Kaynak:Milliyet
Irak’ın Süleymaniye kentine bağlı Surdaş nahiyesi yakınlarında, terör örgütü PKK’ya mensup bir grup tarafından silahların imha edildiği bir etkinlik düzenlendi. Bölgedeki bir mağarada toplanan ve 15’i kadın olmak üzere 30 kişiden oluşan PKK’lı grup, daha sonra topluluğun bulunduğu alana gelerek silahlarını ateşle dolu büyük bir kazana atarak yok etti.
Etkinlik esnasında, bir örgüt lideri tarafından hem Türkçe hem de Kürtçe bir mesaj okundu. Bu faaliyete tanıklık edenler arasında Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı’ndan yetkililer, Iraklı ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden temsilciler, güvenlik güçleri, DEM Partililer, çeşitli sivil toplum kuruluşlarından katılımcılar ve çok sayıda medya mensubu bulunuyordu.
BÖLGESEL YANSIMALARI NE OLACAK?
Peki, “Terörsüz Türkiye” hedefiyle atılan bu tarihi adımların bölgedeki yansımaları nasıl şekillenecek? Bu önemli konuyu, Milliyet yazarı Abdullah Karakuş köşesinde detaylı bir şekilde analiz etti. Karakuş’un yazısına göre, “Terörsüz Türkiye” hem Türkiye hem de bölge ülkeleri için yepyeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Ancak bu sürecin kolay olmayacağı ve dış güçlerin baltalama girişimlerinin her zaman gündemde olacağı da belirtiliyor.
Tüm gözler önümüzdeki dönemde TBMM’de ve DEM Parti’nin atacağı yeni adımlarda olacak. Bu gelişmelerin etkisi yalnızca Türkiye ile sınırlı kalmayacak, tüm bölge üzerinde derin sonuçlar doğuracaktır. Sürecin ekonomik açıdan da ciddi faydalar sağlaması beklenmektedir. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Barrack’ın PKK ve türevleri hakkındaki ifadeleri de sürecin seyrine dair önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor.
PKK’nın silah bırakması, Irak, Suriye ve İran gibi ülkeleri de doğrudan etkileyecek bir gelişmedir. Özellikle Irak açısından büyük stratejik öneme sahip olan Kalkınma Yolu Projesi’nin başarısı için PKK’nın bölgedeki varlığının son bulması, projenin en temel gerekliliklerinden biri olarak görülüyor. Dolayısıyla, terörden arındırılmış bir Türkiye, bölgede yeni dengelerin kurulmasına yol açacaktır.
Bu yeni dengelerden özellikle Batılı ülkelerin ve vekalet savaşları yürüten güçlerin pek memnun kalmayacağı öngörülüyor. Bu nedenle, gözler PKK’ya destek veren İran, İsrail ve bazı Avrupa ülkelerinin tavrında olacak. Diğer yandan, Suriye ve Irak başta olmak üzere, terörsüz Türkiye’ye destek sunan bölge ülkeleri bu süreçten kazançlı çıkacaktır. Destek vermeyenlerin ise kendi ülkelerinde huzursuzluk ve çatışmalarla yüzleşmeye devam edeceği düşünülüyor.
Artık silahları bırakıp bölgenin geleceği için masaya oturma ve konuşma zamanı gelmiştir. Aksi takdirde, 10 bin kilometre öteden gelip bölgede istikrarsızlık yaratanların yine kazanan taraf olacağı uyarısı yapılıyor.
Süreçle İlgili Endişelere Yanıtlar
Sürecin son derece hassas olduğu ve çok dikkatli adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor. Bu yolda herkese büyük görevler düşmektedir ve sağa sola çekmeden, Türkiye için herkesin elini taşın altına koyma vaktidir. Özellikle CHP’nin de sürece ve Meclis’teki boyutuna tam destek vermesinin kritik olduğu belirtiliyor.
Toplumda aklında soru işaretleri ve endişeler taşıyanlar olabilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün yaptığı tarihi konuşmasında bu endişelere ve soru işaretlerine karşı oldukça net yanıtlar verdi. Erdoğan’ın altı çizilen bazı cümleleri şunlardı:
■ Bu “Terörsüz Türkiye” projesi, herhangi bir pazarlığın veya al-ver sürecinin bir neticesi değildir.
■ Kazanan Türkiye ve milletim olmuştur.
■ Biz ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz.
■ Türkiye’nin başını hiçbir zaman öne eğdirtmeyiz.
■ Ülkemizin hayrına olmayan hiçbir işin içinde bulunmayız.
■ Hiç kimse korkuya, tedirginliğe veya endişeye kapılmasın.
■ Kimsenin zihninde en ufak bir soru işareti oluşmamalıdır.
■ Eğer işler tersine dönerse, biz gereğini yapmaktan çekinmeyiz.