Hükümetin yürüttüğü tarım politikaları neticesinde üretimden her geçen gün daha fazla uzaklaşan çiftçiler, yaşadıkları zorluklara karşı tepkilerini dile getirmeye devam ediyor. Mazot ve gübre gibi temel üretim masrafları tırmanışa geçerken, yetiştirilen ürünün maliyetini bile karşılamaması sebebiyle mahsul tarlada çürümeye terk ediliyor. Bu duruma son örnek, Selçuklu karpuz üreticisi Hakan Kahya oldu. Ürününü satamayan Kahya, karpuzlarını tarlada bırakmak zorunda kaldı. Selçuk’ta karpuz tarlasını toprağa gömmek durumunda kalan üretici Hakan Kahya’nın imdadına Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel yetişti. Başkan Sengel, üreticiye bir destek eli uzatarak hem büyük bir israfın önüne geçti hem de çiftçinin bir nebze olsun nefes almasını sağladı. Bozulan karpuz tarlasından üreticinin ne denli zor bir durumda olduğunu vurgulayan Sengel, “Lütfen artık üreticimizin feryadını duyalım” çağrısında bulundu.
ÜRETİCİ: ‘TÜKENME NOKTASINA GELDİK’
Mağduriyet yaşayan üretici Hakan Kahya, karşılaştığı güçlükleri şu sözlerle ifade etti: “Senelerdir karpuz yetiştiriciliği yapıyorum. Fakat bu yıl bütün mahsul tarlada kaldı. 6 kiloluk, 15 kiloluk karpuzlarımız var. Lakin alıcı yok! Mazotun litresi geçen sene 35 lirayken, bu sene 60 lira oldu. Gübre 12 liraydı, şimdi ise 30 lira. Biz karpuzu 2 liraya satmak mecburiyetinde kalıyoruz. Hatta bu fiyat son zamanlarda 1 liraya kadar düştü. Tüccara 4 lira fiyat verdik, kabul etmiyor. Nakliye ve işçilik maliyetleri de cabası. Bu koşullar altında ayakta durmamız imkansız. Artık tükenme noktasına geldik.”
Ekonomik buhranın tarım sektöründeki sarsıcı etkileri, Efes Selçuk’ta da kendini net bir biçimde hissettirdi. Cumhuriyet Mahallesi civarındaki 70 dönümlük arazisine karpuz eken Hakan Kahya, fahiş maliyetler ve dip yapan alım fiyatları yüzünden büyük bir zarara uğradı. Tonlarca karpuzu traktörle ezerek toprağa karıştırmak zorunda kalan Kahya, tarlada kalan son ürünleri de imha etmeye hazırlanırken, bu çaresizliğe Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel son verdi. Üreticinin yaşadığı drama sessiz kalmayan Başkan Sengel, Belediye İşletme ve İştirakler Müdürlüğü ekiplerini görevlendirerek tarladaki karpuzların belediye işletmelerinde kullanılması amacıyla satın alınacağını duyurdu. Bu hamleyle, Başkan Sengel hem üreticiye maddi bir destek sağlamış oldu hem de önemli bir gıda israfını engelledi.
“O TARLA SÜRÜLÜRKEN BİZİM DE VİCDANIMIZ SÜRÜLDÜ”
Üreticinin durumunu bir feryat olarak nitelendiren Sengel, “Üreticimizin 60 dönümlük tarlasının büyük bir bölümünü sürdüğünü öğrendik. Bu haberi alır almaz, belediye olarak bu konuda ne yapabileceğimizi düşündük. Zira aynı havayı soluduğumuz üreticiye sırt çevirmek, onun derdiyle dertlenmemek olamazdı. Çiftçimiz tarlasını sürerken, bizim de vicdanımız sürüldü. Bu yüzden durumu uzaktan üzüntüyle izlemek yerine, soruna müdahil olmayı seçtik. Maalesef şu anda üreticimizin tarlası sürülmüş vaziyette. Herkes karpuzu bir meyve olarak görebilir, fakat biz burada bir alın teri görüyoruz. Biz burada üretimin paha biçilmez değerini görüyoruz. Biz burada ayların, yılların emeğini görüyoruz. Biz burada gerçekten dişinden tırnağından artırarak bu topraklara yeniden can verme çabasını görüyoruz. İşte bu sebeple üreticimize elimizi uzatmak istedik” şeklinde konuştu.
“ÜRETİCİYE VERİ TEMELLİ BİR YOL GÖSTERİLMİYOR”
Başkan Sengel, bu problemin yalnızca Efes Selçuklu üretici Hakan Kahya’ya özgü olmadığını, Türkiye genelindeki üreticilerin çok zor bir dönemden geçtiğini belirtti. Sengel; “Bizim şu anda müdahil olduğumuz konu, tek bir üreticinin yaşadığı bir sorun. Oysa bunun çok daha yaygın bir problem olduğunu yıllardır pek çok aydın tarım yazarı ve tarım alanında öngörü sahibi uzman bu ülkede adeta haykırıyor. Örneğin Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım; ‘Üreticinin mutlaka veri bazlı olarak yönlendirilmesi, üretim politikalarının düzenlenmesi ve piyasa fiyatlarının üretim maliyetleri göz önünde bulundurularak yeniden belirlenmesi gerektiğini’ senelerdir dile getiriyor. Fakat ne yazık ki ülkemizde bir tarım politikası bulunmadığından, üretici her yıl sanki piyango çekiyormuş gibi üretim yapıyor. Bu yıl ne üreteceği konusunda yönlendirilmediği için, bugün tarlada kalan karpuzları, belki yarın domatesleri ve yakın zamanda şahit olduğumuz gibi tarlada bırakılan patatesleri ve dökülen mandalinaları görmeye devam edeceğiz” dedi.
“ÜRETİCİ BU EYLEMİYLE ‘BEN ÇARESİZİM’ MESAJINI VERDİ”
Maliyetini dahi kurtaramayan üreticinin üretimden çekilmesini yaklaşan gıda krizi bağlamında ele alan Başkan Sengel, şu ifadeleri kullandı: “Gıda krizinin kapıda olduğunu ve gıda arz güvenliğinin sağlanması gerektiğini her fırsatta yüksek sesle dile getiriyoruz. Üretici, tarlasını sürerek aslında şunu söyledi: ‘Ben artık bu üretim işinde gerçekten çaresizim’. Tarım üreticilerini bu çaresizliğe mahkum eden tüm politikaları şiddetle reddettiğimizi bir kez daha belirtmek istiyoruz. Bu bağlamda, dayanışma ruhuyla ve el birliğiyle üreticilerimizi ayakta tutmak için çaba gösterdiğimizi beyan ediyoruz. Başta Tarım Bakanlığı olmak üzere, planlama noktasında yapılabilecek her şeyin ve üretime dair tüm konuların yeniden masaya yatırılması, üreticilerin piyasanın acımasız koşullarına terk edilmemesi gerektiğini, Efes Selçuk’tan, sürülmek üzereyken ‘hayır durun, biz o gıdalara ve o meyvelere sahip çıkmak istiyoruz, size sahip çıkmak istiyoruz’ dediğimiz arkamızdaki bu 60 dönümlük tarladan bütün Türkiye’ye duyuruyoruz. Lütfen artık tarımda üretim yapan çiftçinin derdini duyalım. Çiftçi yaşarsa, ülke gerçekten fabrika ayarlarına dönecek ve üretimin ne kadar değerli olduğunu yeniden kanıtlayacağız. Bu yüzden üreticimiz bugün tarlasını sürerek bize şunu söyledi; ‘Ya hep beraber ya hiçbirimiz’. Biz bu çağrıya kesinlikle kulak veriyoruz ve sizleri de bu sese kulak vermeye davet ediyoruz.”