Suriye’de Yeni Dönem: YPG’nin Geleceği Nasıl Belirlenecek?

Kaynak: CNN TÜRK
“Terörsüz Türkiye” inisiyatifinin resmi başlangıcı, silahların bir kazana dökülerek imha edildiği sembolik bir eylemle yapıldı. Son dönemde gündemde olan bu proje ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “Açık söylüyorum, bu bir müzakerenin, bir pazarlığın, bir al-ver sürecinin neticesi değildir.”

Peki, bu gelişmelerin ve mesajların taşıdığı anlam nedir? Konuyu değerlendiren CNN TÜRK Haber Müdürü İdris Arıkan, şu analizi paylaştı: “Sembolik anlamda çok güçlü bir adım atıldı; silahlar yakılarak, ‘hatırlanmak istenmeyen geçmiş’ vurgusu yapıldı. Ancak bundan sonra ne olacağı, nasıl adımlar atılacağı hâlâ ihtiyatlı bir iyimserlikle izleniyor. Barış birleşmeyle olur, bölünmeyle savaş çıkar. Bu sadece Türkiye’nin Irak’ta yürüttüğü bir süreç değil, aynı zamanda Suriye’de de benzer bir süreç yürütülüyor.Konu sadece bugünle ilgili değil; geçmişte yaşanan beyaz Toroslar dönemi, faili meçhul cinayetler, Diyarbakır Cezaevi gibi karanlık sayfaların bugünkü Türkiye tarafından nasıl ele alındığını da gösteriyor. Ancak semboller kadar atılacak somut adımlar da çok önemli.”

CNN TÜRK Amerika Temsilcisi Yunus Paksoy’un sorularını cevaplayan Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Jeffry Barak, konuya ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Barak, yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti: “Biz kimseye bir şey dikte etmiyoruz. SDG dediğiniz yapı YPG. YPG, PKK’nın bir türevidir. Sanırım PKK bugün silah bırakmaya başladı. Öcalan hâlâ adasında. Eskiden orayı bir cennet adası sanırdım, ama gerçekten tecritte tutulduğunu görüyoruz. Bu mesele Türkiye için oldukça büyük ve karmaşık.YPG, PKK’dan türeyen ve bizim IŞİD’e karşı birlikte hareket ettiğimiz bir yapı. Amerikalılar arasında şöyle bir duygu var: ‘Biz onlarla ortaktık, onlara borçluyuz.’ Ama soru şu: Biz onlara ne borçluyuz? Onlara bir devlet kurma hakkı borçlu değiliz. Onlara, makul bir geçiş süreci içinde bir yön arayışı sunma borcumuz var.”

Büyükelçi Barak’ın vurguladığı “makul” çözüm, Amerika’nın Suriye stratejisi açısından ne anlama geliyor? CNN TÜRK Haber Müdürü İdris Arıkan, bu ifadenin bilinçli bir tercih olduğunu belirterek şu yorumu yaptı: “Barak’ın ‘makul’ ifadesi dikkate değer. Bu kadar deneyimli bir diplomatın bu kelimeyi bilinçsizce kullandığını düşünmek zor.Bu açıklamayı, ABD Başkanı Trump’ın zamanında İsrail Başbakanı Netanyahu’yla yaptığı görüşmede sarf ettiği ‘makul olmalı’ ifadesiyle birlikte düşünürsek, süreç daha net görünmeye başlıyor. Yani, hem PKK/YPG’nin hem de İsrail’in ‘makul’ olması gerektiği mesajı veriliyor. Barak aslında burada Trump’ın sözcülüğünü yapıyor. Bu yüzden o kelimeyi rastgele değil, bilinçli bir şekilde seçtiğini göz ardı etmemeliyiz.”

Irak’ın Değerlendirmesi: PKK’nın Silah Bırakması “Bölgesel Barış İçin Dönüm Noktası”