İsrail’in güney merkezindeki Yahudiye Dağları’nın eteklerinde konumlanan “Salome Mağarası”, arkeologlar tarafından “ülkede bugüne dek bulunan en büyük ve etkileyici mezar komplekslerinden biri” olarak nitelendiriliyor. Bu yapı, yüksek taş duvarları, bir giriş holü ve iki ayrı mezar odasıyla öne çıkıyor. İlk olarak 1980’lerin ortalarında defineciler tarafından şans eseri bulunan mağara, sonrasında arkeologların yürüttüğü titiz kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarıldı. Yapılan incelemeler, bu alanın M.Ö. 1. yüzyıl ile M.S. 1. yüzyılı kapsayan İkinci Tapınak döneminde bir Yahudi mezarlığı olarak hizmet verdiğini ortaya koydu. DUVARDAKİ YAZITLAR “SALOME” ADINI GÖSTERİYOR Mağaranın duvarlarında çok sayıda kazınmış gravür ve yazıt bulunuyor. Bu yazıtlar arasında özellikle Yunanca yazılmış iki tanesinde “Salome” isminin geçmesi, burada yatan kişinin kimliğine dair önemli bir ipucu veriyor. Ne var ki, Salome o dönemde sıkça kullanılan bir isim olduğu için kimliğin kesin olarak saptanması zorlaşıyor. Dini metinler ve İncil’de “Salome” adına sahip birden çok figür mevcuttur: Yakup İncili’nde İsa’nın doğumuna yardım eden bir ebe olarak geçer. Kanonik İnciller’de ise İsa’nın takipçilerinden ve çarmıha gerilişine şahit olan kadınlardan biri olarak anılır. Tarihsel belgelerde ise Kral Hirodes’in kızı ya da kız kardeşi olan bir Salome’den bahsedilir. “MEZARIN SAHİBİ KRALİYET AİLESİNDEN OLABİLİR” İsrail Eski Eserler Kurumu arkeologları Nir-Shimshon Paran ve Vladik Lifshits öncülüğündeki güncel araştırmalar, mağaranın mimari görkeminin ve boyutlarının, son derece yüksek statüye sahip birine ait olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar, mezarın Hirodes Hanedanı ile bağlantılı olma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyor. Bölgedeki diğer lüks kalıntılar ve mezarın mimari özellikleri, burada yatan kişinin kralın yakın çevresinden olduğuna dair kuvvetli kanıtlar sunmaktadır. Arkeologlar, “Kompleksin ebadı ve ihtişamı, sahibinin ya kraliyet ailesinden ya da toplumun en seçkin tabakasından olduğunu akla getiriyor,” diye belirtti. İDUMEA VE HİRODES İLİŞKİSİ Araştırma, mağaranın yer aldığı İdumea bölgesi ile Kral Hirodes’in kız kardeşi Salome arasında tarihi bir ilişki olduğuna da dikkat çekiyor. Bu durum, mezarın sahibinin kraliyet ailesinden olduğu tezini destekliyor. Tüm bu detaylı bulgular, İsrail Eski Eserler Kurumu’nun Atiqot dergisinde yayımlanan bilimsel bir makalede sunuldu. Makale, mağaranın tarihsel süreçte önce bir Yahudi mezarlığı, ardından Bizans döneminde ise bir hac yeri olarak işlev gördüğünü belgeliyor. Kim olduğu hâlâ bir sır perdesiyle kaplı olsa da, “Salome Mağarası” hem tarihsel hem de dinsel açıdan ilgi odağı olmayı sürdürüyor.
Salome Mağarası’nın Gizemi: İsrail’deki 2.000 Yıllık Mezar Kraliyet Ailesine mi Ait?
