Ankara’ya görevde yükselme sınavı için gelen Kağızmanlı, FETÖ’nün hain darbe girişimiyle karşılaştığı o geceyi AA muhabirine aktardı. Şu anda Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nde yazı işleri müdürü olarak görev yapan 45 yaşındaki Kağızmanlı için o gecenin anıları hala taze.Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın açıklamasıyla darbe girişiminden haberdar olduğunu belirten Kağızmanlı, “Hemen eşyalarımı toplayıp abdest aldım. Dışarı çıktığımda caddeler tanklarla doluydu. Kızılay Meydanı’na yürüdüğümde tanklar ve belediye kamyonları vardı. Bir an sokaklarda kimse kalmadı, tek başıma ilerledim,” diye konuştu.Kağızmanlı, Sıhhiye’ye ulaştığında insanların meydanlara akın ettiğini ve tankların geçişini engellemek için lüks otomobillerini barikat olarak kullandıklarını gördüğünü ifade etti.Kalabalıkla birlikte Genelkurmay Başkanlığı’na doğru yürüdüklerini ve Meclis bombalandığında etrafa saçılan taş parçalarının üzerlerine yağdığını anlatan Kağızmanlı, o anları şöyle anlattı:”Genelkurmay’ın önündeki askerler önce havaya, sonra yere, en sonunda ise doğrudan bize ateş etmeye başladı. Vurulanları güvenli bir yere taşıyıp tekrar direnişe katılıyorduk. Çok yorulunca bir kenara oturdum ve yanıma 11-12 yaşlarında bir kız çocuğu geldi. Tam o sırada bir helikopterden ateş açılınca hepimiz irkildik. Caddeyi taramaya başladıklarında, bir refleksle kız çocuğunun üzerine kapandım. Oradaki herkesin amacı devleti ve bayrağı korumaktı. Çocuğu korumak için üzerine siper oldum. Eğer ben olmasaydım, boynuma ve sırtıma isabet eden mermi parçaları belki de o çocuğa gelecek ve hayatını kaybetmesine neden olacaktı. Önce boynuma bir parça isabet etti, doğrulmaya çalışırken de omuriliğime üç mermi parçası daha geldi. Nefesim kesildi, soluk almakta güçlük çekerek şehadet getirmeye başladım. Kalktığımda caddedeki herkesin yaralı olduğunu gördüm. Biri kolumdan tutarak beni yakındaki özel bir hastaneye götürdü.”Kağızmanlı, ayrıca darbeci askerleri etkisiz hale getirmek için bir grup vatandaşla tankların üzerine çıktığını ve bu sırada çekilen, dünya basınında da yer bulan meşhur fotoğraf karesinde yer aldığını belirtti.Tedavi sürecinin bir aydan uzun sürdüğünü aktaran Kağızmanlı, boynundaki mermi parçası yüzünden MR çekilemediğini söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:”Sırtımdaki parçaları temizlediler fakat boynumdaki şah damarımın altına girdiği için onu alamadılar. Doktorlar, parçanın daha derine kayma riski nedeniyle müdahale etmedi. Şu an bir sorun yaratmıyor, onunla yaşıyorum. Olayın üzerinden 9 yıl geçti ve mermi parçası hala boynumda, onu bir gurur madalyası gibi taşıyorum. Devletin verdiği fiziki madalyanın yanında benim için ikinci bir nişan gibi. Allah o kötü geceyi bir daha yaşatmasın. O görüntüler uzun süre psikolojimi etkiledi, gözümün önünden gitmedi. O gece, millet olarak ne kadar birlik ve bütünlük içinde olduğumuzun bir ispatıdır. Herkes tek bir vücut olmuştu.”
15 Temmuz Gazisi, Bir Kızı Korumak İçin Siper Olduğu Geceden Kalan Mermi Parçasıyla 9 Yıldır Yaşıyor
