Sivas Müzesi’ndeki Hitit Steli, Dört Kraliyet Neslini Luvice Hiyerogliflerle Anlatıyor

SİVAS (AA) – SERHAT ZAFER – Sivas Arkeoloji Müzesi’nde ziyaretçilere sunulan İspekçir steli (taş eser), Anadolu’daki son Hitit temsilcilerinden olan Kral Kuzi Teşub, onun torunu 1. Arnuvantis, 1. Arnuvantis’in eşi ve bu çiftin torunu 2. Arnuvantis’e ait betimlemeler ile Luvice hiyeroglif yazıtlarını barındırıyor.

1907 senesinde Malatya’nın Darende ilçesinde keşfedilen ve Geç Hitit dönemine (M.Ö. 1200-700) tarihlenen İspekçir steli, günümüzde Sivas Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Kral Arnuvantis tarafından, hükümdarların zaferlerini ve başarılarını ölümsüzleştirmek amacıyla yaptırılan bu yaklaşık 2 metre yüksekliğindeki anıtın üç yüzeyinde figüratif betimlemeler ve hiyeroglif yazıtlar mevcuttur.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bora Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İspekçir stelinin ismini, bulunduğu yerden aldığını belirtti. Uysal, eserin Malatya ve Darende arasında yer alan Tohma Çayı’nın kuzey kıyısındaki İspekçir köyü civarında bulunduğunu ifade etti. Eserin üzerinde hem betimlemelerin hem de Luvice hiyerogliflerin bulunduğuna dikkat çeken Uysal, “Kübik bir yapıya sahip, dikdörtgen prizma formunda bir eserdir ve köylüler tarafından bulunduğu rivayet edilir. Üç yüzünde tasvirler ve yazıtlar bulunurken, arka yüzü ise düz bırakılmıştır. Üç yüzeyde de figürler yer almaktadır,” dedi.

### “Vefat Eden Atalar Tanrı Kabul Edilirdi”

Prof. Dr. Uysal, Hitit İmparatorluğu’nun M.Ö. 1200’lerde yıkılmasının ardından, Hitit geleneklerini sürdüren bir dizi küçük şehir devletinin ortaya çıktığını belirtti ve şunları kaydetti: “Bu devletlerin en önemlilerinden biri Karkamış’tır. 1200’lü yıllardan sonra Karkamış’ın egemenlik alanı oldukça genişleyerek Malatya’yı da kapsamıştır. Karkamış’ın yöneticileri, Hitit kraliyet ailesinden atanmış kişiler olup, küçük krallar olarak kabul ediliyorlardı. O dönemde Karkamış’ın başında Kral Kuzi Teşub bulunuyordu ve Malatya’ya da hükmediyordu. Kuzi Teşub, akrabası olan 1. Arnuvantis’i Malatya’ya vali veya küçük kral olarak görevlendirmiştir. Steldeki figürlerden biri Kuzi Teşub’un torunu olan bu kişidir. Eseri yaptıran 2. Arnuvantis ise 1. Arnuvantis’in torunudur. Üçüncü figür de 1. Arnuvantis’in eşini temsil etmektedir. Hiyeroglif metinler, bu anlatılanları doğrulamaktadır. Hitit inancına göre, kraliyet ailesinden vefat eden atalar tanrı olarak kabul edilir. Bu nedenle 1. Arnuvantis ve eşi tanrılaşmış bir konumda betimlenmiştir. Steli yaptıran 2. Arnuvantis ise hayattayken, bu iki atasının önünde elindeki bir kaptan yere sıvı dökerken gösterilmektedir.”

Uysal, stelin alt bölümünde hiyeroglif yazıtların, üst kısmında ise figürlerin bulunduğunu belirterek, eseri yaptıran 2. Arnuvantis’in Karkamış krallığı tarafından Malatya’ya kral olarak atandığını yineledi.

### “Eserde Dört Kuşak Bir Arada”

Hitit devletinin çöküşünün ardından Güney Anadolu, Güney Doğu Anadolu ve Suriye’nin kuzeyinde farklı büyüklüklerde şehir devletlerinin kurulduğunu ve bu devletlerin başına Hititler döneminde de yönetici olarak görevlendirilen kişilerin geçtiğini vurgulayan Uysal, stelin dört kuşağa ait bilgiler içerdiğini dile getirdi. Uysal, “Bu kişiler, Karkamış’ın 12. yüzyıldaki kralı Kuzi Teşub’un akrabalarıdır. Dolayısıyla burada dört nesillik bir silsile söz konusudur ve eser 11. yüzyıl civarına tarihlenmektedir. Hitit inancına göre, kraliyet ailesinden ölen bir kişi tanrı olarak görülür,” ifadelerini kullandı.

Uysal, stelde bilgileri bulunan şahısların Hititlerin Anadolu’daki son temsilcileri olduğunu sözlerine ekleyerek açıklamasını tamamladı.