15 Temmuz’un Yıldönümünde Şehit ve Gazilerimize Minnetle
Hain CIA-FETÖ darbe girişiminin yıldönümünde, tüm şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimiz için de bol bol dua ediyor, hepsine acil şifalar temenni ediyorum. Bugün, geçmişi asla unutmadan geleceğe odaklanma günüdür ve Türkiye tam olarak bunu yapmaya çalışmaktadır.
Terörsüz Bir Türkiye İçin Çıkarılacak Dersler
“Terörsüz Türkiye” arayışı, bu yöndeki kararlı bir çabanın en somut ürünüdür. 15 Temmuz ihanetinden çıkaracağımız dersler nettir: Bütün istismar alanlarını kapatarak geleceğe yürümeliyiz. Bu süreçte bir kez daha “iyi niyetimizin kurbanı” olmamaya özen göstermeliyiz. Unutulmamalıdır ki, PKK Terör Örgütü de bir CIA yapımıdır ve ne yapacağı asla kestirilemez. Bu sürecin zehirlenmemesi için Türkiye’miz her zaman güçlü kalmak zorundadır. En ufak bir zaaf anında her şeyin tepe taklak olabileceğini aklımızdan çıkarmamalıyız.
Bu süreci yürüten yetkililerimizin her detayın farkında olduğuna şüphe yok. Onlar, bu yolu kılı kırk yararak yürümeye devam edeceklerdir. Ancak bizler de, ne kadar dikkatli olurlarsa olsunlar, bazı ikazlarda bulunma sorumluluğunu taşımalıyız.
Toplumsal Kutuplaşmanın Tehlikeleri ve Birlik Çağrısı
Uyarılarımız sadece yetkililere değil, aynı zamanda “yetkili olmayanlara” da yöneliktir. Toplum içinde sürekli kaşınan bazı yaralar mevcuttur.
Atatürk ve Mukaddesat Üzerinden Yürütülen Çatışmalar
Bazı kesimler, sürekli olarak Atatürk ile uğraşarak dar çevrelerinden alkış alabilir ve bu şekilde duygusal bir tatmin yaşayabilirler. Ancak bir şeyleri sürekli kaşımanın kimseye bir faydası yoktur. Diğer yanda ise bazıları Atatürk’ün hatırasını istismar ederken, diğer yandan mukaddesatımıza saldırmaktadır. İnancımızla alay eden bu kesimleri de uyarmak gerekir.
Gittiğimiz bu yol iyi yol değil! Bu, bir çıkar yol değil!
Türk Kimliği ve Ortak Değerlerimiz
Bazıları ise artan bir dozda “Ben Türküm” diyeni aşağılamaktadır. Oysa “Ben Müslüman Türk’üm” demek, kimseyi kendim gibi olmaya zorlamak veya bunu telkin etmek anlamına gelmez. Bu, kişinin kendi kimliğinin bir ifadesidir. Anadolu insanına dünyanın her yerinde Türk denir. Milli takımımızla yapılan maçlarda rakiplerimiz “Türklere yenildiklerini” söyler veya “Türkleri yenmenin” hazzını yaşarlar. Almanya’daki ırkçılar duvarlara “Türkler dışarı” (Türken Raus) yazarken, kastettikleri bu ülkenin tüm Müslüman vatandaşlarıdır; Türkler, Kürtler ve Araplar dahil herkesi “Türk” olarak görürler.
Türkçe ve Türk Mutfağı: Ortak Zenginliğimiz
Bu topraklardaki ortak değerlerimiz, en büyük gücümüzdür. Medeniyet coğrafyamızın beslediği güzel Türkçemiz, bu memleketin bütün vatandaşlarının istifade etmesi gereken büyük bir hazinedir. Aynı şekilde, Türk Mutfağı da bütün kültürleri bünyesinde barındıran muhteşem bir lezzet okyanusudur. Bu zenginliklerden hiçbir vatandaşımız mahrum edilmemelidir. Kürtler, Araplar ve diğer unsurlar bu memleketin asli parçalarıdır. Esas olan, değerlerimizi küçülterek değil, büyüterek yarınlara taşımaktır.
FETÖ’nün Yöntemleri ve Gelecek İçin Yol Haritası
FETÖ, bizi en çok “kavramlarımızdan” vurdu. Kısır çekişmeler, CIA kontrolündeki bu yapıya büyük istismar alanları açtı. Kavramların içini boşalttığınızda, ülkenin zeminini kaydırmış olursunuz. Bugün ne yazık ki zeminimiz bir miktar kaymış durumdadır. Durumu toparlamak yine bize düşer.
Toparlanma İçin Atılması Gereken Adımlar
- Dilimize dikkat edeceğiz: Sözlerimizin nereye varacağını iyi hesaplayacağız.
- Genellemelerden uzak duracağız: “Benimle hareket eden kahramandır, benim gibi düşünmeyen haindir!” gibi yaklaşımları terk edeceğiz.
- Ahlaki ölçülerimizi koruyacağız: Günlük politika, ahlaki standartlarımızı belirleyen bir alan olmamalıdır.
- Liyakati esas alacağız: Menfaat ilişkilerini değil, yetkinliği ve ehliyeti önceliklendireceğiz.
- Adaleti savunacağız: Bir adaletsizlik olduğunda, mağdurun kimliğine bakmadan karşı çıkacağız.
Karşıtlarının bile adaletinden “emin” oldukları Muazzez Peygamber’in (s.a.v.) ümmeti olarak, başka bir çaremiz var mıdır?