Bakan Yardımcısı Gümen, katıldığı bir televizyon yayınında şap hastalığının, çift tırnaklı hayvanları etkileyen, ölümcül olmamakla birlikte verim kayıplarına yol açan viral ve bulaşıcı bir nitelik taşıdığını belirtti. Hastalığın süratle yayıldığına işaret eden Gümen, Şap Enstitüsü’nün senede 50 milyondan fazla doz aşı imal ettiğini, bu aşıların bir bölümünün yurt içi ihtiyacı karşılarken, arta kalan kısmının da Azerbaycan’a sevk edildiğini dile getirdi.
Aşının şap ile mücadeledeki en kritik unsur olduğunun altını çizen Gümen, “2023 senesinde Sat-2 serotipi ülkeye ilk defa girdiğinde benzer bir mücadele stratejisi izlenmişti. O dönemde 49 gün boyunca tüm ülkede hayvan hareketliliği denetim altına alınmıştı” şeklinde konuştu.
**Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü Türkiye’yi Örnek Gösterdi**
Gümen, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün 2023-2024 dönemindeki mücadelede sergilenen başarı sebebiyle Türkiye’yi model olarak lanse ettiğini aktardı. Geçen sene şap hastalığı vakalarında yüzde 80 oranında bir düşüş sağladıklarını anımsatan Gümen, şu açıklamalarda bulundu:
“Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz üç aşılama kampanyasıyla hastalığı kontrol altına almayı başardık. Bu sene ise 12 Mayıs’ta yeni bir serotip olan Sat-1, Hakkari’nin Derecik ilçesi üzerinden ülkemize giriş yaptı. Duruma anında müdahale ederek Hakkari’de bütün hayvan hareketlerini durdurduk ve geriye dönük bir aylık tüm hayvan sevklerini mercek altına aldık. Ertesi gün Van ilimizde ikinci bir hayvan tespiti gerçekleştirdik. Hakkari ve Van’a 170 veteriner hekim yönlendirerek bölgenin aşılanmasını 6 gün içinde tamamladık. Temel gayemiz, kurban öncesinde hastalığın batı illerine ulaşmasını engellemekti ki bu konuda muazzam bir başarıya imza attık.”
**”Hastalık Görülmeyen İllerde Hayvan Hareketleri Serbest”**
Hayvan pazarlarının kapatılması kararının radikal bir önlem olduğuna vurgu yapan Gümen, sahaya 6 milyon doz aşı dağıtıldığını ve aşının koruyucu etkisi ortaya çıktıkça pazarların kademeli olarak açılacağını ifade etti. Aşının tek başına çözüm olmadığını, hayvan hareketlerinin de denetlenmesi gerektiğini söyleyen Gümen, “81 ilin tamamında hayvan pazarlarını kapattık ancak hayvan hareketlerini topyekûn yasaklamadık. Şu an için hastalığın bulunmadığı illerde hayvan hareketleri devam ediyor. Yalnızca hastalığın olduğu illerde hayvan hareketlerini durdurduk” dedi.
**TARPOL 4,1 Milyar Dolarlık Zarara Dikkat Çekmişti**
Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi’nin (TARPOL) raporunda geçen “4,1 milyar dolarlık kayıp” ifadesi hakkında görüşü sorulan Gümen, Türkiye’nin senelik hayvansal üretim değerinin 6-6,5 milyar dolar olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı: “4,1 milyar dolarlık bir zararın meydana gelmesi için bütün hayvancılığın bitme noktasına gelmesi gerekir. Böyle bir senaryo mümkün değildir. 6 milyon doz aşı yaptık. Aşılanan hayvanlar virüsle karşılaşsalar dahi hastalığı hafif semptomlarla atlatacaklardır. Bizim hesaplarımızda böyle bir rakam mevcut değil. Bunlar çok afaki rakamlar, yapılan bu hesaplama doğruyu yansıtmıyor.”
**Karkas Et Fiyatlarında Geri Çekilme**
Karkas et fiyatlarında yaşanan düşüş konusuna da değinen Gümen, şunları kaydetti:
“Bu seneki kurban bayramı sonrası et fiyatlarındaki gerileme ile geçen yılki düşüş arasında bir fark bulunmuyor. Fiyatlardaki düşüşün şap hastalığına bağlanması gerçekçi değil. Geçen sene kurban bayramından sonra fiyatlar nasıl düştüyse, bu sene de aynı durum yaşandı. Yaklaşık 2 ay sonra okulların açılması ve tüketimin artmasıyla fiyatlar yeniden yükselmeye başlayacaktır. Fiyatlardaki aşırı yükseliş ve düşüşler hepimize zarar veriyor. Bu sebeple, üreticimizin kazanmaya devam edeceği kontrollü bir modelle yolumuza devam edeceğiz.”
Gümen, 2028 senesinde hayvan ve karkas ithalatı konusunun Türkiye’nin gündeminden çıkacağını da sözlerine ekledi.