Darbe Gecesinin Tanıkları: Gazeteciler 15 Temmuz Direnişini Anlatıyor

15 Temmuz Gecesi Medyanın Direnişi

Turkuvaz Medya Grubu, 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi sırasında direnişin en önemli merkezlerinden biri haline geldi. O gece, canları pahasına görevlerini yerine getiren gazeteciler, tarihi anlara tanıklık etti ve milletin sesini duyurmak için büyük bir mücadele verdi. İşte o geceyi yaşayan gazetecilerin kendi anlatımları:

Melih Altınok (SABAH Yazarı)

O uzun geceyi, bir yıl önce çalışmaya başladığım televizyon kanalı A Haber-ATV‘de geçirdim. A Kanallar Genel Müdürü Haluk Çimen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yayına bağlamak için yoğun bir telefon trafiği yürütüyordu. Durumu hızla değerlendirip canlı yayına girdik. Cumhurbaşkanı’nın o gece safları netleştiren ve darbenin gidişatını değiştiren tarihi çağrısını ekranlardan tüm Türkiye’ye ulaştırdık.

“Tüm milletimi, meydanlara, havaalanlarına davet ediyorum. Siz dik durun yeter, biz ölümüne, ölümüne…”

A Haber ve ATV stüdyolarının Barbaros Bulvarı’ndaki SABAH’ın ana binasında olduğunu sanan darbeciler, gazetenin önüne araçlarını çekip anahtarlarını ceplerine koyan vatansever vatandaşlar tarafından engellendi.

Nazif Karaman (Haber Müdürü)

15 Temmuz’da Giresun Bulancak’ta bir aile ziyareti için bulunuyordum. Saat 21.00 sularında bir gazeteci dostumun aramasıyla İstanbul’da askerlerin bazı yolları kestiğini öğrendim. Kendi kaynaklarımla yaptığım görüşmeler sonucunda bunun bir kalkışma olduğunu anladım. Kısa bir süre sonra dönemin İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan arayarak bir darbe girişimi olduğunu doğruladı ve darbeciler hakkında gözaltı kararı verdiklerini bildirdi. Derhal gazetemi ve A Haber’i arayarak durumu aktardım. Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamasının ardından A Haber‘de canlı yayına bağlanarak en kritik saatlerde gelişmeleri paylaştım. Cumhurbaşkanımızın sokak çağrısının ardından eşim ve akrabalarımla birlikte Bulancak’ta meydanlara çıktık.

Bekir Yeniay (Editör)

O gece gazetede görev başındaydım. Yazı İşleri Müdürümüz, Boğaziçi Köprüsü’nün çıkışında zırhlı araçlarla askerlerin yolu kestiğini söyleyerek durumu araştırmamı istedi. Bölge ve emniyet muhabirlerimizle yaptığım görüşmelerin ardından bir muhabirimiz, askerin ‘Darbe oluyor. Herkes evine gitsin‘ anonsu yaptığını aktardı. O andan itibaren darbeci askerlerin kurşunları, tepemizde uçan F-16 savaş uçakları ve helikopterlerin sesleri arasında tarihin en önemli gazetelerinden birini hazırladık.

Barış Savaş (Muhabir)

Başkan Erdoğan’ın çağrısı üzerine babam, ağabeyim ve kardeşimle birlikte abdest alıp evimize yakın olan kışlanın önüne gittik. Amacımız, hainleri kışladan çıkmadan engellemekti. Neyse ki bulunduğum kışladan hainlere bir destek çıkmadı. Daha sonra karakol binasının önüne geçerek ihanet girişiminin püskürtülmesini anbean takip ettim. Sabaha kadar sokakta bekledik ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü‘nün hainlerden temizlenmesiyle zor da olsa gazeteye ulaşıp gelişmeleri aktardım.

Mesut Altun (Editör)

O dönem SABAH’ın Cumhurbaşkanı Muhabiri olarak görev yapıyordum. Darbe girişimini öğrenir öğrenmez gazeteye gitmek istedim fakat köprüler kapalı olduğu için bulunduğum yerden gelişmeleri takip ettim. Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın halkı meydanlara davet ettiği o tarihi konuşmayı derleyerek gazeteye gönderdim. Daha önce çatışma bölgelerinde görev yapmış olmama rağmen, sivil halkın üzerine kurşun yağdırılan böylesine dehşet verici bir olaya ilk kez tanıklık ediyordum. Bu ihanet gecesi, milletin şanlı direnişiyle unutulmaz bir zafere dönüştü.

Binayı Karartıp Sayfaları Yaptık

Tamer Arslan (Sayfa Tasarımcısı)

O gece gazetenin önünde bir astsubayın, “Buraya imza atın. Binaya el koyuyoruz” diyerek görevlilere bir kağıt uzattığını gördüm. Güvenlik görevlileri ve nöbetçi polisin karşı çıkması üzerine asker, “Siz birazdan görürsünüz başınıza gelecekleri” diyerek tehditler savurdu. Polis, ‘Darbe girişimi var. Zırhlı tugaydan size doğru tanklar geliyor. Kendi önleminizi alın‘ uyarısında bulundu. Bunun üzerine binanın önündeki büyük ağaç saksılarını caddeye taşıyarak barikat kurduk. Genel Yayın Yönetmenimiz Metin Yüksel, rahmetli Yayın Koordinatörümüz Şaban Arslan, Yazı İşleri Müdürü Kemal Kök ve Turkuvaz Medya Grubu Başkanvekili Serhat Albayrak da binadaydı. Helikopter ve uçak saldırılarını önlemek için bina tamamen karartıldı. Karanlıkta, darbecilerin silahlı saldırısı altında, zaman zaman kendimizi yere atarak çalışmaya devam ettik ve “FETÖ’cü Darbeye Milli İrade Tokadı” manşetini attık.

‘Sabaha Kadar Mücadele Ettik’

Cemil Barlas

15 Temmuz gecesi Melih Altınok ile hastaneden çıkmıştık. Trafiğin anormal yoğunluğu ve ardından ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ imzalı darbe bildirisinin yayınlanmasıyla olayın ciddiyetini kavradık. Darbecilerin birincil hedefi olan A Haber‘e doğru yola çıktık. Binaya girdiğimizde A Kanallar Genel Müdürü Abdulhalik Çimen, elindeki telefonda görüntülü olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşüyordu. Hep birlikte stüdyoya girdik ve kamera, o telefondan Cumhurbaşkanı’nın halkı sokağa çağırmasını canlı yayınladı. Biz de yayına katılarak A Haber ekranlarında sabaha kadar mücadelemizi sürdürdük.