Suriye’nin Suveyda Bölgesinde Etnik Çatışma: Dürzi ve Bedevi Gruplar Arasındaki Gerilim Kanlı Bitti

Bölgedeki yerel kaynakların aktardığına göre, iki grup arasında karşılıklı olarak araçlara el konulmasıyla patlak veren gerilim, çok geçmeden şiddetli ve ağır silahların kullanıldığı bir çatışmaya evrildi.
Orta ve ağır çaplı silahların ateşlendiği rapor edilen bu çatışmalarda, ilk belirlemelere göre en az 10 kişinin yaşamını yitirdiği ve 40 kişinin de yaralandığı kaydedildi.
Hayatını kaybedenlerin ve yaralananların büyük bir kısmının silahlı gruplara ait olduğu aktarılırken, çatışmalar esnasında bazı sivillerin de zarar gördüğü ifade edildi.
Şehirdeki sağlık kuruluşlarında yaralıların tedavileri devam ederken, can kaybı sayısının yükselmesinden ötürü kaygı duyuluyor.
Suveyda Valisi Mustafa Bekkur tarafından yayınlanan yazılı bir açıklamada, krizden tek çıkış yolunun sağduyu ve diyalog olduğunun altı çizildi.
Vali Bekkur, Şam-Suveyda güzergahında gerçekleşen silahlı saldırı, bunun ardından yaşanan insan kaçırma vakaları, silahlı arbedeler ve masum sivillerin araçlarının zorla alınması gibi olayların kentte büyük bir şok yarattığını dile getirdi.
Mevcut bunalımı geride bırakmanın en güvenilir yönteminin aklıselim ve karşılıklı görüşme olduğunu belirten Bekkur, barışçıl çözüm girişimlerine kapılarının açık olduğunu duyurdu. Vali, “Bu meşakkatli dönemi atlatmamız adına en güvenilir yolun bu olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Reform, devletin yeniden yapılandırılması ve bütün Suriyeliler için daha iyi bir gelecek inşa etme amacı güden herkese iş birliği elimizi uzatıyoruz,” şeklinde konuştu.
Vali Bekkur, bunun yanı sıra tansiyonu azaltma hedefiyle yerel ve aşiret seviyesinde yürütülen teşebbüslere tam destek verdiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Tansiyonun düşürülmesi adına yerel ve aşiret seviyesinde gösterilen tüm gayretleri takdir ediyoruz. Devletimiz, yurttaşların haklarını güvence altına alma ve gasp edilmiş hakları iade etme hususunda geri adım atmayacaktır. Bununla birlikte, fitne yayma veya mevcut durumu içinden çıkılmaz bir hale getirme girişimlerine karşı da sert bir dille uyarıda bulunuyoruz.”