DİSK-AR Raporu: Türkiye’de Emekliler Artan Yoksulluk ve Azalan Gelirle Karşı Karşıya

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) araştırma birimi olan DİSK-AR, “Türkiye’de Emeklilerin Durumu: Emekli Aylıkları, Emekli Sayıları ve Ayrılan Kaynaklar” ismiyle dikkat çekici yeni bir rapor kamuoyuyla paylaştı. Raporda, emeklilerin artan bir yoksullukla mücadele ettiği, geçim sıkıntısı nedeniyle çalışmak zorunda kalan emekli sayısında büyük bir patlama yaşandığı ve emeklilerin ulusal ekonomiden aldığı payın giderek düştüğü tespit edildi.

DİSK-AR’ın hazırladığı rapor, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun da yer aldığı Ankara’daki “Emekli Buluşması” etkinliğinde kamuoyuna sunuldu. Türkiye’nin Avrupa genelinde en kalabalık emekli nüfusuna sahip üçüncü ülke olduğunu belirten Çerkezoğlu, emeklilerin haklarının iyileştirilmesi için bir dizi talep sıraladı. Bu talepler arasında, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine getirilmesi, aylıklar arasındaki adaletsizliği ortadan kaldıracak bir intibak yasasının çıkarılması, maaş zamlarında enflasyonun yanı sıra ekonomik büyümeden de pay verilmesi ve emeklilere sendikal hakların yasal olarak tanınması yer aldı.

Raporda yer alan çarpıcı verilere göre, 2003 yılında ortalama emekli maaşı asgari ücretten yüzde 36 daha fazlayken, günümüzde asgari ücretin yüzde 22 altına düşmüş durumda. 2002’de kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) göre yüzde 46.4 olan ortalama emekli aylığı oranının, 2025 yılında yüzde 29’a gerileyeceği öngörülüyor. Karşılaştırmalı olarak, Avrupa Birliği ülkelerinde emekli ve hak sahiplerine yapılan ödemelerin GSYH içindeki payı ortalama yüzde 9.8 iken, bu oran Türkiye’de yalnızca yüzde 3.7 seviyesinde kalıyor. Ayrıca, 2002’de yüzde 36.6 olan çalışan ya da aktif olarak iş arayan emekli oranı, Aralık 2024 itibarıyla yüzde 65.7’ye tırmanmıştır.

Nüfustaki payları artıyor

Emekliler ve hak sahipleri, toplam nüfusun yüzde 18.5’lik bir kesimini oluşturmaktadır. Ancak bu önemli orana rağmen, 2024 yılı bütçesinden emekli aylıkları ve sağlık harcamaları için tahsis edilen kaynakların payı yüzde 6.7’ye kadar gerilemiştir. SGK’nin prim gelirleri 2002’den bu yana 189.6 katlık bir artış gösterirken, aynı dönemde emekli aylıkları ve sağlık için yapılan ödemelerdeki artış sadece 150 kat olmuştur. DİSK-AR, bu durumu “SGK’nin mali dengesi emeklilerin yoksullaşması pahasına düzeldi” sözleriyle özetledi.

‘Emekli pazar artığı topluyor’

Emekli ve Emekçiler Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Gönül Boran, Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada emeklilerin içinde bulunduğu vahim duruma dikkat çekerek, “Kaynakların nerelere aktarıldığını çok iyi biliyoruz” dedi. Geçmiş nesillerdeki emeklilerin ev ve araba sahibi olabildiğini, fakat günümüz emeklilerinin insanca yaşama hissinden uzaklaştığını vurgulayan Boran, şu ifadeleri kullandı: ”Şatafat içerisinde yaşayan siyasetçilere, 3-5 yerden maaş alanlara hakkımızı helal etmiyoruz. ‘Bize kölesiniz, bizim yaşantımıza hizmet edeceksiniz’ diyen siyaset anlayışını kabul etmiyoruz. Avrupalı emekli dünyayı gezerken bizim emeklilerimiz pazar sonrası artık topluyor, market market dolaşıp ucuz ürün arıyor. Erken seçim olmasını istiyoruz.”

‘Sefalete alışmayacağız’

Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen ise “Sefalete alışmayacağız” diyerek kararlılıklarını belirtti. Ergen, emeklilerin kayıplarının telafi edilmek bir yana, yoksulluğun kalıcı hale getirildiğini ifade etti. Ergen’in talepleri arasında, memurlara yapılan seyyanen zammın tüm emeklilere de uygulanması, mevcut Sosyal Sigortalar Kanunu’nun ilga edilerek yerine yeni bir düzenleme getirilmesi, 25-30 yıl hizmet vermiş bir emeklinin en düşük aylığının yeni başlayan bir memurun maaşına eşitlenerek kademeli bir sistem oluşturulması ve emekli sendikalarının yasal statüye kavuşturulması bulunuyor.