CHP’li Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin, yürütülen bir soruşturma çerçevesinde gözaltına alınması, ardından ev hapsi adli kontrol kararıyla serbest bırakılarak görevinden uzaklaştırılması üzerine, CHP tarafından Adıyaman İl Başkanlığı önünde bir “Halk Buluşması” organize ediliyor.
İMAMOĞLU’NUN MESAJI: ABDURRAHMAN YALNIZ DEĞİL
Miting programında, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmasından önce, partinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu tarafından gönderilen mesaj okundu. İmamoğlu’nun mesajında şu sözler yer aldı:
“Haksızlığa karşı sessiz fakat derin bir isyanla direniş gösteren Adıyaman’ın vakur insanlarını en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bu meydanı dolduran sizlerin her biri, kendi içinizden çıkan Abdurrahman Başkan ile dayanışma sergilemenin yanı sıra, kendi iradenize de sahip çıkıyorsunuz. Adaletsizliğin karşısında dimdik bir duruş sergiliyorsunuz. Ben de buradan, Silivri zindanından, sizlerle aynı hissiyatı paylaşıyor ve aynı sözü veriyorum: Bu ülkeyi karanlığa teslim etmeyeceğiz. Adıyaman, bu memleketin en köklü şehirlerinden biridir. Acıyı ve sahipsizliği tecrübe ettiği kadar, umudun ne anlama geldiğini de en iyi bilen yerlerdendir. 6 Şubat sabahı maruz kaldığınız yıkımı, tıpkı sizler ve tüm Türkiye gibi ben de unutmadım. Fakat ne acıdır ki, bunu unutmaması gerekenler daha ilk günden unuttular. Aradan yaklaşık 30 ay geçmesine rağmen, yaraların henüz tam olarak sarılmadığının farkındayız. Adıyaman’da gençler, çocuklar ve kadınlar için henüz sürdürülebilir bir gelecek inşa edilmedi. İşte tam olarak bu sebeple, sizlerin oylarıyla göreve gelen belediye başkanınız Abdurrahman Tutdere, bu eksikliği gidermek ve çocuğundan yaşlısına kadar tüm Adıyaman için tüm gücüyle çabalıyordu. Şimdi bu iradeye ev hapsiyle bir pranga vurulmuştur. Hedefleri, Adıyaman’ın iradesine ipotek koymaktı.
Değerli kardeşlerim; bu yapılan eylem yalnızca hukuka değil, doğrudan sizin iradenize karşı gerçekleştirilmiş bir darbedir. 19 Mart’tan bu yana meydana gelen olayların hukukla veya yargıyla bir ilgisinin olmadığını, bunun milletin iradesine yönelik bir kumpas olduğunu sürekli haykırıyoruz. Bir şehrin kendi kaderini tayin etmesini engellemek için atılan her adım, bu millete karşı işlenmiş bir suç teşkil eder. Lakin unutmasınlar ki: Bu millet sessiz kalmaz, bu duruma rıza göstermez. Özellikle Adıyaman gibi onurlu şehirler, asla boyun eğmez! Bugün burada toplanarak sadece Abdurrahman Başkan için değil, aynı zamanda bu ülkenin onurlu geleceği için sesinizi yükseltiyorsunuz. Bu sesi susturmak isteyenlere sesleniyorum: Milletin iradesine komplo kuranlar ve yargıyı siyasi bir sopa gibi kullananlar, günü geldiğinde halkın vicdanında mutlaka mahkûm olacaklardır. Bir yıl önce, sıcak bir ağustos gününde Türkiye Belediyeler Birliği olarak sizin yanınızdaydık. Çarşıda ve pazarda sizlerle selamlaşmıştık. Bizi dualarından eksik etmeyen Hanım Can Teyzemizin evine misafir olmuştuk. Bugün de inancım ve sevgimle sizin aranızdayım. Bizi zindana da koysalar, bu millete olan sevgimi ve milletin kalbindeki yerimi asla yok edemezler. Bu satırları dört duvar arasında yazıyor olsam da ruhum özgürdür ve mücadele azmimden zerre kadar eksilme yoktur. Çünkü bu milletle birlikte yürüdüğümü biliyorum. Bu nedenle kendimi millete, yani sizlere emanet ettim.
Sevgili Adıyamanlı kardeşlerim; asla umutsuzluğa kapılmayın. Evet, onlar zulümlerini artırıyor olabilirler, ancak biz de meydan meydan, şehir şehir büyümeye devam ediyoruz. Dayanışmamız ve mücadelemiz her geçen gün daha da güçleniyor. Her gün, bu hukuksuz düzenin sonuna bir adım daha yaklaşıyoruz. Bu şehir de bu ülke de yeniden ayağa kalkacaktır. Hepinizin emeği, iradesi ve mücadelesiyle yükselecektir. Abdurrahman Başkan’a da selamlarımı ve dayanışma duygularımı iletiyorum. O yalnız değildir. Sizler yalnız değilsiniz. Biz, hep birlikteyiz. Biz, bir ve birlikte Türkiye’yiz. Ve hep birlikte, bu memlekete yeniden adaleti, refahı ve özgürlüğü getireceğiz. İşte o gün geldiğinde her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak!”
“ALLAH BİLİYOR, ADIYAMAN’DAN UMUDUM YOKTU”
Ekrem İmamoğlu’nun mesajının okunmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel kürsüye çıktı.
Özel’in konuşması şu şekildeydi:
“Bugün burada bir kez daha hüzün, acı ve öfkeyle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bizi bugün burada bir araya getiren sebep aslında bambaşka bir kişi. Benim iki dönem boyunca Meclis’te beraber görev yaptığım, dürüstlüğüne ve çalışkanlığına bizzat kefil olduğum, deprem zamanında defalarca geldiğimde her seferinde bir enkazın başında bulduğum, bir gün kendi beş yaşındaki yeğenini, ablasını ve eniştesini kendi elleriyle enkazdan çıkarıp köyünde defnettikten sonra taziye dahi kabul etmeden Adıyaman’daki diğer enkazların başına koşan, benim çok sevdiğim, sizin ise evlat gibi, kardeş gibi bağrınıza bastığınız Abdurrahman Tutdere için bugün buradayız.
-Abdurrahman Tutdere milletvekili olarak görev yapıyordu. Deprem oldu, ardından ben genel başkan seçildim. Genel başkan olarak illere görevlendirmeler yaptık, anketler yaptırdık, çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Allah şahidimdir ki, Adıyaman’dan pek bir umudum yoktu, çünkü bu şehir Sayın Erdoğan’ın yüzde 65 oy aldığı bir yerdi. Gelen giden arkadaşlarımız raporlar sundular. Raporlara bir baktım, diyor ki: ‘Genel Başkanım, anket yaptırmanıza gerek yok. Adıyaman kararını çoktan vermiş, adayını belirlemiş ve Abdurrahman Tutdere’yi aklına ve gönlüne yerleştirmiş.’ – Abdurrahman’a solcusu da, sağcısı da oyunu verdi; milliyetçisi de, muhafazakârı da oyunu verdi. Türk anneler de mezar başında ağıt yakarken “Abdurrahman” diye seslendi, Kürt anneler de ağıt yakarken “Abdurrahman” dedi. Bu şehir, “Onu aday gösterin” mesajını verdi.