Türkiye’nin terörsüz bir geleceğe ilerleme sürecinde, terör örgütü PKK’nın silah bırakmaya başlamasıyla kritik bir aşamaya gelinmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamaların bölgede pozitif bir atmosfer yarattığı gözlemlenirken, bu olumlu havayı pekiştiren bir adım da Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da faaliyet gösteren 16 barodan geldi. Barolar, yayımladıkları müşterek deklarasyonda, “Tarihi fırsatı hukuk ve adaletle kalıcı kılalım” çağrısında bulundu. Deklarasyonda ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kurulması planlanan Terörsüz Türkiye komisyonunun gelecekteki rolünün önemine dikkat çekildi.
“MECLİS VURGUSU ÖNEMLİ”
Bu ortak açıklamayı yorumlayan eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, sürecin parlamenter zeminde ilerlemesinin ehemmiyetine işaret etti. Eren, “Bu sürecin doğasına uygun yeni kanuni düzenlemelere ihtiyaç var. Bu, bir yandan geçmişle hesaplaşmayı sağlarken diğer yandan geleceği kuracak ve mevcut problemi devletin veya ilgili tarafların sunduğu çerçevede çözecek yasal bir altyapının oluşturulması anlamına geliyor” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarına da atıfta bulunan Eren, şu ifadeleri kullandı: “Bana kalırsa Cumhurbaşkanı’nın en dikkat çekici ifadesi, yeni dönemin diyalog yoluyla kurulması gerektiğidir. Konuşabilmek, silahın ve şiddetin denklem dışı kaldığı bir metodu işaret ediyor. Ayrıca komisyonun Meclis’ten olması ve çalışmalarını parlamentonun yürütmesi vurgusu son derece nettir ve toplumun uzun yıllardır taşıdığı bir beklentiydi.”
“DİYARBAKIR ORTADOĞU’NUN YATIRIM MERKEZİ OLACAK”
Konuya ekonomik bir perspektiften yaklaşan Diyarbakır Esnaf Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu ise tüm siyasi partileri sorumluluk üstlenmeye davet etti. Ebedinoğlu, gelecek dönemde bölgenin hem sanayi hem de turizm alanlarında büyük bir atılım yaşayacağını öngördüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Yatırımlar konusunda çok ciddi bir beklenti içerisindeyiz. Artık gençlerimiz iş bulmak için batı illerine gitmek durumunda kalmayacak. Bu sürecin sonlanması, Türkiye’nin kalkınması ve esnafın işlerinin büyümesi anlamına gelir. Diyarbakır, Ortadoğu için bir yatırım merkezi haline gelme potansiyeline sahip bir şehirdir…”