Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2025 08:39
Yıllardır süregelen bir uygulama olarak, bilhassa küçük ölçekli işletmeler kartla yapılan alışverişlerde müşterilerden ‘kart komisyonu’ adı altında ek bir ücret talep ediyor. Pek çok tüketici, kartla ödeme esnasında fazladan bir meblağ ödediğinin farkında bile olmuyor. İşletmeler, bankaya ödemeleri gereken POS komisyonunu ve hatta vergiyi ürün fiyatına yansıtarak aslında yasalara aykırı hareket ediyor. Peki, işletmeler neden bu yola başvuruyor? Daha da önemlisi, bu tür bir durumla karşılaşan tüketicilerin yasal hakları nelerdir?
**HAKSIZ BİR TİCARİ UYGULAMA**
Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili Avukat İbrahim Güllü, işletmelerin kartlı ödemelerde komisyon almasının yasal bir dayanağı olmadığını vurguluyor. Güllü, “Bu durum, Vergi Usul Kanunu’na ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 17’nci maddesine aykırılık teşkil ettiği gibi, aynı zamanda haksız bir ticari uygulamadır. Ticari ahlakla da bağdaşmamaktadır” ifadelerini kullandı ve ekledi:
“5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 17’nci maddesinde yer alan hüküm şöyledir:
‘Üye işyerleri, kart hamillerinin yapmış oldukları mal ve hizmet alımlarının bedelini banka kartı ya da kredi kartı ile ödeme taleplerini kabul etmek zorundadır. Bu zorunluluk indirim dönemlerinde de geçerlidir. Üye işyerleri, kart hamilinden kartın kullanılması dolayısıyla komisyon veya benzeri bir isim altında ilave bir ödemede bulunmasını isteyemez. Bu hükme aykırı davranılması halinde, üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar tarafından üye işyeri sözleşmesi feshedilir ve bir yıl süreyle yeni bir sözleşme yapılamaz…’ Bu uygulama, söz konusu hükmün açık bir ihlalidir.”
**İŞLETMELER YASADIŞI OLMASINA RAĞMEN NEDEN BU YÖNTEME BAŞVURUYOR?**
TÜKONFED E-Ticaret Komisyon Başkanı Volkan Ceyli, küçük işletmelerin bu komisyonu istemelerinin temel sebebini, bankaların talep ettiği komisyon ücretlerinin sattıkları ürünün kârından bile yüksek olabilmesi olarak açıklıyor. Ceyli’ye göre, işletmeler tütün ürünleri gibi kalemlerde %0.50, %1 veya %2 gibi çok düşük kâr oranlarıyla çalışırken, POS komisyonları %5, %6, hatta %7 seviyelerine ulaşabiliyor.
Volkan Ceyli, bu perspektiften bakıldığında satıcının da bir mağduriyeti olduğunu belirterek, “Farklı bir açıdan örnek vermek gerekirse, satıcı sattığı bir ürünün yerine ertesi gün yenisini koymak istediğinde, POS komisyonları yüzünden zarar edebiliyor. Hatta sattığı ürünlerin bedelini vadesinden önce tahsil etmek istediğinde, erken ödeme için %10’a varan oranlarda yüksek komisyonlarla karşılaşabiliyor” dedi.
**‘ENFLASYON ÜZERİNDE DE ETKİSİ VAR’**
Volkan Ceyli, “Taksitli satışlarda bu komisyonun müşteriye yansıtılmasıyla %20-25’lere varan ek oranlar fiyata eklendiğinde, ürünün etiket değeri otomatikman yükselmiş oluyor. Hatta bazı durumlarda bu yeni fiyat, ürünün asıl fiyatı gibi algılandığı için enflasyonu da ciddi ölçüde etkiliyor” şeklinde konuştu ve konuyu şu şekilde detaylandırdı:
“Örneğin, fiyatı 100 TL olan bir ürünü 10 taksitle satın aldığınızda 25 TL vade farkı ekleniyor ve ürünün fiyatı 125 TL olarak görünüyor. Bu durumda hem müşteri hem de TÜİK gibi açık kaynaklardan veri toplayan kurumlar, ürünün fiyatını 125 TL olarak algılayabiliyor.”
**KOMİSYON ORANLARI NEDEN BU KADAR YÜKSEK?**
Bu soruya Ceyli, “Komisyonların bu denli yüksek olmasını, özelleştirilmiş ödeme sistemleri ve elektronik para kuruluşlarının, yüksek işlem hacmine sahip büyük e-ticaret sitelerine uyguladıkları eksi komisyonları küçük esnaftan çıkarma gayreti olarak özetleyebilirim” yanıtını verdi ve şu bilgileri ekledi:
— Uygulanan bu yüksek komisyonlar, esnafı ve küçük işletmeleri ya komisyon ekleyerek POS cihazından tahsilat yapmaya ya da nakit ödemelerde indirim sunarak kayıt dışı satışlara teşvik ediyor.
— Bu uygulamanın ülke genelinde yüz binlerce KOBİ ve küçük işletme tarafından yapıldığı göz önüne alındığında, yarattığı etkinin ülke çapında ne denli büyük olduğu açıktır. Profesyonelleşemeyen, kurumsallaşamayan ve büyüyemeyen binlerce küçük işletme, yüksek POS komisyonlarının kurbanı olarak faaliyetlerini sürdürmeye çalışıyor.
**TÜKETİCİLER HAKLARINI NASIL ARAYACAK?**
İbrahim Güllü, “Kredi kartıyla ödeme yapıldığı gerekçesiyle komisyon, hizmet bedeli, vergi veya benzeri adlar altında ek ödeme talep eden işletmeler, aldıkları bu parayı derhal ticari faiziyle birlikte iade etmekle yükümlüdür” diyerek tüketicilerin izlemesi gereken adımları şöyle sıraladı:
— Tüketici Mahkemeleri, kredi kartı ile yapılan ödemelerde işletmelerin ek ücret talep etmesinin, yani komisyon/hizmet bedeli adı altında alınan ücretin haksız ve kanuna aykırı olduğunu kararlarıyla tescillemiştir.
— Fazladan ödeme yapan tüketiciler, ödeme belgeleri ve fişleriyle birlikte e-devlet üzerinden veya şahsen Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurarak komisyon adı altında ödedikleri tutarın ticari faiziyle iadesini isteyebilirler. Hakem heyetleri, 2025 yılı için 149.000 TL’nin altındaki uyuşmazlıkları değerlendirmektedir.
— Tüketicinin haklarını bilmesi ve bu hakları araması büyük önem taşımaktadır. Bu konuda tüketici örgütleri ve Ticaret Bakanlığı’nın kamuoyunu aydınlatıcı çalışmalar yapması gerekmektedir.
— Böyle bir durumla karşılaşan tüketicilerimiz, ilgili bankaya, BDDK’ya (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) ve Ticaret Bakanlığı bünyesindeki haksız fiyat değerlendirme kuruluna şikayette bulunabilir.
**KOMİSYON ALAN İŞLETMEYİ BEKLEYEN CEZA: 863 BİN 500 TL**
Kartlı ödemelerden komisyon alan işletmelerin şikayet edilmesi durumunda karşılaşacakları cezalara da değinen İbrahim Güllü, “Bu işletme hakkında 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 17’nci maddesi gereğince, üye işyeri anlaşması yapan kuruluş tarafından işyeri sözleşmesi feshedilir ve bir yıl boyunca yeni bir sözleşme yapılamaz. Alışverişlerin büyük çoğunlukla kartla yapıldığı günümüzde bu durum, işletmenin satışlarının ciddi oranda düşmesine ve müşteri kaybetmesine yol açacaktır. Ayrıca Ticaret Bakanlığı tarafından üye işyerine, fahiş fiyat ve haksız ticari uygulama gerekçesiyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 77’nci maddesinin 13’üncü fıkrası uyarınca 863.500 TL idari para cezası kesilir” açıklamasını yaptı.
**KOMİSYONLARA %1 SINIR GETİRİLMELİ**
Güllü, bankaların üye işyerlerinden aldığı komisyon oranlarının aşırı yüksek olduğunun da altını çizerek şu öneride bulundu: “Bu durum hem kayıt dışılığı körüklüyor hem de işletmelerin kâr marjlarını daraltıyor. Bankalar, üye işyerlerinden %4’e varan komisyonlar tahsil ediyor. İşletmeler de bu yükü bir ceza gibi tüketiciye yansıtmaya çalışıyor. Kamu otoritesi, bankaların POS cihazlarından aldığı bu yüksek komisyon bedellerini en fazla %1 olacak şekilde makul bir seviyeye çekmelidir.”
Peki ya e-ticaret platformları? E-ticaret dünyasında hacim ve işlem sayısı çok daha yüksek olduğu için ödeme sistemleri ve elektronik para kuruluşları arasında yoğun bir rekabet yaşanıyor. Örneğin, büyük pazar yerlerine hizmet sunan ödeme sistemleri, bu platformlarla çalışabilmek adına eksi komisyon gibi uygulamalara başvurabiliyor. Yani, ödeme sistemi bir bankayla %1 komisyonla anlaştıysa, kendisinin de kâr edebilmesi için bunun üzerine kendi payını ekleyerek e-ticaret platformuna hizmet vermesi gerekirken, rekabet nedeniyle bu maliyetin bile altına inebiliyor. Bu açığı ise genellikle yukarıda bahsedilen KOBİ’lere veya daha küçük işletmelere uyguladığı yüksek komisyon oranlarıyla telafi etme yoluna gidiyor.
TÜKONFED E-Ticaret Komisyon Başkanı Volkan Ceyli