Genetik yapımızın yüzde 50’si annemizden, diğer yüzde 50’si ise babamızdan kaynaklansa da bu durum, her iki ebeveynden eşit oranda miras aldığımız anlamına gelmez. Belirli nitelikler, anneye ait genlerin daha dominant olması veya yalnızca anne aracılığıyla aktarılan mitokondriyal DNA sebebiyle öne çıkar. Peki, anne tarafından bize aktarılan bu belirgin genetik vasıflar nelerdir?
1. MİTOKONDRİYAL DNA: YALNIZCA ANNEDEN AKTARILIR
Hücrelerimizin güç kaynağı olarak tanınan mitokondriler, kendilerine ait mtDNA olarak isimlendirilen özel bir DNA molekülü barındırır. Bu mitokondriyal DNA’nın aktarımı yalnızca anne soyundan çocuğa doğru gerçekleşir. Sonuç olarak, vücudumuzun enerjiyi nasıl değerlendirdiği, belirli metabolik rahatsızlıklara karşı eğilimimiz ve yaşlanma hızımız gibi süreçler, direkt olarak annemizden miras kalan bu mtDNA tarafından belirlenir.
2. FİZİKSEL GÖRÜNÜMDEKİ YANSIMALAR
Her ne kadar göz rengi, saç dokusu ve yüz hatları gibi fiziksel nitelikler her iki ebeveynden gelen genlerin bir kombinasyonuyla oluşsa da, bazı senaryolarda anneden gelen genetik materyal daha dominant bir rol oynayabilir. Özellikle cilt tipi (yağlı, kuru ya da hassas) ve ten rengi gibi özelliklerin, anneden aktarılan genetik mirasla daha belirgin bir biçimde şekillendiği görülmektedir.
3. BAĞIŞIKLIK VE HASTALIK EĞİLİMİ
Vücudumuzun savunma mekanizması olan bağışıklık sistemimizin bazı genetik kodları ve otoimmün hastalıklara karşı predispozisyonumuz, anne tarafından aktarılan genlerle daha yakından ilintili olabilmektedir. Bilhassa X kromozomu aracılığıyla taşınan belirli genlerin anneden çocuğa geçmesi, bağışıklık sistemi işlevleri üzerinde doğrudan bir etki yaratabilir.
4. HORMONAL YAPI VE ÜREME SAĞLIĞI
Annemizden gelen genetik miras, kadınların hormonal seviyeleri ve doğurganlık potansiyeli üzerinde de etkilidir. Adet döngüsü gibi unsurlar bu duruma bir örnektir. Mesela, annesi erken menopoz yaşamış bir kadının kızının da benzer bir yatkınlık göstermesi, bu genetik bağlantıya işaret eder.
5. BİRTAKIM PSİKOLOJİK VE DAVRANIŞSAL EĞİLİMLER
Karakterimizin tamamı genetik faktörler tarafından şekillendirilmese de, strese verdiğimiz yanıtlar, genel kaygı seviyemiz ve uyku alışkanlıklarımız gibi bazı meyil ve yatkınlıkların anneden miras alınan genlerle ilişkili olabileceği düşünülmektedir.