Joe Rogan’ın Gündem Yaratan İddiası: Lyme Hastalığı Bir Biyolojik Silah mı?

Tanınmış podcast yayıncısı Joe Rogan, 14 Mart’ta komedyen Michael Kosta ile yaptığı programdaki ifadeleriyle sosyal medyanın dikkatini yeniden çekti. Rogan, Lyme hastalığının Amerikan hükümeti tarafından bir biyolojik silah olarak geliştirilmiş olabileceği teorisini ortaya attı. Rogan, bu iddiasını desteklerken ABD Sağlık Bakanı adayı Robert F. Kennedy Jr.’ın da benzer görüşleri dile getirdiğini ifade etti. Rogan, “Lyme hastalığının bir silah olduğuna dair çok ciddi kanıtlar var. Bu kanıtların kaynağı, Connecticut yakınlarındaki Plum Adası isimli bir laboratuvar” şeklinde konuştu. Yayıncı, hastalığın özellikle ABD’nin Doğu Yakası’nda yoğunlaşmasının şüphe uyandırdığını belirterek, “Bu hastalığın oradan doğal yollarla ortaya çıkması mümkün değil. Yetiştirdikleri pire ve keneler aracılığıyla toplumun sağlık altyapısını çökertmeyi hedeflediler” dedi. Bu konu, siyasi arenada da yankı buldu. Robert F. Kennedy Jr., kendi podcast yayınında Plum Adası’ndaki kene deneylerinin hastalığın yayılmasına yol açtığını öne sürmüştü. Ancak RFK Jr., 2025 yılındaki Senato onay oturumu sırasında bu iddialara şahsen inanmadığını, fakat kamuoyunun “kanıtların işaret ettiği yöne gitmesi gerektiğini” savunmuştu. Benzer şekilde, New Jersey Kongre Üyesi Chris Smith de 2019’da Pentagon’un Plum Adası ve Fort Detrick’te kenelerle biyolojik silah araştırması yaptığı iddialarının incelenmesi için bir talepte bulunmuştu. Bu iddialara yanıt olarak ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Plum Adası’ndaki laboratuvarda Lyme hastalığı üzerine herhangi bir çalışma yürütülmediğini belirten resmi bir açıklama yaptı. Bakanlık, adanın 1950’li yıllardan bu yana yalnızca hayvan hastalıklarının araştırılması için kullanıldığını bildirdi. Bilim camiası ise bu teorilere şüpheyle yaklaşıyor. Uzmanlar, Lyme hastalığının, insanlık tarihinden çok daha eskiye dayanan ve Kuzey Amerika’da doğal olarak bulunan *Borrelia burgdorferi* adlı bir bakteriden kaynaklanan bir enfeksiyon olduğunu belirtiyor. Yale Üniversitesi ile Amerikan Lyme Hastalığı Vakfı’nın yürüttüğü ortak bir çalışma, 1870–1919 dönemine ait hayvan örneklerinde dahi bu bakterinin izlerine rastlandığını ortaya koydu. Bilim insanlarına göre bu bulgu, bakterinin biyolojik bir silah olmak yerine doğal yollarla evrimleştiğinin güçlü bir kanıtıdır. Lyme hastalığı, genellikle Haziran ve Temmuz aylarında, nimf evresindeki kenelerin insanları ısırmasıyla bulaşır. Tipik belirtileri arasında ısırık bölgesinde oluşan boğa gözü görünümlü kızarıklık, ateş, kas ağrıları ve yorgunluk yer alır. Erken evrede teşhis edildiğinde antibiyotiklerle etkili bir şekilde tedavi edilebilen hastalık, tedavi edilmezse kalp, sinir sistemi ve beyin gibi organlarda ciddi ve potansiyel olarak ölümcül hasarlara neden olabilir. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), ülkede her yıl yaklaşık 30.000–40.000 Lyme vakası rapor edildiğini belirtse de uzmanlar, teşhis edilmeyen vakalarla birlikte gerçek sayının yıllık 476.000’e ulaşabileceğini tahmin ediyor.