Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin 25 Mart 2009’da Kahramanmaraş’ta meydana gelen helikopter kazasında hayatını kaybetmesiyle ilgili dava yeni bir boyut kazandı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde 9 üst düzey kamu görevlisi, arama-kurtarma faaliyetlerini sekteye uğrattıkları gerekçesiyle ‘görevi kötüye kullanma’ suçlamasıyla yargılanmıştı. 5 Şubat 2021’deki karar duruşmasında, dönemin Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır, İl Jandarma Komutanı Sezai Akgün ve İl Emniyet Müdürü Necdet Çelikbilek 1 yıl 2’şer ay hapis cezasına çarptırılmış, diğer 6 sanık ise beraat etmişti.Bu kararın ardından hem ceza alan sanıklar hem de kazada ölenlerin aileleri ve Yargıtay Cumhuriyet savcısı dosyayı temyize götürdü. Dosya, 12 Temmuz 2021’de Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na intikal etti. Ancak genel kurul, temyiz başvurularını inceledikten sonra, zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle 8 Ocak 2025’te sanıklar hakkındaki davanın düşürülmesine hükmetti.ZAMAN AŞIMI SÜRESİ İNCELEMEDEN ÖNCE DOLDUKararın gerekçesi, oy birliğiyle alındı ve ‘görevi kötüye kullanma’ suçunda kesintili dava zaman aşımının 12 yıl olduğuna dikkat çekildi. Gerekçede, “30 Mart 2009 tarihinde işlendiği iddia edilen fiillerle ilgili, o tarihte kamu görevlisi olan sanıklar hakkında soruşturma izni talep edilen 4 Ocak 2010 ile iznin verildiği 2 Şubat 2012 arasındaki 2 yıl 28 günlük durma süresi de dikkate alındığında, 12 yıllık kesintili dava zaman aşımı süresinin, ceza genel kurulunun inceleme yaptığı tarihten önce, 28 Nisan 2023’te dolduğu tespit edilmiştir” denildi.YAZICIOĞLU AİLESİ: BU, GÖREVİ BİLİNÇLİ KÖTÜYE KULLANMAKTIRMuhsin Yazıcıoğlu’nun ailesi, davanın zaman aşımından düşmesinin, dönemin Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı E.Y. ve diğer yetkililerin dosyayı kasıtlı olarak zamanında incelemeye almaması yüzünden olduğunu iddia etti. Aile, bu gerekçeyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ‘görevi kötüye kullanma’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin kararının 12 Temmuz 2021’de genel kurula ulaştığı, zaman aşımı yaklaşan dosyalar için sistemin sürekli uyarı verdiği ancak bu uyarının dikkate alınmadığı belirtildi. Zaman aşımının 28 Nisan 2023’te dolacağının bilinmesine rağmen dosyanın bekletilerek davanın düşmesine neden olunduğu, bu durumun ihmal değil, bilinçli bir şekilde görevi kötüye kullanma suçu teşkil ettiği vurgulandı.YAVUZ: BİLİNÇLİ OLARAK DAVANIN DÜŞMESİNE YOL AÇTILARYazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin verdiği 1 yıl 2 aylık cezaları yetersiz buldukları ve diğer sanıkların beraat etmesi nedeniyle kararı temyiz ettiklerini, ancak davanın düşürülmesiyle büyük bir şok yaşadıklarını ifade etti. Yavuz, “Dosya kendilerine 4 Temmuz 2021’de ulaşmasına rağmen, zaman aşımı 28 Nisan 2023’te doluyordu. Sistemin bu konuda sürekli uyarı verdiğini biliyoruz. Bu zaman aşımını görmemeleri mümkün değil. Elektronik uyarıya rağmen yaklaşık 2 yıl ellerinde bekletilen bir dosyanın zaman aşımından düşmesi olağan dışıdır. Bunun ihmal veya hata olma ihtimali bulunmuyor. Bu sebeple dönemin ceza genel kurulu başkanı ve diğer sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduk. Onların bilerek ve isteyerek davanın zaman aşımından düşmesine sebep oldukları açıktır. Bu çerçevede cezalandırılmaları gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.’DÜŞME KARARINI VERENLERİ SUÇLAMIYORUZ’Avukat Yavuz, şikayetlerinin zaman aşımı dolduktan sonra dosyayı ele alanlara yönelik olmadığını belirtti. Yavuz, “Zaman aşımı 28 Nisan 2023’te dolmuştu. Bizim şikayetimiz bu tarihteki görevlilere yöneliktir. Düşme kararını verenler daha sonra göreve gelmiş olabilir. Onlar zaten zaman aşımına uğramış bir dosyayı devralmış olabilirler. Onlara bir suçlama yöneltmiyoruz. Biz, tüm teknik uyarılara rağmen 28 Nisan 2023 ve öncesindeki sorumlulardan şikayetçiyiz. O tarihten sonra zaten yapılabilecek bir şey kalmamıştı” diyerek durumu netleştirdi.