ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetim anlayışını en çok tanımlayan niteliği, onun kestirilemez oluşudur. Sürekli fikir değiştirmesi, birbiriyle çelişen beyanları ve istikrarsız tavırlarıyla bilinen Trump, bu karakteristiğini dış politikada bilinçli bir stratejik araca çevirmiş durumdadır. İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin bir analizinde, Trump’ın uluslararası arenada “Deli Adam Teorisi”ni maharetle uyguladığına işaret ediliyor.
**MERKEZİLEŞMİŞ YÖNETİM VE KESTİRİLEMEZLİK DOKTRİNİ**
London School of Economics’te uluslararası ilişkiler profesörü olan Peter Trubowitz, Trump’ın dış politikada Richard Nixon döneminden bu yana görülen en merkeziyetçi karar alma mekanizmasını inşa ettiğini dile getiriyor. Trubowitz’e göre, “Bu mekanizma, siyasi tercihleri doğrudan Trump’ın kişisel yapısına, önceliklerine ve o anki ruh haline eskisinden çok daha fazla bağladı.” Trump, bu öngörülemezliği adeta bir doktrin haline getirerek stratejik bir üstünlüğe dönüştürmüştür. Bu tutum, küresel dengeleri yeniden şekillendirirken dış politika ve güvenlik stratejilerine de yön vermektedir.
**’DELİ ADAM TEORİSİ’ VE STRATEJİK ÜSTÜNLÜK**
Siyaset bilimcileri tarafından Trump’ın bu metodu “Deli Adam Teorisi” olarak isimlendiriliyor. Söz konusu teori, bir liderin, muhataplarını her an her şeyi yapabileceğine ikna ederek onları taviz vermeye mecbur bırakması esasına dayanır. Etkin bir şekilde uygulandığında, bu strateji önemli bir baskı mekanizmasına dönüşebilir. Trump’ın bu taktiği bilinçli olarak benimsediği ve elde ettiği neticelerden tatmin olduğu genel kanıdır. Trubowitz, “Trump’ın yakın çevresindeki pek çok isim, bu kestirilemezliğin Amerika’nın menfaatlerini en üst düzeye çıkardığına inanıyor. Bu, Trump’ın emlak piyasasındaki pazarlık tecrübelerinden edindiği bir derstir,” şeklinde durumu özetliyor.
University College London’dan siyaset profesörü Julie Norman da bu değerlendirmeyi destekleyerek, Trump’ın öngörülemezlik doktrininin artık yerleşmiş bir gerçeklik olduğunu belirtiyor. Norman, “Trump’ın bir sonraki hamlesinin ne olacağını günden güne tahmin etmek imkansız. Bu, onun daima takip ettiği bir yöntem oldu,” ifadelerini kullanıyor. Buna karşın uzmanlar, bu stratejinin karşı taraflar nezdinde ne derece tesirli olduğuna dair ciddi şüphelerin bulunduğuna da dikkat çekiyor.
**TEKSAS’TAKİ SEL FELAKETİNE ZİYARET**
Trump, kestirilemez dış politika adımlarının yanı sıra ülke içindeki konularda da aktif rol alıyor. Eşi Melania Trump ile sel felaketinin vurduğu Teksas eyaletini ziyaret eden Başkan, burada yaşamını yitirenlerin aileleriyle bir araya gelip başsağlığı dileklerini sundu. İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Teksas Valisi Greg Abbott ve diğer yerel yöneticilerle gerçekleştirdiği basın toplantısında, sel sularının bir nehir yatağını sadece 45 dakika gibi kısa bir sürede yaklaşık 8 metre yükselttiği bilgisi paylaşıldı. Bu ziyaret, Trump’ın kriz zamanlarında halkla doğrudan bir diyalog kurma gayretini ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, Donald Trump’ın öngörülemezliği hem müttefikleri hem de hasımları için çözülmesi zor bir denklem olmayı sürdürüyor. Bu strateji, zaman zaman belirli kazanımlar getirse de uzun vadedeki sonuçları ve küresel siyasete etkileri önemli bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir.