Pokemon Kartları Değer Rekoru Kırdı: %3261’lik Artışla Yatırımcıların Yeni Gözdesi Oldu

Japonya kökenli ikonik marka Pokemon, yaklaşık 30 yıllık geçmişine rağmen Milenyal ve Z kuşakları arasındaki popülaritesini korumaya devam ediyor. Bu ilgi, özellikle genç erkekler arasında kart koleksiyonlarına yüzlerce dolardan milyonlarca dolara varan harcamalar yapılmasıyla kendini gösteriyor.

Bu eğilimi sıradan bir hobi olarak nitelendirmek giderek güçleşiyor. Son yirmi yıllık dönemde, başta Pokemon olmak üzere koleksiyon kartlarının değeri %3.261 gibi olağanüstü bir artış sergiledi. Hatta yalnızca 2025 yılı içerisinde, ortalama bir Pokemon kartı %46 değerlenerek, yılın en popüler hisselerinden Nvidia’yı ve S&P 500 endeksinin %12’lik yıllık ortalama getirisini dahi geride bırakmayı başardı.

Fortune’un raporlarına göre, koleksiyoncular nadir ve iyi kondisyondaki kartların önemli bir kâr potansiyeli taşıdığı bilinciyle hareket ediyor. Bu durum, Walmart ve Target gibi büyük perakende zincirlerinde rafların hızla tükenmesine yol açarken, bazı mağazalar aşırı talebi yönetmek amacıyla kart satışlarına kısıtlamalar getirdi. Çevrimiçi pazarda da durum farksız değil; 2024 yılında eBay platformunda “Pokemon” terimi saatte ortalama 14.000 defa aratıldı.

Bu yoğun ilginin, spor kartlarına yönelik süregelen taleple birleşerek koleksiyon kartı piyasası için mükemmel bir zemin oluşturduğunu belirten eBay Küresel Koleksiyon Ürünleri Genel Müdürü Adam Ireland’a göre, platformda toplam kart satış değeri art arda dokuz çeyrektir büyüme kaydetti.

Sosyal medya platformları, kart koleksiyonculuğuna olan bu ilginin tırmanışında kilit bir rol oynuyor. Milyonlarca dolarlık Pokemon kartı alımlarıyla tanınan YouTuber Logan Paul, bu akımın en bilinen yüzlerinden biri oldu. Paul’un 2022’de PSA 10 derecesine sahip bir “Pikachu Illustrator” kartına 5,275 milyon dolar ödeyerek Guinness Rekorlar Kitabı’na girmesi, bu durumu gözler önüne serdi. Paul, bu rekor alımı hakkında, “Bu kart bana 84 dönümlük çiftliğimden daha pahalıya mal oldu” yorumunu yapmıştı. Paul gibi çok sayıda sosyal medya fenomeni, kart paketi açılışları ve kartların yeniden satışını konu alan içerikler üreterek milyonlarca kişilik kitlelere erişiyor.

Fakat bu ilginin karanlık bir yüzü ve ciddi riskleri de bulunuyor. Örneğin, tanınmış finans danışmanı Dave Ramsey’in radyo programına bağlanan bir kişi, hamile olan eşinden habersiz bir şekilde, 4 ay gibi kısa bir sürede 26 bin dolarlık kredi kartı borcu yaptığını ve bu paranın tamamını Pokemon kartlarına yatırdığını açıkladı. Yatırım beklentisiyle yapılan bu harcamalar karşılığını vermeyince, ailenin mali durumu ciddi şekilde tehlikeye girdi.

Panini America’nın Pazarlama ve Sporcu İlişkilerinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Jason Howarth, koleksiyon kartlarının bir meta veya sanat eseri gibi görülebileceğini ifade ediyor. Howarth’a göre, bir kartın yatırım aracı olup olmadığını belirleyen temel faktör, alıcının amacıdır: “Kimi insanlar bunu bir yatırım olarak yaparken, diğerleri tamamen zevk için koleksiyon yapıyor.”

PSA Başkanı Ryan Hoge, on binlerce karttan oluşan kişisel bir koleksiyona sahip olmasına rağmen, bu kartların büyük bir kısmını bir hobi olarak gördüğünü belirtiyor. Hoge, fiziksel objelerle ilgilenmenin, insanlara dijital çağın karmaşasından bir anlığına uzaklaşma ve ortak zevklere sahip bir komünite ile bağ kurma imkanı tanıdığını düşünüyor. Bu popülerlik, sektördeki büyük etkinliklerin de canlanmasını sağlıyor. Yakın zamanda Fanatics’in organize ettiği koleksiyon kartları fuarı, yaklaşık 125.000 ziyaretçiyi ağırladı. Bu fuarda, sosyal medya ünlüsü Livvy Dunne’ın, profesyonel beyzbol oyuncusu olan erkek arkadaşının kartı için 2.850 dolar ödemesi dikkat çekti. Benzer şekilde, yaz sonunda Chicago civarında düzenlenecek olan Ulusal Spor Koleksiyonerleri Konvansiyonu’na 100.000’den fazla kişinin katılması öngörülüyor.

1990’lı yıllarda fazla üretim sebebiyle çöküşün eşiğine gelen koleksiyon kartı piyasası, günümüzde adeta ikinci bir altın dönemini yaşıyor. The Athletic’in verilerine göre, yalnızca spor kartları bile üretici ve satıcılara senelik 1 milyar dolar gelir getiriyor. Pokemon kartları da bu başarıyı tekrarlayarak, 2024 yılında 1 milyar dolar gelir barajını geçen yegane oyuncak ürünü olarak kayıtlara geçti.

Bu devasa pazarın ölçeğini The Pokemon Company International’dan Barry Sams’ın sözleri özetliyor. Sams, bugüne kadar 75 milyardan fazla Pokemon kartının basıldığını ve bu miktarın, kartları yan yana dizildiğinde Dünya’nın etrafını 165 defa dönebileceği anlamına geldiğini ifade ediyor. Sams’a göre bu ilginin temelinde nostalji yatıyor: “Pokemon ile büyüyen jenerasyon şimdi kendi çocuklarını yetiştiriyor. Pek çok ebeveyn, kendi eski koleksiyonlarını çocuklarıyla paylaşarak o günlere bir nevi geri dönüş yapıyor.”

Perakende sektörü de bu trende kayıtsız kalmayarak stratejilerini yeniden şekillendiriyor. Örneğin GameStop, 2025’in ilk çeyrek satışlarının %29’luk bir kısmının koleksiyon ürünlerinden elde edildiğini duyurdu. Şirketin CEO’su Ryan Cohen, kart piyasasını kendileri için “doğal bir genişleme alanı” olarak tanımladı. Bu akım, dünya liderlerinin bile ilgisini çekecek kadar büyüdü. Beyaz Saray’da düzenlenen bir Paskalya etkinliği sırasında Başkan Donald Trump’ın, geçen yılki suikast girişimini işleyen özel bir koleksiyon kartı ile poz verdiği görüldü. Bir diğer dikkat çekici olayda ise Papa Leo XIV, bir öğrenci ile yaptığı görüşmede “Popplio” adlı bir Pokemon kartını imzaladı.

Panini yöneticisi Howarth, bu evrensel çekiciliği şu sözlerle sonuca bağlıyor: “Yaşınız ne olursa olsun, bir kart paketi elinize geçtiğinde yapacağınız ilk hareket onu yırtıp açmaktır. İçinden en sevdiğiniz karakter veya sporcu çıktığında ise o an için dünyanın en mutlu insanı olursunuz.”