SERKAN ARMAN / Girne – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yer alan 150 bin konut, yaklaşık bir yıl içerisinde yüksek hızlı fiber internete erişim sağlayacak. Bu gelişme, Türkiye ile KKTC arasında geçtiğimiz hafta imzalanan 100 milyon dolarlık devasa bir projenin sonucudur. Proje kapsamında deniz altından döşenecek iki kablo ile Türk Telekom tarafından inşa edilecek bu altyapı, KKTC’nin bir ‘Dijital Ada’ olma vizyonunun gerçekleşmesinin önündeki engelleri ortadan kaldıracak. İmza töreninden önce Girne’de basın mensuplarıyla bir toplantı düzenleyen Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, projenin detayları ve şirketin gündem maddeleri hakkında bilgi verdi.
Türk Telekom’un bölgedeki teknoloji liderliği misyonuyla hareket ettiğini ve hem Türkiye’de hem de çevre coğrafyada dijital dönüşüme öncülük eden projelere imza attığını vurgulayan Ümit Önal, şu açıklamalarda bulundu:
“Dijital dönemin sunduğu imkanları coğrafyamızın her noktasına ulaştırırken, geleceği inşa etme hedefiyle yenilikçi teknolojilere yatırım yapıyoruz. Teknolojide dışa bağımlılığı en aza indirme ve dijitalleşme vizyonumuz doğrultusunda, ülke ekonomisine değer katan projelere öncülük etmekteyiz. Faaliyet gösterdiğimiz dijital, altyapı, fiber ve mobil gibi tüm alanlarda, Türkiye’nin teknoloji ihracatındaki öncü konumumuzu kararlılıkla sürdürüyoruz.
Teknolojiyi yalnızca kullanan değil, aynı zamanda üreten ve ihraç eden bir ekosistemin merkezinde konumlanmış durumdayız. Ülkemizin dijitalleşmesinde temel direkleri döşemeyi milli bir sorumluluk olarak görüyor, aynı zamanda bölgemizin teknoloji taşıyıcısı olma misyonunu da üstleniyoruz. Türkiye çapında 482 bin km’ye varan fiber ağımız ve 33.2 milyona ulaşan fiber hane kapsama alanımız ile hem bireysel hem de kurumsal dijitalleşmeyi destekliyoruz. Bu altyapı gücünü, 5G ve gelecek nesil teknolojilerin uygulanması için stratejik bir koz olarak değerlendiriyoruz. Ülkemizin dijital dönüşümünü şekillendiren bu güçlü fiber altyapı sayesinde, Türkiye’nin dört bir yanındaki 9 milyondan fazla haneye 1 Gbps’e varan hızlarda erişim imkanı tanıyor ve ülke genelinde 358 Mbps’in üzerinde ortalama bağlantı hızları sunuyoruz. Şimdi ise bu yüksek hızlı fiber internet altyapısını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile tanıştırma zamanı.”
**Dijital Dönüşüm**
Önal, Türkiye’nin dört bir yanında dijital dönüşüme ivme kazandıran projelere liderlik ettiklerini belirterek, “Sahip olduğumuz hız, kapsama alanı ve altyapı kabiliyetimizle Türkiye’nin dijital omurgasını inşa ediyoruz” dedi. Bu çalışmaların uluslararası alanda da yankı bulduğunu ifade eden Önal, FTTH Council Europe tarafından yayımlanan son rapora dikkat çekti. Rapora göre Türkiye, fiber altyapı alanında Avrupa’nın en süratli gelişim gösteren 5 pazarından biri konumuna yükseldi. “Altyapıdaki bu gücümüzü, 5G ve gelecek nesil teknolojileri uygulamak için stratejik bir avantaja çeviriyoruz. Mevcut LTE baz istasyonlarımızın %54’ünü fiber altyapı ile donattık. Bizim için 5G, sadece bir teknoloji değişimi değil, aynı zamanda ülkemizi çok daha kuvvetli bir geleceğe taşıyacak hayati bir araçtır” şeklinde konuştu.
**’Sabit İnternet Altyapısı Milli Bir Sorumluluktur’**
Sabit internet imtiyaz yenileme sürecinde nihai etaba girildiğini belirten Önal, konuya ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Yasal süre zarfında başvurularını yaptıklarını ve ilgili bakanlıklar ile gerekli mercilerle iş birliği içinde süreci yürüttüklerini aktaran Önal, bu sürecin sonuna yaklaşıldığını ifade etti. “Türkiye’deki sabit internet altyapısının kurucusu, geliştiricisi ve imtiyaz süresi boyunca işletmecisi olmamız, bize tarihsel bir misyon yüklüyor. Yıllardır vurguladığımız bir gerçek var: Türk Telekom’un altyapısı, Türkiye’nin ortak altyapısıdır,” dedi. Fiber yatırımlarını ülkenin en batısından en doğusuna, en kuzeyinden en güneyine kadar, sadece büyük şehir merkezlerine değil, en uzak noktalara dahi ulaştırdıklarını söyledi. “Türkiye’yi dünyaya bağlayan bir konumdayız ve tüm bunları fiber yatırımlarımız sayesinde başarıyoruz. Dijitalleşmenin lideri ve teknolojiye istikamet veren bir kurum olarak, yaptığımız her yatırımın Türkiye’nin geleceğine yapılmış bir yatırım olduğunun farkındalığıyla çalışıyoruz. İmtiyaz konusuna da bu perspektiften yaklaşıyor ve bunu milli bir sorumluluk olarak kabul ediyoruz.”