Sana Göre Haber

Ahmet Özer’in Terör Davası: İddianamedeki Ağır Suçlamalar ve Deliller

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, terör örgütünün hayatta kalabilmek ve nihai hedefi olan sözde “demokratik özerklik” idealini gerçekleştirmek için iki temel unsura, yani insan gücü ve finansal kaynağa sürekli ihtiyaç duyduğu ifade ediliyor. Belgede, örgüt üyelerini hedef alan askeri operasyonlar ve belediye bütçelerinden örgüte para akışının kayyum atamaları gibi yöntemlerle kesilmesiyle örgütün yeni stratejiler geliştirmek zorunda kaldığına dikkat çekiliyor. İddianamede, şüpheli Özer’in iletişiminin dinlenmesi sonucu elde edilen HTS kayıtlarına yer verilirken, 23 Kasım 2023 ile 23 Ocak 2024 tarihleri arasındaki telefon görüşmelerinde 135 farklı suç unsurunun tespit edildiği belirtiliyor. İddianamede ayrıca, “Hermes” kod adlı gizli tanığın ifadelerine de yer veriliyor. Bu tanığa göre Özer, örgütün Avrupa’daki üst düzey yöneticilerinden Cemal Kavak ile Esenler’de bir evde buluştu. Bu görüşmede Özer’in, terör faaliyetleri sebebiyle hüküm giymiş bir yakınının yurt dışına kaçırılması için yardım talep ettiği aktarılıyor. Gizli tanık, bu buluşma sırasında örgütün sözde KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar ile yapılan bir görüntülü konuşmada Kavak’ın, Özer’i “Değerli bir dostumuzdur, bizdendir. Faaliyetlerimizi aktif bir şekilde yürütür.” sözleriyle tanıştırdığını ifade ediyor. Gizli tanığın beyanına göre Kavak, bu görüşmenin ardından Özer’e, kırsal alana katılacak gençlerin barındığı hücre evlerinin maddi gereksinimleri olduğunu belirterek para istedi. Şüpheli Özer’in ise iş insanı çevresi olduğunu ve kendisinin de bu duruma katkı sunacağını söylediği kaydediliyor. Birkaç gün sonra Özer’in, Kavak’ın evine gelerek büyük miktarda parayı teslim ettiğini belirten gizli tanık, kendisinin de o parayı sayanlar arasında olduğunu ve meblağın yaklaşık 5 yıllık asgari ücrete tekabül ettiğini anlatıyor. Bu paranın, Lice, Van ve Mardin’in Nusaybin ilçesi üzerinden farklı yollarla kırsala gönderilen 10’a yakın örgüt mensubunun ulaşım ve barınma gibi masraflarını karşılamak üzere kullanıldığı gizli tanığın ifadesiyle iddianamede yer alıyor. İddianamede, Ahmet Özer’in, PKK/KCK silahlı terör örgütünün üst düzey yöneticileri tarafından belirlenen “kent uzlaşısı” stratejisi doğrultusunda, mevcut siyasi atmosferden yararlanarak gerçek kimliğini ve siyasi görüşünü gizlemek amacıyla batıdaki bir il olan Esenyurt Belediyesine görevlendirildiği vurgulanıyor. Özer’in siyasi eylemlerinin ve duruşunun, doğrudan üst düzey örgüt yöneticilerinin talimatlarıyla şekillendiği ifade ediliyor. İddianamede sunulan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporunda ise Özer’in, haklarında “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “terör örgütü propagandası yapma” suçlarından adli işlem yapılan şahıslara para gönderdiği ve bu kişilerden para aldığı tespitine yer veriliyor. Raporda ayrıca, Özer’in banka hesabına 29 Mart 2024 tarihinde, kimden geldiği bilinmeyen ancak “efektif yatan Muhammed Sertaç Özçoban talimatla yatıran” açıklamasıyla, o günkü döviz kuruyla 1 milyon 289 bin 480 TL’lik bir para girişi olduğu belirtiliyor. Sonuç olarak iddianame, Özer’in silahlı terör örgütüyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren organik bir bağ kurduğunu öne sürerek, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep ediyor.

Exit mobile version