Çin-Hindistan Hattında Diplomatik Isınma: İşbirliği Mesajları Öne Çıkıyor
Uzun süredir devam eden sınır gerilimlerinin gölgesinde kalan Çin-Hindistan ilişkilerinde, diplomatik kanalların yeniden canlandığı gözlemleniyor. Bu önemli gelişmeler kapsamında, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, Pekin’e resmi bir ziyaret gerçekleştiren Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar ile kritik bir görüşme yaptı.
İki Ülkeden Yapıcı Mesajlar
Global Times gazetesinin haberine göre, görüşmenin ana gündem maddesi iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği ve potansiyel işbirliği alanları oldu. Çinli Bakan Vang, Hindistan ile ilişkilerde karşılıklı saygı ve güvenin esas alınması gerektiğini belirterek, kazan-kazan işbirliğine dayalı bir ortak zemin bulunmasının altını çizdi.
Vang, “İki medeniyet, dostane komşuluk ilkesine bağlı kalmalı; şüphe yerine güven, rekabet yerine işbirliği, birbirini yıpratmak yerine başarıları destekleme anlayışı benimsenmeli” dedi.
Vang ayrıca, Çin-Hindistan ilişkilerinin kendi tarihsel mantığı ve içsel dinamikleri olduğunu ve bu sürecin üçüncü tarafların müdahalesine kapalı olması gerektiğini vurguladı.
Jaishankar: “Rakip Değil, Kalkınma Ortağıyız”
Hindistan Dışişleri Bakanı Jaishankar da görüşmede yapıcı bir tutum sergileyerek, iki ülkenin birbirini rakip olarak değil, kalkınma ortağı olarak görmesi gerektiğini ifade etti. Hindistan’ın Çin ile ilişkilerine uzun vadeli bir stratejik perspektiften baktığını belirten Jaishankar, şu konuların önemine dikkat çekti:
- Karşılıklı yarara dayalı işbirliğinin derinleştirilmesi
- Kültürel ve halklar arası alışverişin teşvik edilmesi
- Sınır bölgelerinde barış ve istikrarın ortaklaşa korunması
Jaishankar, “Her iki taraf da farklılıkların anlaşmazlığa, rekabetin ise çatışmaya dönüşmesini önlemeli. Hindistan ve Çin arasındaki ilişkiler sadece iki ülkeyi değil, bölgeyi ve dünyayı da yakından ilgilendiriyor” ifadelerini kullandı.
Bölgesel ve Küresel Dengeler İçin Kritik İlişki
Asya’nın iki büyük ekonomik gücü ve dünyanın en kalabalık ülkeleri olan Çin ile Hindistan arasındaki diyalog, yalnızca ikili çıkarlar açısından değil, aynı zamanda bölgesel güvenlik ve küresel istikrar için de büyük önem taşıyor. Son yıllarda özellikle Himalayalar’daki sınır gerilimleri nedeniyle yükselen tansiyon, yerini yeniden diplomatik diyalog ve işbirliği arayışına bırakmış görünüyor. Tarafların bu yapıcı mesajları, ilişkilerde yeni bir sayfa açma niyetini ortaya koyuyor.