Manisa’da yer alan “Sardes antik kenti ve Bintepeler Lidya tümülüsleri”, Paris’te gerçekleştirilen 47. Dünya Miras Komitesi Oturumu’nda alınan bir kararla UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edildi. Bu önemli gelişme neticesinde, Türkiye’nin listedeki tescilli miras alanlarının toplam sayısı 22’ye yükseldi.
Arkeolog ve Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu yöneticisi Nezih Başgelen, konuya ilişkin gazetemize yaptığı değerlendirmede, “Bir arkeolog olarak, Sardes ve Bintepeler tümülüslerinin Paris’teki 47. Dünya Miras Komitesi toplantısında oybirliğiyle kalıcı listeye kabul edilmesinden büyük mutluluk duydum. Anadolu’nun çok katmanlı tarihini yansıtan bu değerli arkeolojik sahaların, evrensel koruma ve tanıtım statüsüne kavuşmasını yürekten tebrik ediyorum,” ifadelerini kullandı. Başgelen, “Karar metninde bu bölgelerin Lidya dönemine ilişkin benzersiz bilgiler sunmasının ve tarihi, kültürel ve evrensel değerlerinin altının çizilmesinin, ülkemizin arkeolojisi için ayrı bir onur kaynağı olduğunu belirtmek isterim. Sardes, Manisa’nın Salihli ilçesi civarında, Bozdağ’ın (Tmolos) kuzey eteklerinde, Paktalos/Sartçayı’nın kenarında konumlanan ve tarihte Lidya krallığına başkentlik yapmış antik bir şehirdir. Lidya Uygarlığı, Anadolu’ya has bir medeniyetin temsilcisidir. Tarihteki ilk sikkeleri basmaları sebebiyle, günümüzdeki para ekonomisinin temellerini atmış olmaları onlara borçlu olduğumuz önemli bir mirastır,” diye ekledi.
‘ALTIN SARDES’
Tarihsel kayıtlara göre, MÖ 5. yüzyılın meşhur oyun yazarı Aiskhylos’un da belirttiği gibi, kent Kroisos döneminde zenginlik ve kültürel açıdan zirveye ulaşarak “Altın Sardes” veya “Altın yatağı Sardes” olarak anılmıştır. O dönemde başkentin bu baş döndürücü ihtişamı, toplumda büyük bir ilgi uyandırmış ve bir Lidya hayranlığı doğurmuştur. Bugün, bu medeniyetin parlak günlerinden kalanlar, Lidyalıların kutsal kabul ettiği Gediz (Hermos) nehrinin getirdiği alüvyonlar ile efsanevi Tmolos Dağı ve akropolünden gelen toprak katmanlarının altındadır. Bu sebeple Lidya dönemine ait katmanlar, mevcut zemin seviyesinin yaklaşık 10-15 metre derinliğinde bulunmaktadır.
LİDYA KRALLARININ ANITSAL MEZARLARI…
Bölgedeki kültürel mirasın ehemmiyetine dikkat çeken Başgelen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sardes’in yaklaşık 8 kilometre kuzeyinde, Lidyalılar için kutsal olan Gygaie (Marmara) Gölü’nün güney yakasında konumlanan ve Bintepeler olarak bilinen mevkide, Lidya kralları ile asillerine ait yığma topraktan inşa edilmiş anıt mezarlar olan tümülüsler yer almaktadır. 1940’larda gerçekleştirilen araştırmalarda, gözle görülebilir en az 149 anıtsal tümülüs tespit edilmiştir. Ne var ki, bunlardan sadece 115 tanesi günümüze kadar korunabilmiş ve bu kraliyet nekropolü son dönemlerde definecilerin yoğun tahribatıyla karşı karşıya kalmıştır.”
“Bu tümülüsler arasında en heybetlisi olan ve Kocamutaftepe adıyla anılan mezarın, tarihçi Herodot tarafından Mısır ve Babil’deki anıtlardan sonra en büyük mezar yapısı olduğu ve Lidya Kralı Alyattes’e ithaf edildiği bildirilmiştir. 355 metre çapa, 69 metre yüksekliğe ve 1115 metrelik bir çevreye sahip olan Alyattes tümülüsü, yeryüzündeki en büyük tümülüs mezarlarından biri olarak kabul edilir. Mezar odası, 19. yüzyılda Prusya elçisi Ludwig Peter Spiegelthal tarafından keşfedildiğinde, antik çağlarda yağmalanmış olduğu anlaşılmıştır.”
“Alandaki ikinci büyük anıt mezar ise 200 metre çapında ve 50 metre yüksekliğindeki Karnıyarıktepe’dir.” Başgelen, tümülüsün içinde üzerinde Lidçe monogramların bulunduğu 90 metre çapında bir krepis duvarının ortaya çıkarıldığını belirterek, “Başlangıçta Kral Gyges’e ait olduğu varsayılan bu ihtişamlı anıt, taş işçiliği ve bulunan seramikler sayesinde MÖ 6. yüzyılın ilk yarısının sonlarına tarihlendirilmiştir. Bu nedenle, anıtın Perslere esir düşmesiyle bilinen ve efsanevi zenginliğiyle tanınan ‘Kroisos’ gibi, mezarı yaptırıp içine defnedilemeyen bir Lidya kralına ait olabileceği hipotezi üzerinde durulmaktadır,” dedi.
Başgelen, sözlerini bir temenni ile sonlandırdı: “Bu kadar değerli mezar anıtlarına ev sahipliği yapmasına rağmen, Bintepeler’deki Lidya tümülüsleri geniş tarım arazileri içinde ve gözden uzak bir konumda olduğu için son yıllarda definecilerin yasa dışı kazılarına daha sık hedef oluyordu. Bintepeler Lidya tümülüslerinin, Sardes antik kentiyle birlikte UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne dahil edilmesinin, iş makineleriyle gerçekleştirilen bu yıkıcı definecilik faaliyetlerine karşı çok daha etkili koruma önlemlerinin hayata geçirilmesine olanak sağlamasını umut ediyoruz.”