Gözyaşları içinde çaresizliğini dile getiren Zülfi Satar, yardım talebini şu ifadelerle tekrarladı: “Pars, annemden bana kalan tek yadigardı. Onun yokluğu bana çok büyük bir acı veriyor. Ben onu bir hayvan olarak değil, öz evladım gibi görüyordum. Geceleri, belki sesimi duyar ya da kokumu alır umuduyla sokaklarda dolaşıp onu arıyorum. Onunla aramızdaki bağ çok özel olduğu için sabahlara kadar gözüme uyku girmiyor. O benim için bir oğul, bir evlat gibiydi.nAramızda kopmaz bir bağ vardı. Lütfen bana yardımcı olun. Ne zaman bir beyaz kediyle karşılaşsam, Pars’ın geri döndüğünü sanarak heyecanlanıyorum ama yaklaştığımda benim kedim olmadığını fark ediyorum. Onu o kadar çok özledim ki… O bensiz yaşayamaz, benim kokum olmadan yapamaz. Ben de onun kokusuna hasret kaldım. Yolda karşılaştığım her insanı durdurup ‘Kedimi gördünüz mü?’ diye sorma isteğiyle doluyum.”