30 Ekim 2024’te gözaltına alınmasının ardından tutuklanan ve görevden alınarak yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, 257 günlük tutukluluğunun ardından Silivri Cezaevi’ndeki duruşma salonunda ikinci kez mahkeme heyetinin karşısına çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede Özer’in, “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep ediliyor.
Özer’in duruşmasına destek olmak amacıyla Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve İBB Başkanvekili Nuri Aslan’ın yanı sıra çok sayıda CHP’li milletvekili de katılım gösterdi. Ayrıca, pek çok vatandaş da Özer’e desteklerini göstermek için mahkemenin izleyici kısmındaki yerlerini aldı.
Davanın ikinci celsesinde mahkeme, ilk olarak 6 tanığın ifadesine başvurdu.
İlk dinlenen tanık, çevirmen Erkan Boz oldu. Mahkemenin Özer ile aralarındaki bir para transferini sorması üzerine Boz, çevirdiği bir kitabı Özer’e hediye etmek istediğini ancak Özer’in ücretini ödemekte ısrar ettiğini söyledi. Boz, “Benim ısrarıma rağmen kabul etmedi ve kitabın bedelini banka hesabıma yolladı. Bu olay dışında bir temasımız olmadı” şeklinde konuştu.
Daha sonra, CHP 38. Olağan Kurultayı davasında da tanık olarak yer alan eski CHP Muş Gençlik Kolları Başkanı Erkan Çakır dinlendi. Çakır, Özer’in İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından aday gösterilmesine tepki gösterdiğini ifade etti.
Kendisini ‘kamuoyu araştırmacısı’ olarak tanıtan Çakır, Doğu illerinde halkla yaptığı görüşmelerde Özer’in örgüt üyesi olduğunun konuşulduğunu iddia etti. Çakır, “Bizim bölgemizde telaffuzda bir farklılık vardır. Özer ‘Pekeke’ derken, biz ‘Pekaka’ diyoruz. Örgüt üyeliği bu durumdan bile bellidir” dedi.
Bu ifadeler üzerine Özer ve avukatları, Çakır’ın beyanlarını ciddiye almadıklarını ve yanıt vermeyeceklerini dile getirdi.
Ardından, Özer ile 3 bin 600 TL’lik para transferi olan Sezai Bayram ve çok sayıda para transferi kaydı bulunan yeğeni Muhammed Sertaç Özçoban tanık olarak dinlendi. Özçoban, bu transferlerin Özer’in Esenyurt’taki seçim kampanyası için aile ve dost çevresinden toplanan bağışlar olduğunu belirtti. Özçoban, “Bunlar, Ahmet Özer’e imece usulüyle toplanmış nakdi desteklerdi. Toplanan bu paralar, talimatla Başkan’ın seçim kampanyası hesabına aktarıldı” dedi.
Mahkeme, Özer ile 131 telefon görüşmesi kaydı bulunan Alaattin Erdoğan’ı da dinledi. 30 yılı aşkın süredir Mersin’de ikamet ettiğini söyleyen Erdoğan, Özer ile bir akademisyen olarak belediye başkan adaylığı ve diğer siyasi meseleler hakkında görüştüğünü, “Ahmet Bey ile siyasi konular üzerine konuştuk. Bunun haricinde Özer’in yasa dışı bir örgütle bağlantısı olduğuna dair ne bir bilgim ne de bir şahitliğim var” sözleriyle açıkladı.
Duruşmada son tanık olarak, Özer ile 74 HTS kaydı bulunan Selman Günbat dinlendi. Günbat, “2016’da HDP Mersin İl Başkanıydım. Ahmet Bey, Mersin’de tanınan ve saygı duyulan bir kişidir. Siyasete girme isteği vardı. Tüm görüşmelerimiz bu konu çerçevesindeydi” dedi.
Tanıkların dinlenmesinin ardından söz alan Ahmet Özer, özellikle Çakır’ın ifadelerine sert tepki gösterdi. Özer, şunları söyledi: “Sadece Erkan Çakır hakkında bir şey söylemek istiyorum. Bu kişi, kamuoyunda meczup olarak tanınan biridir. Güya bir uzlaşma için 70 bin lira talep etmişim. Böyle bir iddia asılsızdır. Kendisi hakkımda örgüt üyeliği iddiasında bulunmuştur. Aramızda bir husumet bulunmaktadır. Erkan Çakır, sadece bana değil, İstanbul, Mersin ve Adana Büyükşehir belediyeleri aleyhine de sosyal medyada paylaşımlar yapan birisidir. Mahkemenizin bu şahsın tanıklığını kabul etmemesi gerekir. Bu kişi yalancı ve iftiracıdır. Önüne gelene hakaret eden biridir. Bu iddiaların tümü dayanaksızdır. Her önüne gelenin attığı bir tweet ile mahkemeleri meşgul edersek, toplumsal barışı nasıl tesis edebiliriz?”
Özer’in ardından söz alan avukatları Hasan Sınar, Hüseyin Ersöz ve Seraf Özer de Erkan Çakır’ın ifadelerine tepki göstererek beyanların ciddiye alınmaması gerektiğini vurguladı.