MHP ve İYİ Parti Arasında Sert Söz Düellosu: Semih Yalçın’ın İddialarına ‘Apocu’ Göndermeli Yanıt

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir açıklamayla, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’na yönelik sert eleştiriler yöneltti.

Yalçın’ın bu ağır ithamlarına İYİ Parti kanadından verilen karşılık ise gecikmedi.

YALÇIN’DAN DERVİŞOĞLU’NA AĞIR SUÇLAMALAR

Semih Yalçın’ın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeler yer aldı:

“Dervişoğlu’nun bulunduğu seviyenin ‘çukur’ olduğunu iddia eden Yalçın, onun sözde milliyetçiliğinin zekatına değindiğini belirtti. Yalçın, davasını ve partisini satan Dervişoğlu gibi isimlere milliyetçiliğin haram olduğunu savunarak, ‘Haramın ve hıyanetin zekâtı olmaz’ dedi. Dervişoğlu’nun ifadelerini, ‘birkaç yüzyılda müstemleke tipi aydınların ağızlarında birikmiş siyasi hamakat salyası’ olarak tanımlayan Yalçın, kullandığı dilin kirli, üslubunun ahlak dışı ve seviyesinin düşük olduğunu öne sürdü.

‘Alçaklık dahi bir seviyedir fakat Dervişoğlu’nun indiği yer çukurdur’ diyen Yalçın, Dervişoğlu’nun bu denli öfkelenmesinin sebebini sorguladı. Bu durumun arkasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin girişimleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı iradesiyle ‘bölücü terör örgütünün dükkân kapatması’ ve ülkede ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinin başlamasının yattığını ileri sürdü.

Yalçın, ‘Müsavat Efendi, bölücü örgütün kendini feshetmesinden, silahlı terörün bitmesinden yana mıdır, değil midir?’ sorusunu yönelterek, bu gelişmelerle Dervişoğlu gibi ‘milliyetçilik taslaklarının’ en mühim propaganda ve istismar araçlarından birinin ellerinden alındığını belirtti.”

“SEVİYESİZLİK VE KISKANÇLIK” İDDİASI

“‘Dervişoğlu misali politika yamakları işsiz kalmışlardır’ diyen Yalçın, Dervişoğlu’nu ‘azgınlaştıran ve seviyesizlik, seciyesizlik, karaktersizliğini zirveye çıkaran’ bir diğer konunun, Devlet Bahçeli’nin 1980’lerde büyük bir ferasetle sunduğu ’21. Yüzyılda Lider Ülke Türkiye’ vizyonunun hayata geçtiğini görmek olduğunu iddia etti.

Türkiye’nin yalnızca ülke içinde değil, bölgesel ve küresel çapta da dengeleri altüst ettiğini ve ezberleri bozduğunu vurgulayan Yalçın, ülkenin küresel bir aktör olarak hem iç siyasette hem de uluslararası arenada geri döndürülemez bir paradigma değişimine neden olduğunu ekledi.

Dervişoğlu’nun ‘çirkin fıtratını mısır tanesi gibi patlatan’ siyasi husumetinin temelinde çaresizlik, kıskançlık, haset ve ‘kifayetsiz muhterislik’ bulunduğunu savundu. Türk milliyetçiliğinin yegâne temsilcisinin MHP olduğunu ve partinin Türk siyasi hayatındaki dominant rolü karşısında İYİ Parti gibi ‘politik taklit ve tağşiş partilerinin’ varlık anlamını yitirdiğini belirtti. ‘Milletimiz sormaktadır!’ diyerek, Dervişoğlu’nun bölücü örgütün dağılmasından ve silahlı terörün bitmesinden yana olup olmadığını bir kez daha sorguladı.”

YALÇIN’DAN PEŞ PEŞE SORULAR

“Yalçın, açıklamalarını bir dizi suçlayıcı soruyla sürdürdü:

‘İP, Türk milliyetçiliğine sekte vurmak için kurulmuş bir Nazist FETÖ projesi midir? Terör saldırılarının devam etmesini neden bu kadar istemektedir? Müsavat Efendi, yeni şehit ve gazilerin gelmesini neden canhıraş feryatla istemektedir? Türk milletine sosyal barış ve kardeşliği, huzur ve sükûnu neden çok görmektedir? Türk devletinin bekasını temin için attığı adımlardan neden bu kadar rahatsızdır? Türkiye’nin küresel ölçekte önlenemez yükselişinden niçin bu kadar memnuniyetsizdir? İP, günümüzün Avrupa siyasetinden ilham alan yeni tür Nazi partilerine niye tıpatıp benzemektedir? İP’in başı, neden Mustafa Kemal Atatürk’e değil de Hitler’e özenmektedir? Son soru: Terörsüz Türkiye ve Türkiye Yüzyılı çabaları, Müsavat Efendi’nin neresine batmaktadır?'”

İYİ PARTİ CEPHESİNDEN YANIT GECİKMEDİ

Semih Yalçın’ın bu sert çıkışına İYİ Parti kanadından tepki geldi.

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Yalçın’a yönelik olarak, “Uzun uzun yazılacak adam değilsin, işine bak ‘ApoooCCCuuu'” ifadeleriyle oldukça keskin bir cevap verdi.

Öztürk’ün bu yanıtında, geçmişteki açılım sürecine yönelik bir eleştiri olarak ‘Apocu’ kelimesini ve ülkücülerin simgesi olan ‘CCC’ harflerini bir arada kullanması dikkatlerden kaçmadı.