Az Bilinen Anlamlı Kelimeler
Dilimizin zenginliği, bazen unutulmuş veya az kullanılan kelimelerde saklıdır. Bu sözcükler, ifade gücümüzü artırarak düşüncelerimize ve duygularımıza derinlik katar. İşte günlük konuşma dilinde sıkça rastlanmayan, ancak anlamlarıyla büyüleyen bazı özel kelimeler.
- Müstesna: Kurallar içerisinde istisna sayılan, biricik, tek.
- Yek-ahenk: Bir metnin tamamının hem anlam hem de üslup bakımından bir bütünlük oluşturması.
- Ferd-i Tenha: Huzuru yalnızlıkta bulmuş, bile isteye yalnız kalmış kişi.
- Keyfiyet: Nitelik.
- Sahavet: Cömertlik, eli açıklık.
- Selaset: Bir edebi eserin akıcı ve kolay okunabilir olması.
- Atıfet: Karşılık beklemeden, bir çıkar beklentisi olmadan bol bol verme, ihsan etme.
- Müessir: Tesir eden, içe işleyen.
- Feriştah: Bir şeyin en iyisi, en mükemmeli.
- Ferzane: Bir ilimde ya da sanat dalında ustalaşmış olan, alim, sanatkar.
- Huceste: Uğurlu, şanslı, kutlu.
- Nikbin: Her şeye olumlu tarafından bakan, iyimser.
- Nigar: Yüzü, tasvirlerdeki ve resimlerdeki kadar güzel olan sevgili.
Derin ve Güzel Anlamlı Sözcükler
Anlam derinliğiyle öne çıkan ve estetik bir tınıya sahip olan bu kelimeler, ifadelere şiirsel bir hava katar.
- Melih: Güzel.
- Melahat: Yüz güzelliği.
- Muaşaka: İki insanın birbirini karşılıklı sevmesi.
- Asuman: Gökyüzü.
- Ber-Kemal: Mükemmel, tam.
- Hüda-yi Nabit: Bir eğitim kurumuna gitmeden, kendi kendisini yetiştiren kimse.
- Mean-i Dakik: Herkesin vakıf olamayacağı, bilinmesi hem ilim hem de marifet gerektiren ince sırlar.
- Meveddet: Birini çok sevmek.
- Vacid: Talep ettiği şeye er ya da geç ulaşan, muradına eren.
- Aliyyü’l Ala: Bir şeyin en yüksek noktası, harikalar harikası.
- Payidar: Sonsuza kadar yaşayacak olan, baki.
- Derrak: Anlayışı çok kuvvetli olan, kolay öğrenen, zeki.
- Racih: Üstün, mertebesi ve makamı yüksekte olan.
- Elezz: En lezzetli.
- Eltaf: Çok nazik, çok latif, ince ve kibar.
- Rakik: İnce, kırılgan, güzel.
- Ahsen: En güzel.
- Tevcih-i Vecih: Yaşanan her şeyi güzele ve hayra yormak.
Az Bilinen Farsça Kökenli Sözcükler
Türkçenin kelime hazinesini zenginleştiren Farsça kökenli birçok nadide sözcük bulunmaktadır. İşte etimolojileriyle birlikte bazı örnekler:
- Benan: İlk anlamı parmak uçlarıdır. Bu kelime ‘parmakla gösterilecek kadar güzel olan kadın’ manasında da kullanılır.
- Na-dide: Farsçada ‘na’ eki olumsuzluk bildirir. Dide ise hem göz hem de görülen demektir. Bu iki kelimenin birleşmesiyle oluşturulan nadide, az bulunan, az görülen, çok kıymetli anlamına gelir.
- Sehl-i Mümteni: İlk okunduğunda yazılması kolay gibi görünen ama esasında yazılması büyük bir hüner gerektiren yazılı eser.
- Puhte: Farsça kökenli bir sözcük olan puhte kelimesinin sözlük anlamı olgundur. Bu kelime daha çok sözleriyle ve yazdıklarıyla çevresindeki insanlara örnek olan kanaat önderleri için kullanılır.
- Berceste: Değeri yüksek, güzel ve seçkindir. Bu kelimenin içinde yer aldığı mısra-i berceste ise, bir şiirin en güzel dizesi anlamında kullanılır.