Suriye’nin Güneyinde Tırmanan Gerilim: Dürziler ve Bedeviler Arasında Çatışma
Suriye’nin güneyindeki Süveyda vilayeti, Dürzi gruplar ve Bedevi aşiretler arasında patlak veren şiddetli çatışmalarla bir kez daha uluslararası gündemin merkezine oturdu. 3 Mayıs 2025‘te yaşanan ve onlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden olan bu olaylar, bölgedeki hassas dengeleri gözler önüne serdi. Şam yönetimi, istikrarı yeniden tesis etme amacıyla bölgeye çok sayıda güvenlik gücü gönderdiğini açıkladı.
Bölgedeki tansiyon, Dürzilere siyasi ve askeri destek sağlayan İsrail’in de devreye girmesiyle daha da arttı. İsrail, bölgedeki tankları hedef aldığını duyururken, Başbakan Binyamin Netanyahu net bir mesaj verdi:
“Bu, Suriye rejimine net bir mesajdır. Şam’ın güneyine güç konuşlandırılmasına ya da Dürzi topluluğa yönelik herhangi bir tehdide izin vermeyeceğiz.”
İsrail, “İsrailli Dürziler ve Suriyeli Dürziler arasındaki yakın bağlardan ötürü” sorumluluk taşıdıklarını belirtti. Suriye yönetimi ise İsrail’in başkanlık sarayı yakınına düzenlediği hava saldırısını “tehlikeli bir tırmandırma” olarak nitelendirdi.
Çatışmaların Perde Arkası ve Yeni Yönetimin Rolü
Gerilimin fitilini, 29 Nisan‘da Muhammed Peygamber’e hakaret içeren bir ses kaydının yayılması ateşledi. Dürzi bir din adamına ait olduğu iddia edilen kayıt, ilgili kişi tarafından yalanlansa da Sünni silahlı gruplarla Dürziler arasında çatışmalara yol açtı. İçişleri Bakanlığı, olayların “sosyal medyada yayılan tahrik ve nefret söylemleri” nedeniyle başladığını belirtti. Çatışmalar, Dürzilerin yoğun olarak yaşadığı Şam kırsalındaki Ceramana kasabasından başlayarak Sahnaya kentine sıçradı.
Kaynak: Getty Images
Esad yönetiminin düşmesinin ardından göreve gelen yeni Suriye yönetimi, Ceramana ve Sahnaya’da ateşkes anlaşması sağlasa da gerginlik sürdü. Süveyda vilayetinde de silahlı saldırılar devam etti; Sahnaya’ya destek için giden bir Dürzi konvoyu pusuya düşürüldü ve saldırıda 35 kişi hayatını kaybetti.
Geçiş dönemi Devlet Başkanı Ahmed eş-Şera, Aralık 2024’te yönetimi devraldıktan sonra ülkedeki azınlıkları koruma sözü vermişti. Ancak bu taahhütler, Mart ayında Alevilerin yaşadığı kıyı bölgelerinde yüzlerce sivilin öldüğü çatışmalarla gölgelendi.
Dürziler Kimdir? Tarihleri ve İnançları
Dürzilik, 11. yüzyılda Şii mezhebinin bir kolu olan İsmaililik içinden doğan bir inanç sistemidir. Adını, Orta Asya kökenli din adamı Muhammed bin İsmail el-Derezi‘den alır. Yüzyıllar boyunca zulümden korunmak amacıyla inançlarını gizli tutan Dürziler, kapalı bir topluluk olarak yaşamışlardır. Dini törenlere katılma ve kutsal metinlere erişim, yalnızca inancına derinden bağlı az sayıda kişiye tanınan bir ayrıcalıktır.
Coğrafi Dağılım ve Tarihteki Rolleri
Günümüzde Dürzilerin çoğu Suriye, Lübnan, Ürdün, İsrail ve İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nde yaşamaktadır. Suriye’deki nüfusları 700 bini bulmakta ve büyük çoğunluğu başkent Şam’ın güneyindeki Süveyda vilayetinde yoğunlaşmaktadır. Tarih boyunca Osmanlı yönetimine karşı ayaklanmalar düzenleyen Dürziler, 1925‘te Fransız işgaline karşı Sultan el-Atraş liderliğinde gerçekleşen Büyük Suriye İsyanı’nda öncü bir rol oynamışlardır.
Suriye İç Savaşındaki Konumları ve Liderleri
Suriye iç savaşı sırasında Dürzilerin çoğu, azınlıkların radikal gruplar tarafından hedef alınacağı endişesiyle Beşar Esad yönetimine sadık kalmış ve çatışmalara doğrudan dahil olmamaya çalışmıştır. Kendi bölgelerini korumak amacıyla yerel savunma komiteleri kurmuşlardır. Topluluğun bugün üç ruhani lideri bulunmaktadır: Şeyh Hikmet el-Hicri, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Yusuf Carbu. En önemli askeri liderler ise Laith Al-Balaous ve Süleyman Abdülbaki olarak kabul edilir.
Kaynak: Getty Images
İslamcı Gruplarla Çatışmalar ve İnsan Hakları İhlalleri
2012-2015 yılları arasında Dürzi bölgeleri, IŞİD ve Nusra Cephesi gibi grupların saldırılarına hedef oldu. 2014’te Nusra Cephesi’nin İdlib’in kontrolünü ele geçirmesi sonrası Kalb Lovze köyünde yaşanan çatışmalarda yaklaşık 20 Dürzi hayatını kaybetti. Syrians for Truth and Justice örgütünün 2022 tarihli raporuna göre, Nusra Cephesi ve devamı niteliğindeki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ), Dürzilere yönelik kaçırma, dini zulüm ve mülke el koyma gibi çok sayıda insan hakları ihlali gerçekleştirdi.
Yeni Yönetimle İlişkiler ve Belirsiz Gelecek
Ahmed eş-Şera liderliğindeki yeni yönetim için en büyük zorluklardan biri, Dürzilerin elindeki silahlardır. Dürzi lider Şeyh Hikmet el-Hicri, Esad rejiminin düşüşünün ardından yeni yönetimle diyalog kurduklarını belirtti. Eş-Şera ile yapılan görüşmede, Suriye’nin bölünmezliği ve tüm mezhepler arasında sosyal adalet temelinde bir sözleşme vurgusu yapıldı. Eş-Şera, “Bizim için önemli olan, ayrılığa yol açabilecek kotaların veya ayrıcalıkların olmaması” dedi.
Ancak son çatışmalar, bu yeni ilişkiyi test etti. Şeyh Hikmet el-Hicri, kıyıdaki Alevi bölgelerinde yaşananları ve son olayları “sistematik öldürme” olarak nitelendirerek yeni yönetime olan güvenini yitirdiğini ifade etti: “Artık kendisine hükümet diyen bir gruba güvenmiyoruz, çünkü hükümet aşırılıkçı çeteler aracılığıyla kendisine sadık halkı öldürmez.”
* BBC Arapça bu habere katkıda bulundu.