Kartalkaya Otel Faciası Sonrası Adalet Arayışı: Mağdur Aile Sorumluların Cezalandırılmasını Talep Ediyor

Bolu’nun Kartalkaya Kayak Merkezi’nde yer alan Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 kişinin ölümüyle, 133 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan feci yangında eşini ve kızını yitiren Yaprak Yeşilada Yalçın, adaletin sağlanması adına göreviyle ilgili ihmali bulunan herkesin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurguluyor. Faciada eşi Atakan Yalçın ile 10 yaşındaki kızı Derin Elif Yalçın’ı kaybeden ve büyük kızıyla birlikte hayatta kalmayı başaran Yalçın, 19’u tutuklu olmak üzere 32 sanığın Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davasının duruşmalarını yakından takip ediyor. Yalçın, gazetecilere yaptığı açıklamada, sanıkların beyanlarını büyük bir üzüntüyle dinlediğini belirterek, “İlk beş gün süresince sanıkların ifadelerini dinledik fakat hiç kimse mesuliyet kabul etmiyor. Durum bu kadar açık. Bir makamın içi bu denli boşaltılamazdı. Bir insan kendini bu kadar küçük düşürmemeli. Bu duruma şaşkınlık ve keder içinde şahit oldum.” şeklinde konuştu. Türk adalet sistemine olan inançlarını dile getiren Yalçın, “Adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz fakat sanıklardan bir vicdan muhasebesi de bekliyoruz. Zira yaşananlar muazzam bir vicdansızlık, inanılmaz bir duyarsızlık örneği. Sundukları ifadelerle resmen bizimle dalga geçiyorlar. Bir kişi bile ortaya çıkıp ‘Ben görevimi yerine getirmedim, bu sebeple buradayım.’ demedi. Yüzümüze dahi bakamıyorlar. Bu şahısların hak ettikleri cezaları almalarını istiyoruz. Emsal teşkil edecek bir karar çıkmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı. Yangının yaşandığı geceye dair de bilgiler paylaşan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “21 Ocak gecesi ben de o oteldeydim. Eşimi ve küçük kızımı yitirdim. 8. katta kalıyorduk, büyük kızıma sarılarak kurtuldum. Odamızın ön cepheye bakması bir tesadüftü ve bu sayede hayatta kaldık, ancak eşim ve kızım bizim kadar şanslı olamadı. Etrafta göz gözü görmüyordu, duman çok yoğundu. Koridorlarda hiçbir yönlendirme mevcut değildi. Panik halinde bilinçsizce davrandık. Şayet o koridorlarda duman tahliyesi yapılsaydı, bugün bunları konuşuyor olmazdık.” Duruşma esnasında dinlenen diğer mağdurların da kayıplarını anlattığını belirten Yalçın, “Duygular adeta bir sel gibi akıyor ama bunları duymak zorundayız. Çünkü o 78 kişi yalnızca bir rakamdan ibaret değil. Yarısı çocuktu. Hepsi pırıl pırıl kalplere sahip insanlardı. Türkiye’nin geleceğine değer katacak çocuklardı. Bu nedenle acımız daha da büyüyor.” dedi. ## “Bu Düzen Nasıl Bu Kadar Çürüdü, En Çok Canımızı Yakan Bu” Yangında damadı Atakan Yalçın ve torunu Derin Yalçın’ı kaybeden Akgül Yeşilada ise gözyaşları içinde yaptığı açıklamada, sorumluluğun sadece otel yönetimine ait olmadığını, kamu kurumlarının da payı olduğunu belirtti. Uzun yıllar devlete hizmet etmiş bir birey olduğunu söyleyen Yeşilada, şu ifadeleri kaydetti: “Bu hadise basit bir otel yangını değildir. Bu, devlet kurumlarının denetimsizliğinin bir neticesidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı gerekli kontrolleri yapmamıştır. Sosyal Güvenlik ve Çalışma Bakanlığı’nın da sorumluluk üstlenmesi gerekir. İtfaiyenin beyanları kan dondurucu. Bu, organize bir denetimsizliktir. Bu otelin faaliyet göstermesine müsaade eden herkes sorumludur. Yalnızca yöneticiler değil, kamu kurumları da sorumludur. Eğer bu kişiler masumsa, ortaya çıksınlar ve bu cesareti sergilesinler.” Çocuklarını liyakat ve dürüstlük ilkeleriyle yetiştirdiklerini vurgulayan Yeşilada, “Bu sistem nasıl bu kadar bozulabildi, içimiz en çok buna yanıyor. Geleceğimiz için yanıyor. Hayatını kaybeden canlarımız için zaten çok büyük bir acı içindeyiz ama bir de bu denetimsizliğin, bu çürümüşlüğün geleceğimizi de bizden alması daha da büyük bir acı veriyor.” diye ekledi.