Zindan Mağarası: Roma Mirasını ve Doğal Güzellikleri Buluşturan Gizemli Keşif

İlçede 1300 metre rakımda bulunan ve 765 metre uzunluğa sahip olan Zindan Mağarası, içerisinde barındırdığı Roma köprüsü, Eurymedon Açık Hava Tapınağı ve Irmak tanrıçası mozaiği gibi önemli tarihi eserlerle dikkat çekiyor. Binlerce yılda meydana gelmiş sarkıt, dikit ve sütunların oluşturduğu etkileyici atmosfer, yeraltı deresinin kayalara çarpan su sesleriyle birleşerek ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunuyor. Halk arasında cilde faydalı olduğuna inanılan ve analizler sonucunda kalsiyum ile magnezyum açısından zengin olduğu kanıtlanan dere suyu, bu özelliğiyle de mağaraya olan ilgiyi artırıyor. Geçmişte Paganlar, Antik Yunan ve Roma medeniyetleri tarafından bir ibadet ve kült alanı olarak kullanılan mağaranın iç sıcaklığı mevsim fark etmeksizin 5 derecede sabit kalıyor. Bu sayede, doğal güzellikleri ve tarihi kalıntıları keşfetmeye gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler, özellikle sıcak yaz aylarında mağaranın serinliğinde soluklanma fırsatı buluyor. Tarihi Roma köprüsünden geçilerek ulaşılan mağaranın girişinde, el işçiliğiyle yapılmış siyah, beyaz ve kırmızı küp taşlardan oluşan Eurymedon (Köprü Çayı Tanrısı) mozaiği göz alıyor. Yürüyüş yolu ve ışıklandırma çalışmaları tamamlanarak 23 yıl önce turizme açılan mağara, yıllık yaklaşık 50 bin yerli ve yabancı ziyaretçiyi misafir ediyor ve son yıllarda tarih ile doğa meraklılarının popüler bir durağı haline gelmiş durumda. Aksu Kaymakamı Salih Zafer Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mağaranın tarihi, ekolojik ve teolojik nitelikleri bir arada barındıran çok yönlü bir yer olduğunu ifade etti. Zindan’ın, Türkiye’nin en uzun gezilebilir mağaralarından biri olduğunun altını çizen Aydın, “Ziyaretçileri mağara girişinde tarihi bir Roma köprüsü karşılıyor. Sonrasında açık hava müzesini andıran kabartmalı taşlar ve sütunlar bulunuyor. Hemen ardından ise Eurymedon tapınak alanı, yani bir açık hava tapınağı mevcut. Yanı başında ise ırmak tanrıçasına ait bir mozaik var. Tüm bunlar arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkarıldı.” dedi. Aydın, mağaranın çeşitli karstik oluşumlarına da değinerek, 765 metrelik bölümün sonunda eskiden hamam olarak kullanılan ve Irmak tanrıçası mozaiğini barındıran bir alan olduğunu belirtti. Mağaranın sonundaki hamamdan akan suyun cilde iyi geldiği rivayetine de değinen Aydın, “Bilimsel çalışmalar, suyun içeriğindeki özellikler sayesinde bu rivayeti bir dereceye kadar doğruluyor. Misafirlerimiz bu eşsiz eserleri yerinde görerek keşfedebilir ve unutulmaz bir anı yaşayabilirler.” diye konuştu. Mağaranın ziyaretçilerinden biri olan Salih Ölmez ise Hatay’dan geldiğini ve adını duyduğu mağarayı merak edip ziyaret ettiğini söyledi. Mağaranın çok güzel olduğunu belirten Ölmez, “İçeride hala akan sular var. Birçok farklı medeniyetin izlerini görmek mümkün. Herkesin bu mağarayı görmesini tavsiye ederim.” sözlerini kullandı.