Türkiye’nin otomotiv sanayisi, halen önemli zorluklarla dolu bir dönemden geçiyor. Yurt içi piyasada yüksek vergi oranları ve faizler ile birlikte artan maliyetler, üretim rakamlarını doğrudan etkiliyor. Buna ek olarak, Avrupa’daki ekonomik yavaşlama ihracatı baskı altına alırken, Çin’den gelen rekabet baskısı da sektörün dinamiklerine olumsuz yansıyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından açıklanan verilere göre, yılın ilk yarısında üretim kapasitesi 706 bin adede ulaştı. Bu dönemde ihracat 530 bin adet olarak gerçekleşirken, 20 milyar dolarlık bir gelir elde edildi. İç pazardaki satış hızı iyi seviyede olsa da, yerlilik oranının aynı periyotta yüzde 30’un altına gerilemesi dikkat çekti. İstanbul’da gerçekleştirilen bir basın toplantısında bu verileri yorumlayan OSD Başkanı Cengiz Eroldu, kapasite kullanımında önceki yıla göre bir miktar zayıflama gözlemlendiğini, fakat buna karşın toplam kapasitenin yükseldiğini ifade etti. Eroldu, durumu şu sözlerle özetledi: “Üretim aynı seviyede ama bir kötüleşme var. 2024-2025 geçişiyle birlikte kapasite arttı. Bu, yeni yatırımların bir sonucuydu. Sanayinin toplam kapasitesi 2 milyondan 2 milyon 200 bin seviyelerine yükseldi. Yaptığımız yatırımların karşılığını alabilmemiz için üretimimizin çok daha yüksek olması gerekirdi. Sonuçta bu yatırımları sadece adımız yürüsün diye yapmıyoruz.”
**2025’te Yatırım 1,1 Milyar Doları Geçecek**
Son zamanlarda çok sayıda üye firmanın yatırım planları duyurduğunu hatırlatan Cengiz Eroldu, 2024 yılında 1,1 milyar dolarlık bir yatırım harcaması gerçekleştirildiğini aktardı. 2025 yılında bu rakamın daha da yukarı taşınacağını öngören Eroldu, “Ford Otosan’ın 2024’te devam eden bir yatırımı var. Benzer şekilde, OYAK Renault’nun yatırımlarının bir bölümü de bu 2024 rakamının içinde. 2025 yılına baktığımızda ise Hyundai elektrikli araç yatırımını duyurdu. Tofaş ve Ford’un yatırımları da sürüyor. Bu yatırımların karşılığını almamız gerekiyor. Nihayetinde bu adımları büyümek için atıyoruz. Daha rekabetçi bir yapıya kavuşmak ve kapasite kullanımını iyileştirmek amacıyla yapıyoruz” diye belirtti. Eroldu, BYD yatırımı hakkındaki bir soruya ise şu yanıtı verdi: “Yanılmıyorsam yaklaşık bir yıl önce, geçtiğimiz temmuz ayında BYD yatırımı duyurulmuştu. Geçen sene temmuzdan bu sene temmuza geldiğimizde, Manisa’ya baktığımızda orada şu an için herhangi bir faaliyet görünmüyor. Bu konuya tabii ki kendilerinin yanıt vermesi gerekir.”
Cengiz Eroldu, otomotiv sektörünün peş peşe yatırım açıkladığını ve mevcut durumda bir geçiş evresinde bulunduklarını da dile getirdi. Eroldu, “Bu yatırımları, Türkiye’nin dünya otomotiv endüstrisindeki yerini sağlamlaştırmak ve sanayimizi muhafaza etmek için gerçekleştiriyoruz. Şu an bir geçiş sürecinde olduğumuz için bu çabaların meyvelerini henüz tam anlamıyla toplayamadık. Ancak önümüzdeki sene bunun meyvelerini toplayacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.
**İhracat Geçen Yıla Göre İyi, Ancak 2017’nin Gerisinde**
İhracatın geçen seneye kıyasla daha iyi bir noktada olduğuna dikkat çeken Cengiz Eroldu, kaydedilen yüzde 7,5’lik artışın memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Toplamda 530 bin 322 adetlik ihracat yapıldığını bildiren Eroldu, “Aslında bu rakam geçen seneye göre iyi olsa da, 2017 yılında gerçekleştirdiğimiz 714 bin adetlik ihracatın oldukça uzağında. Bu kadar büyük yatırım yapan bir sektörün aslında çok daha iyi rakamlar sunması gerekiyor. Değer bazında ise 20 milyar dolarlık bir seviyeye ulaştık. Bu, şimdiye kadarki en yüksek ilk 6 aylık ihracat rakamıdır” dedi. Hibrit ve elektrikli araçların ihracattaki payının artmaya başladığını belirten Eroldu, “Burada asıl göstergenin adet bazında olması lazım. Adetlerde, az önce de söylediğim gibi, geçen seneye nazaran daha iyiyiz ama çok daha iyi bir seviyede olmamız gerekirdi. İç pazarda ise 629 binlik adetle son 10 yılın en yüksek ilk 6 aylık satışı gerçekleşti. Bu açıdan pazarda şüphesiz iyi bir performans söz konusu” yorumunda bulundu.