Şehirdeki Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavında üç öğrenci, tüm sorulara eksiksiz yanıt vererek 500 tam puan elde etme başarısını gösterdi. Bu öğrenciler; Kütür Ortaokulu’ndan Onur Eymen Güre, TOKİ Kazım Karabekir Ortaokulu’ndan Hevi Jiyan Arslan ve Borsa İstanbul Belde Ortaokulu’ndan Ömer Apari oldu. İl birinciliğini paylaşan öğrenciler, bu gururu okul idarecileri, öğretmenleri ve aileleriyle birlikte kutladı.
Öğrencilerden biri olan Ömer Apari, sınava hazırlık döneminde disiplinli çalışmanın yanı sıra çok sayıda kitap okuduğunu belirtti. Sınav hazırlığı süresince tam 12 kitap bitirdiğini söyleyen Apari, “Ağabeyim geçen sene 500 tam puanı yalnızca 4 soruyla kaçırmıştı. Bu yılki sınav daha zorlayıcı olmasına rağmen, ben düzenli ve programlı bir çalışma yürüttüm. Macera türü kitaplar, özellikle de Harry Potter serisi, yorumlama kapasitemi önemli ölçüde geliştirdi. Serinin 8 cildini de büyük bir heyecanla tamamladım. Öncelikli hedefim İstanbul Galatasaray ile Kabataş Erkek Lisesi olsa da Ankara Fen Lisesi’ni de alternatiflerim arasına dahil edebilirim. Kitaplar benim için en yakın dostlar gibiydi. Sınavdan sonra cevaplarımızı ailemle kontrol ettiğimizde tam puan alacağımı tahmin ediyordum. Zorlu sorular vardı fakat üstesinden geldim. Ailem bu süreçte bana muazzam bir destek sağladı. Bu benim için beklenen bir neticeydi” dedi.
### “YORUMLAMA BECERİSİ ÇOK KRİTİK, BUNU KİTAP OKUYARAK BAŞARDI”
Apari’nin babası olan ve 100. Yıl Anaokulu Müdürlüğü görevini yürüten Erdal Apari ise oğlunun, hem kitap okumasının hem de istikrarlı çalışmasının karşılığını aldığını ifade etti. “26 yıllık bir eğitimciyim. Ömer’in 5’inci sınıftan itibaren düzenli çalışmasına önem verdim ve o da bu disipline uyarak hem derslerini çalıştı hem de sürekli kitap okudu,” diyen baba Apari, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni sınav sisteminde yorumlama yeteneği hayati bir önem taşıyor ve Ömer bu beceriyi kitap okuma alışkanlığı sayesinde edindi. Keşke ilimizde tam puan alan öğrenci sayısı daha fazla olsaydı; tek bir soruyla bu başarıyı kaçıranlar olduğunu biliyoruz. Ömer çoğunlukla evde, bazen de külliyedeki kütüphaneyi kullanarak çalışıyordu. Oğlum ileride hangi mesleği yaparken mutlu olacaksa, biz de ona destek olacağız.”