Gazze’de bir ateşkesin hayata geçirilmesi yönündeki diplomatik girişimler sürerken, Filistinli yetkililer, müzakere sürecinin çökmenin eşiğinde olduğunu ifade ederek İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu anlaşmayı baltalamakla itham etti. İngiliz yayın organı BBC’ye açıklamalarda bulunan Filistinli kaynaklar, Katar’ın başkenti Doha’da İsrail ile Hamas arasında devam eden görüşmelerin mevcut durumu hakkında bilgi verdi ve sürecin “dağılmak üzere” olduğunu vurguladı. Bir yetkiliye göre, Netanyahu’nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek amacıyla yaptığı Washington ziyaretiyle “zaman oynaması” ve Doha’ya gönderilen heyete temel anlaşmazlık konularında karar verme yetkisi tanımaması, “sürecin bilinçli olarak yavaşlatıldığına” işaret ediyor.
Yetkililer, son tur görüşmelerin iki ana başlık etrafında şekillendiğini belirtti: Gazze’ye insani yardımın ulaştırılma metodu ve İsrail güçlerinin geri çekilme kapsamı. Müzakerelerin en az iki turunda yer alan bir Filistinli yetkili, Hamas’ın, İsrail tarafından sunulan geri çekilme önerisini bir uzlaşı için referans noktası olarak kabul ettiğini aktardı. Buna karşın, kıdemli bir Filistinli müzakereci, “(İsrailliler) bu görüşmelerde hiçbir zaman samimi olmadılar. Bu süreci yalnızca zaman kazanmak ve gerçek dışı bir ilerleme görüntüsü yaratmak amacıyla kullandılar” şeklinde bir değerlendirmede bulundu.
Taraflar arasında müzakere edilen anlaşma taslağı, 60 günlük bir ateşkes karşılığında Hamas’ın elindeki 20 rehinenin yarısını ve hayatını kaybetmiş 30 rehinenin de yarısından fazlasını serbest bırakmasını kapsıyor. Geçtiğimiz Pazar gününden itibaren Doha’da İsrail ve Hamas delegasyonları arasında 8 tur dolaylı görüşme gerçekleştirildi. Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al-Thani ve Mısır’dan üst düzey istihbarat yetkililerinin moderatörlüğünde yürütülen bu görüşmelere ABD temsilcisi Brett McGurk da katılım sağladı. Bu süreçte arabulucular, Hamas heyeti ile aralarında askeri, siyasi ve güvenlik uzmanlarının bulunduğu İsrail heyeti arasında düzinelerce sözlü ve yazılı mesaj alışverişini sağladı.
Beşinci tur görüşmeler sırasında İsrailli müzakerecilerin, arabulucular aracılığıyla İsrail’in Gazze içinde 1 ila 1.5 kilometre derinliğinde kısıtlı bir “tampon bölge” kurma niyetini içeren yazılı bir mesaj ilettiği bildirildi. Ancak Hamas’a daha sonra sunulan ve İsrail’in çekilme bölgelerini gösteren bir haritanın, bu ilk teklifle çelişerek çok daha derin askeri pozisyonların korunmasını öngördüğü ifade edildi. Söz konusu haritanın, bazı noktalarda 3 kilometreye varan derinlikte tampon bölgeler oluşturulmasını ve geniş arazilerde İsrail askeri varlığının sürdüğünü ortaya koyduğu belirtildi.
Diğer yandan, İsrail’in dün sabahtan bu yana Gazze Şeridi’nin farklı noktalarına yönelik saldırıları devam etti. Bu saldırılarda kadın ve çocukların da aralarında olduğu 100’ü aşkın Filistinli hayatını kaybetti. İsrail savaş uçaklarının Gazze kentinde, Gazze İslam Üniversitesi civarında yerinden edilmiş sivillerin barındığı bir binayı hedeflemesiyle 4 Filistinli yaşamını yitirdi. Deyr el-Belah kentine düzenlenen iki ayrı hava saldırısında ise 7 Filistinlinin öldüğü bildirildi.
AFP’ye konuşan bir kaynak, “Müzakereler, İsrail’in, Gazze Şeridi’nin yüzde 40’ından fazlasında askeri varlık bulundurmayı içeren ve Hamas tarafından reddedilen bir geri çekilme haritasında ısrar etmesi yüzünden kilitlenmiş durumda ve ciddi engellerle karşı karşıya” dedi. Uzmanlar, görüşmelerin geleceği üzerindeki bu belirsizliğe rağmen, ABD’nin uyguladığı açık ve doğrudan baskının bir ‘çözülme’ getirme ihtimalini artırdığını düşünüyor. Şarkul Avsat’ın haberine göre, ABD ile İsrail arasında Gazze’deki gerilimin düşürülmesi yönünde bir fikir birliği mevcut. Bu durumun, Washington ve Tahran arasındaki diyalog hattının kopması halinde İran’a yönelik olası bir ikinci saldırı senaryosuyla bağlantılı olabileceği değerlendiriliyor.
Amerikan New York Times (NYT) gazetesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun şahsi politik çıkarları doğrultusunda Gazze’ye yönelik saldırıları yaklaşık 2 senedir devam ettirdiğini ve çatışmayı Lübnan, Suriye, Yemen ve İran’a genişlettiğini iddia etti. NYT, bu kapsamlı analizini 110’dan fazla kaynağın tanıklığına, kabine toplantı tutanaklarına, savaş planlarına, istihbarat raporlarına, müzakere ve mahkeme belgelerine dayandırdı. İsrail Başbakanlık Ofisi ise NYT tarafından yayımlanan bu detaylı haberi bir açıklamayla reddetti.