İstanbul’da Işık Üniversitesi Hemşirelik Bölümü son sınıf öğrencisi olan Ayşe Tokyaz’ın, sosyal medya aracılığıyla tanıştığı 38 yaşındaki eski polis memuru C.K. ile bir süre ilişki yaşadığı bildirildi. C.K.’nın polislik mesleğinden ihraç edildiği ve Ayşe Tokyaz’ın aralarındaki yaş farkını sebep göstererek evlenme teklifini kabul etmediği iddialar arasında yer alıyor. İddialara göre, evlilik konusunda Ayşe Tokyaz ve ailesini ikna etmeye çalışan C.K., genç kadını “son bir kez görüşmek” bahanesiyle evine davet etti. Eve yalnız giden Tokyaz’ın burada zorla alıkonulduğu öne sürüldü. 13 Temmuz’da Ayşe’nin cansız bedeni, yol kenarına atılmış bir valizin içinde kıyafetleri çıkarılmış halde bulundu. Polisin yürüttüğü soruşturma, genç kadının evde katledilip valize yerleştirildiğini ve C.K. ile bir kişinin daha valizi evden çıkardığını ortaya koydu. C.K.’nın cesedin bulunduğu araçla Eyüpsultan’a giderek valizi yol kenarına bıraktığı anlaşıldı. Buluşmak üzere aradığı bir arkadaşı, aracın yanına geldiğinde durumu polise ihbar etti ve C.K. olay yerinde yakalandı. 
Cinayet zanlısı C.K.’nın, suçu işledikten sonra kanıtları yok etmek amacıyla kan lekelerini kapatmak için evi kırmızıya boyadığı iddia edildi. Cesedi valizle attıktan sonra bir motosikletli kurye ile evin anahtarını temizlikçiye ulaştırarak kan izlerini temizletmeye çalıştığı belirlendi. Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında C.K. ile birlikte toplam 6 kişinin gözaltına alındığı açıklandı. 
Ayşe’nin ikiz kardeşi Esra Tokyaz, yaşadığı dehşeti şu sözlerle dile getirdi: “Kız kardeşimi kaçırdı ve zorla yanında alıkoyuyordu. Küçükçekmece’deki evine gittiğimde kardeşimin yüzü gözü mosmordu. ‘Seni tehdit mi ediyor? Gel gidelim’ dedim. O ise ‘Evet, tehdit ediyor. Hepinizi korumak için ben buradayım’ dedi. Yanımda ‘Ayşe, istersen gidebilirsin’ demesine rağmen, bilgisayar klavyesiyle onu tehdit ediyormuş. Ertesi gün beni evden kovdu. ‘Ya kardeşimle burada kalırım ya da onu alıp giderim’ dedim. Bana ‘Hayır, sen gideceksin, kardeşin burada kalacak’ dedi. Yurda döndüm. Ayşe’nin telefonunu kırdığı için ona ulaşamadım, kendi telefonuyla görüntülü konuştuk. Bir gün sonra aramalarıma kimse yanıt vermedi. Kim olduğunu bilmiyorduk, sadece eski bir polis amiri ve arkasının çok güçlü olduğunu biliyorduk.” 
Esra Tokyaz, C.K.’nın kendi ailesinin ve Ayşe’nin bütün sicilini araştırdığını belirterek, “Eve gittiğimde C.K. kapıyı tutuyordu. Ayşe’nin nerede olduğunu sorduğumda, ‘Ayşe yok, onu Mall Of İstanbul AVM’ye bıraktım’ diye yalan söyledi. Kapının önünde Ayşe’nin ayakkabılarını gördüm. ‘Ayşe gittiyse ayakkabıları nasıl burada?’ diye sordum. ‘Unutmuştur’ dedi. Cuma gecesi Halkalı Karakolu’na gidip ifade verdim ve sabah 08.00’de karakoldan çıktım” dedi. 
Daha önce kardeşinin kolunda morluklar gördüğünü anlatan Esra Tokyaz, “Bana şakalaşırken olduğunu söyledi ama inanmadım. Çarşamba günü buluştuğumuzda Ayşe büyük bir gözlük takıyordu. İndirmesini isteyince gözlerindeki morlukları ve gözlerinin içinin kırmızı olduğunu gördüm. Ayşe’yi kabine çekip, ‘Gel hala geç değil. Seni tehdit ediyorsa korkma, kimseye bir şey söylemeden evimize döneriz’ diye yalvardım. O ise bana, ‘Senin bilmediğin şeyler var, sen şimdi git’ dedi ve benimle gelmedi” ifadelerini kullandı. Esra Tokyaz, bu olayın ardından Küçükçemece Emniyet Müdürlüğü’ne ve Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü’ne giderek şikayetçi olduğunu ekledi. Ayşe Tokyaz’ın cenazesinin Hatay Reyhanlı Aile Mezarlığı’na defnedileceği öğrenildi. 
Valizde Bulunan Ceset ve Kan Kırmızı Duvarlar: Ayşe Tokyaz Vakasının Perde Arkası
