Efkan Ala: 15 Temmuz Vatana İhanet Projesidir
SETA tarafından düzenlenen “9’uncu Yılında 15 Temmuz Sempozyumu”nun açılışında konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Türkiye’nin İslam ülkeleri arasında dünyanın en güçlü on ülkesi arasına girme potansiyeline sahip olduğunu, ancak jeopolitik konumu nedeniyle sürekli saldırılara maruz kaldığını belirtti.
Efkan Ala, Türkiye’nin başarılarının büyük yankı uyandırdığını vurgulayarak, “Gönül ve tarihi coğrafyamızda bizim başarımızdan esinlenerek öz güven kazanan toplumların, devletlerin başardıklarına bakalım. Buna Suriye’de, Libya’da, Karabağ’da bakalım, manzara, durum ortaya çıkıyor.” dedi.
Bölgesel Etki ve İç Tehditler
Türkiye’nin dünyadaki ve bölgedeki zulümlere en yüksek sesle karşı çıkan ülke olduğunu ifade eden Ala, büyük güçlerin liderlerinin dahi Türkiye’yi denkleme almadan Orta Doğu, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya’da düzen kurulamayacağını söylediğini aktardı. Ala, “Bizim elde ettiğimiz başarı sadece Türkiye’yi ilgilendirmiyor. Hiçbir öyle amacımız olmasa bile dışsal artı etkisiyle bütün bölgemizi ve bütün İslam coğrafyasını etkiliyor,” diye ekledi.
“Biz çok savaş yaşadık ama bizim tarihimizde kadın ve çocukların katliamı yok. Şimdi gözümüzün önünde dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri el birliği yapmış Netanyahu haydut yönetimi Gazze’de hiçbir ayrım gözetmeden hepsine soykırım yapıyorlar.”
Ala, Türkiye’nin gelişimini engellemek için içeriden tuzaklar kurulduğunu ve saldırılar düzenlendiğini belirterek, “Türkiye’nin bir şekilde biraz hareketlenmesi başladığında, gelişmesi başladığında önünü kesmeye derhal çalışıyorlar. AK Parti dönemine gelinceye kadar da her denemeleri başarılı oldu. Türkiye’nin siyasi tarihine bakınca darbeler tarihi. Demokrasi ara rejim adeta,” şeklinde konuştu.
FETÖ ile Mücadele ve Darbe Girişiminin Hedefleri
FETÖ ile mücadele kapsamında atılan adımlara değinen AK Parti Genel Başkanvekili Ala, darbe girişiminin asıl hedefini şu sözlerle açıkladı:
“Eğer başarılı olsaydı asıl hedefleri Türkiye’yi Suriye, Irak ve Libya haline getirmekti. 15 Temmuz bir ihanet projesidir, vatana ihanettir. Bir darbe girişimi olarak vatana ihanettir. O gece, Cumhurbaşkanımızın liderliğinin dirayetiyle Türkiye uçurumun kenarından alınmıştır. Milletimiz, arkasında durmuştur, iradesini ortaya koymuştur. Bu iş öyle bertaraf edildi.”
SETA: “15 Temmuz Bir Kıyam ve Diriliştir”
SETA Genel Koordinatörü Nebi Miş ise 15 Temmuz gecesinin, Türkiye Cumhuriyeti tarihine altın harflerle yazılan bir kıyam ve dirilişin adı olduğunu vurguladı. Miş, “Darbecileri, meşru düzene ve hukuka meydan okuyan bir avuç olarak gören milletimizin siyasi bilinci ve feraseti, iç karışıklığa ve kaosa fırsat vermemiştir,” dedi.
Miş, darbe girişimini canları ve kanlarıyla engelleyen 251 şehidimizi ve 2 bin 734 gazimizi anarak, onların destansı mücadelesini hafızalarda tutmaya devam edeceklerini belirtti.
“Bir Darbeden Öte İşgal Girişimi”
15 Temmuz’un sadece bir darbe girişimi olmadığını, aynı zamanda 40 yıldır devlet içinde sapkın amaçlarla yuvalanmış bir terör örgütü tarafından gerçekleştirilen bir işgal girişimi olduğunu ifade etti.
“15 Temmuz ruhunu diri tutmak, demokrasimizi, devletimizi, geleceğimizi ve bağımsızlığımızı korumanın vazgeçilmez koşuludur. 15 Temmuz’u görmezden gelmek, onu sıradanlaştırmak, başta şehitlerimiz ve gazilerimiz olmak üzere o gece canı pahasına sokağa çıkan binlerce insana yapılacak en büyük vefasızlıktır.”
Sempozyuma AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman da katılım gösterdi.