve hemşirelerimiz titizlikle çalıştı. Bu sadece bir cerrahinin değil, bir ekip çalışmasının zaferidir. Ameliyat sonrası süreçte Barış Bey’in attığı her adım, sadece onun değil, bizim için de bir umut kaynağı oldu. Bugün onun kendi başına yürüyerek taburcu olması, hayata yeniden tutunması, biz sağlık çalışanları için en büyük ödüldür. Buradan benzer durumda olan herkese seslenmek istiyorum: Doğru yöntemler, kararlılık ve destekle bu sorunun üstesinden gelinebilir. Biz, sadece bedenleri değil, hayatları değiştirmek için buradayız. Barış Bey ve ailesinin bu süreçteki sabrı ve inancı için teşekkür ediyorum. Bu başarı, onların inancı ve ekibimizin emeğiyle mümkün oldu. Hep birlikte gösterdik ki; doğru zamanda doğru adımlar atıldığında, imkansız gibi görünen her şey mümkündür”.

Haberin Devamı

**ZAMAN GELDİ, ÖLMEK İÇİN DUA ETTİM**

Aşırı kilolarının getirdiği sıkıntıları ve tüp mide ameliyatı olmaya nasıl karar verdiğini anlatan hasta Barış Yıldırım ise yaşadığı çaresizliği şu ifadelerle aktardı: “Bu kilonun altında sadece vücudum değil, ruhum da eziliyordu. Nefes almak bile işkenceydi. Eşim, oğlum, ailem Hepsi yanımdaydı ama ben kendimi her geçen gün biraz daha yok olurken hissediyordum. Yeri geldi, ölmek için dua ettim. Çünkü yaşadığım şey hayat değil, bir bekleyişti Sessiz, çaresiz bir bekleyiş. Sonra bir gün doktorumla tanıştım. O bana sadece tıbbi bilgiler anlatmadı, gözümün içine bakıp dedi ki: ‘Birlikte değiştirebiliriz.’ İşte o anda ilk defa inandım. Bir umut doğdu içimde. Ameliyat kolay olmadı, süreç zorluydu ama ben bugün yürüyebiliyorum. İlk adımlarımı attığım gün, yıllardır ilk kez gerçekten yaşadığımı hissettim. Oğlumla birlikte dışarı çıktık Eşimle el ele yürüdük Bunlar küçük mutluluklar gibi görünebilir ama benim için bir ömre bedel. Benim gibi olan herkese söylemek istiyorum: Umutsuz olmayın. Obezite bir son değil. Mücadele edince, doğru insanlarla karşılaşınca, yeniden doğmak mümkün. Allah emeği geçen herkesten razı olsun”.

Haberin Devamı

**”OĞLUMUZ BABASIYLA DIŞARI BİLE ÇIKAMIYORDU”**

Bu meşakkatli yolculukta eşini bir an bile yalnız bırakmayan Arzu Yıldırım ise ailecek yaşadıkları zorlukları şu sözlerle anlattı: “Barış yıllardır yatağa bağımlıydı. En çok da oğlumuz etkileniyordu. Henüz 23 yaşında; babasıyla dışarı çıkmamış, el ele yürümemiş bir genç. Bizim için bu sadece bir sağlık sorunu değil, ailece yaşadığımız bir yoksunluktu. Evde her şey sessizdi. Barış nefes almakta zorlandıkça biz de nefes alamıyorduk. Geceleri acaba sabaha çıkar mı diye uyanık beklediğimiz çok oldu. Oğlumuzun gözleri önünde yavaş yavaş kayboluyordu babası Ama o karanlık dönemi geride bıraktık. Dr. Aykota ve ekibi bize sadece bir ameliyat değil, bir hayat armağan etti. Barış şimdi yürüyebiliyor, nefes alabiliyor ve en önemlisi artık oğluyla birlikte dışarı çıkabiliyor. İlk kez baba-oğul birlikte yürüdüler Bu bizim için bir hayaldi. Ne kadar teşekkür etsek az”.

Haberin Devamı