Eğitim-İş Sendikası, Karşıyaka İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Mustafa Girgin hakkında başlatılan soruşturma neticesinde görev yerinin değiştirilmesini protesto etti. Sendika üyeleri, Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanarak bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, konuşmasından önce okullarda yalnızca Türk Bayrağı’nın bulunmasını eleştirerek, “Atatürk’ün resmi neden yok?” sorusunu yöneltti. Eylem sırasında “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Hak, hukuk, adalet”, “Okullarda tarikat istemiyoruz” ve “Mustafa Kemal’in öğretmeniyiz” gibi sloganlar atıldı.
Özbay, Mustafa Girgin’e yönelik açılan soruşturmanın hukuki bir dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, “Biz burada, ‘suç bulunamıyorsa üretilir’ zihniyetiyle, somut kanıtlara dayanmaksızın işletilen kanunsuz bir sürece karşı durmak için bir araya geldik. Mustafa Girgin’e karşı yürütülen bu karalama kampanyası, yalnızca şahsını değil, liyakat sahibi bütün eğitim yöneticilerini hedef alan bir saldırıdır” şeklinde konuştu.
Mustafa Girgin’in 12 Temmuz 2024 tarihinde görevine başladığını belirten Özbay, “Atatürk ilke ve inkılaplarına olan bağlılığı sebebiyle, görevdeki ilk gününden itibaren sistematik bir baskıya maruz kalmış ve hedef hâline getirilmiştir” dedi.
Özbay, Efes–Şirince gezisiyle ilgili ortaya atılan iddialara da yanıt verdi. Gezinin sekiz öğretmen, iki okul aile birliği üyesi ve müdürün denetiminde yapıldığını belirten Özbay, şunları söyledi: “Öğrencilerin ‘alkollü mekâna götürüldüğü’ iddiası, ziyaret edilen restoranda alkol servisi yapılmasına dayandırılmıştır. Ancak Türkiye’nin dört bir yanından sayısız okul aynı mekânda yemek yemektedir ve hiçbirine soruşturma açılmamıştır. Bu çifte standart, sürecin ne denli maksatlı olduğunu gözler önüne sermektedir.”
Kasım 2024’te CİMER’e yapılan bir başka şikâyet üzerine ikinci bir soruşturma açıldığına dikkat çeken Özbay, “Önceki müdürle yakınlığı bilinen bir öğretmenin tamamen soyut iddialarla yaptığı ‘mobbing’ şikâyeti, derhal soruşturma konusu yapılmıştır. Müfettişin tabiriyle ‘şoklar geldikçe’ dosya genişletilmiş; dini kitapların çöpe atıldığı, Ramazan ayında sigara içildiği, mescidin küçültüldüğü ve öğretmenlere iftira atıldığı gibi asılsız ve kışkırtıcı iddialar eklenmiştir. Fakat bu iddiaların hiçbiri diğer öğretmenlerin ifadeleriyle doğrulanmamıştır” dedi.
Soruşturma sürecindeki usulsüzlüklere de değinen Özbay, “Bir öğretmenin ‘Müdür beni dinliyordu’ şeklindeki ifadesi, müfettiş tarafından ‘iddia kanıtlanmıştır’ olarak yorumlanmıştır. Bu durum, hem ifadenin gizliliğini ihlal etmekte hem de müfettişin tarafsızlığını kaybettiğini göstermektedir. Soruşturmanın gizliliği ise veli WhatsApp gruplarında dolaşan sorularla delinmiştir” ifadelerini kullandı.
Özbay, basın açıklamasında, soruşturma dosyasına temel alınan bazı iddiaların hiçbir tanık veya belgeyle desteklenmediğini vurguladı. “Okul aile birliği toplantısında bir velinin fırçalandığı iddiasını, toplantıdaki 9 katılımcıdan 7’si yalanlamıştır. Buna rağmen müfettiş, ‘sübut bulmuştur’ diyerek ceza önermiştir. Rapor, ‘kişisel durumlar’ ve ‘görevde kalmasının sakıncalı olduğu’ gibi soyut ifadelere dayandırılarak görev değişikliği kararını meşrulaştırmaya çalışmıştır. Bu gerekçelerin ne somut bir verisi ne de hukuki bir temeli vardır.”
İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün soruşturmanın arkasında olduğunu ima eden Özbay, “Soruşturmayı yürütenlere bu cüreti veren İl İdaresi Kanunu, liyakatsiz yöneticilerin elinde bir yargısız infaz aracına dönüşmüştür. Bu kanun, yer değiştirme ve atamalarda bir sopa gibi adaletsizce kullanılıyor. Bazı yöneticiler ödüllendirilirken, Mustafa Girgin gibi eğitimciler cezalandırılıyor ve adalet duygusu yok ediliyor” dedi.
Kadem Özbay, Mustafa Girgin’in görev süresince okulun önemli ilerlemeler kaydettiğini belirtti: “Göreve başladığı andan itibaren okulu yeni eğitim dönemine eksiksiz hazırlamış; TÜBİTAK projeleri, yazar söyleşileri, çevre ve spor faaliyetleriyle okulun gelişimine büyük katkı sağlamıştır. Öğrenci kayıtlarındaki yüzde 33’lük artış, velilerin okula duyduğu güvenin bir kanıtıdır. Ne var ki, tüm bu başarılar görmezden gelinerek görev yeri değişikliği bir sürgün yöntemi olarak kullanılmıştır.”
Özbay sözlerini, “Eğitim-İş olarak Mustafa Girgin’in arkasındayız. Bu hukuksuzluğun sonuna kadar takipçisi olacağız. Adaleti, liyakati ve bilimsel eğitimi savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Mustafa Girgin yalnız değildir!” diyerek tamamladı.