Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Grand Kartal Otel’de yaşanan yangın faciasına ilişkin davayı, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda kurulan özel bir alanda sürdürüyor. Duruşmaya tutuklu ve tutuksuz yargılanan sanıklar, yangında yaralanan mağdurlar, hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları iştirak etti. Salon içinde ve çevresinde kolluk kuvvetleri tarafından yoğun güvenlik tedbirleri alınırken, yerleşke etrafındaki yollar trafiğe kapatıldı. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınan duruşmada, müşteki ve tanıkların ifadelerinin dinlenmesine geçildi. Yangında kızı Yasemin Boncuk (41), damadı Erhan (48) ile torunları Demir (8) ve Defne’yi (11) kaybeden müşteki Gülşen Boncuk, sanıklara yönelik duygusal bir konuşma yaptı. Kendi hayatlarının da yangınla birlikte sona erdiğini ifade eden Boncuk, sanıkların kaçarken kimseyi uyarmadığını ve sevdiklerini yanmaya terk ettiğini söyledi. “Mezarlarını evimin balkonundan görülen yerden istedim. Her gün onlarla konuşuyorum. Başka hayatımız kalmadı. Bizim hayat kaynaklarımızı öldürdünüz,” diyerek acısını dile getirdi. Otelde iki ay süreyle mini bar bölümünde görev yapan tanık Tuni Urhan, arkadaşlarının kendisini uyandırmasıyla kayak odasının bulunduğu kattan dışarı çıktığını ve yangının büyüklüğünü o an fark ettiğini belirtti. Urhan, personel arasında sanıklardan Zeki Yılmaz’ın ‘Kimseye haber vermeyin, kendi aramızda halledelim’ dediği ve bazı çalışanları otoparktaki araçları kurtarmaları için yönlendirdiği şeklinde konuşmalar duyduğunu iddia etti. Urhan ayrıca, odalarda sigara içildiği gerekçesiyle yangın dedektörlerinin kapatıldığını da duyduğunu sözlerine ekledi. Zeki Yılmaz’ın avukatının, bu iddiayı başka bir tanığın dile getirmediğini sorması üzerine Urhan, “Onu diğer tanıklara sorun, ben duyduğumu söyledim” yanıtını verdi ve bu sözleri salondaki müştekiler tarafından alkışlandı. Kayak odasında çalışan tanık Şenol Güven ise, oda arkadaşı tarafından uyandırıldığını ve 4. kattaki restoranın yandığını gördüğünü anlattı. Güven, “Sundurmaya dayalı bir merdiven gördüm. Ceyda Hacıbekiroğlu ve yardımcısıyla birlikte sundurmaya çıkarak yaklaşık 20 kişinin aşağı inmesine yardım ettik. Araçları ise sabah aydınlanmaya yakın garajdan çıkardık,” diye konuştu. Çamaşırhanede çalışan tanık Tahsin Öztürk de, duman nedeniyle üst katlara yardım için çıkamadığını, bunun yerine dışarıda merdiven ve yataklarla insanları kurtarmaya çalıştıklarını anlattı. Öztürk, bu esnada sanık Halit Ergül’ün, otel misafirlerini başka tesislere yönlendirdiğini gördüğünü söyledi. White Fox isimli işletmede aşçı olarak çalışan Şenol Bakır ise deneme yemekleri yaptıklarını ifade etti. Duruşma, müşteki avukatlarının beyanlarıyla devam ediyor.
Grand Kartal Otel Faciası Davasında Tanıklardan Çarpıcı İddialar ve Duygusal Anlar
