Sana Göre Haber

Dünyanın En Yaşanabilir Şehirleri 2025: Zirvedeki 5 Şehir ve Sakinlerinin Gözünden Yaşam

2025’in En Yaşanabilir Şehirleri Belli Oldu: Zirvede Değişim Var

Siyasi ve ekonomik gelişmeleri analiz eden The Economist Intelligence Unit (EIU), her yıl olduğu gibi dünyanın dört bir yanındaki şehirleri değerlendirerek yaşamın en konforlu ve güvenli olduğu yerleri sıraladı. 2025 raporunda, uzun süredir zirvede yer alan şehirler arasında önemli bir değişiklik yaşandı: Üç yıldır lider olan Viyana, yerini Kopenhag‘a bıraktı. Danimarka’nın başkenti, istikrar, eğitim ve altyapı alanlarında aldığı kusursuz puanlarla birinci sıraya yükseldi.

Bu yılki sıralamaları etkileyen en önemli faktörlerden biri, dünya genelinde artan jeopolitik gerilimler nedeniyle değişen güvenlik algısı oldu. Özellikle Viyana’nın, yaşanan bazı güvenlik olayları nedeniyle sıralamada gerilediği belirtiliyor. Buna rağmen, Batı Avrupa, Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada’daki şehirler listenin üst sıralarındaki hakimiyetini sürdürdü. İlk 10’a giren tek Asya şehri ise Japonya’dan Osaka oldu. Peki, bu şehirlerde yaşamak gerçekten nasıl bir deneyim? İşte zirvedeki beş şehirde yaşayanların anlatımıyla yaşam kalitesinin sırları.

1. Kopenhag, Danimarka: Yeni Lider

Danimarka’nın başkenti Kopenhag, listenin zirvesine yerleşirken aynı zamanda dünyanın en mutlu şehirlerinden biri olarak da öne çıkıyor. Bu başarı, şehrin yüksek istikrar, altyapı ve çevre puanlarının kent sakinlerinin günlük yaşamına doğrudan yansımasının bir sonucu.

“Tren saat 12.16’da geliyorsa, tam o saatte gelir. Şık bir restorana spor ayakkabıyla gitmeniz kimseyi şaşırtmaz,” diyor fintek şirketi Swapped.com‘un CEO’su ve Kopenhag sakini Thomas Franklin. “Ocak ayında bile temiz limanda yüzebilirsiniz, yeter ki cesaretiniz olsun.”

Franklin, Kopenhag’ın sakin atmosferini, bisikletlerin araba sayısını geçtiği geniş sokaklarını ve sağduyuya dayalı işleyişini vurguluyor. Şehrin topluluk ruhu ve baskı olmadan spontane buluşmalara imkan tanıması da yaşam kalitesini artıran unsurlardan biri.

Aileler İçin İdeal Bir Ortam

Sekiz yıl önce Kopenhag’a taşınan Amerikalı gazeteci Olivia Liveng, çocuk büyütmenin burada “beklenmedik şekilde harika bir deneyim” olduğunu ifade ediyor.

“2,5 yaşındaki oğlumuz oldukça düşük ücretli bir kreşe gidiyor. Her şey dahil aylık yaklaşık 600 dolar ödüyoruz. Verginizin nereye gittiğini açıkça görebiliyorsunuz.”

İş-yaşam dengesi de aileler için büyük bir avantaj. Şirketlerin çoğu, çalışanlarını Temmuz ayında üç hafta izin kullanmaya teşvik ediyor. Liveng, metro istasyonlarındaki asansörler ve bebek arabasına uygun otobüsler gibi düşünülmüş altyapı detaylarının hayatı kolaylaştırdığını belirtiyor.

“Hygge” Deneyimi İçin Öneriler

Danimarkalıların mutluluk felsefesi “hygge”yi deneyimlemek için Liveng, yaz aylarında Nordhavn bölgesindeki Sandkaj Limanı‘nda yüzmeyi öneriyor. Kışın ise Franklin, Islands Brygge limanında sıcak çikolata eşliğinde şehrin akışını izlemeyi tavsiye ediyor.

2. Viyana, Avusturya: Kalitenin Başkenti

Avusturya’nın başkenti Viyana, birinciliği Kopenhag’a kaptırmış olsa da sağlık hizmetleri alanında dünyanın en yüksek puanına sahip olmaya devam ediyor. Eğitim ve altyapıda da tam puanını koruyarak sakinlerine üst düzey bir yaşam kalitesi sunuyor.

“Ben New Yorklu biriyim, yaklaşık dört yıl önce yaşam tarzı için Viyana’ya taşındım ve geri dönmeyi hiç düşünmüyorum,” diyor UNIDO iletişim danışmanı Nataleigh O’Connell. “Büyük bir başkentte mümkün olduğunu hiç düşünmediğim bir yaşam kalitesi buldum.”

Uygun Fiyatlı ve Erişilebilir Bir Yaşam

O’Connell’a göre Viyana’nın en büyük avantajlarından biri uygun fiyatlı olması. Şehrin sunduğu bazı imkanlar şunlardır:

Viyana, sürekli yeni restoranlar, dünya çapında gösteriler ve sanat sergileri sunmasına rağmen asla bunaltıcı bir şehir değil. O’Connell, Viyana’yı bir yerli gibi deneyimlemek için “heurigen” adı verilen bağ evlerini ve bu bağları birbirine bağlayan, harika şehir manzaraları sunan yürüyüş rotalarını öneriyor.

3. Cenevre, İsviçre: Kozmopolit ve Huzurlu

İsviçre, refahı destekleyen politikaları ve altyapısıyla uzun süredir yüksek yaşam kalitesiyle anılıyor. Bu yıl hem Zürih hem de Cenevre ilk beşte yer alırken, Cenevre sakinleri şehirlerini daha küçük, daha rahat ancak bir dünya şehrinin tüm avantajlarına sahip olarak tanımlıyor.

“Cenevre, iyi yönetilen bir ülkede iyi yönetilen bir şehir,” diyor Florida’dan taşınan ve “Options Trading 101” kitabının yazarı James F Royal. “Müzik, sanat, iş dünyası gibi büyük şehirlerin sunduğu birçok avantajı, kentsel yaşamın dezavantajları olmadan sunuyor.”

Harika sağlık ve altyapı puanlarına sahip olan Cenevre; temiz, güvenli ve gezilmesi kolay bir şehir. Arabaya ihtiyaç duymadan yürüyerek veya yoğun toplu taşıma sistemiyle rahatça dolaşmak mümkün. İsviçre’nin merkezi konumu ve güvenilir tren ağı, Avrupa’nın diğer bölgelerine seyahati kolaylaştırıyor.

Kültürel Çeşitlilik ve Doğal Güzellik

Nüfusunun yüzde 40’ından fazlası yurtdışında doğmuş olan Cenevre, İsviçre’nin en kozmopolit şehirlerinden biridir. Royal, bu çeşitliliğin farklı mutfakları deneme ve ilginç insanlarla tanışma fırsatı sunduğunu belirtiyor. Ay şeklindeki Cenevre Gölü ve onu çevreleyen dağlar ise şehrin doğal güzelliğini oluşturuyor. La Grange Parkı, eşsiz göl manzaraları ve geniş gül bahçeleriyle öne çıkıyor.

4. Melbourne, Avustralya: Kültür ve Verimlilik Merkezi

Sıralamada dördüncü olan Melbourne, sağlık hizmetleri ve eğitimde tam puan alırken, onu diğer Avustralya şehirlerinden ayıran asıl özelliği kültür ve çevre alanlarındaki yüksek puanları oldu.

“Yaşanabilirlik benim için bu demek: Yalnızca yaşam tarzı değil, hayatın önemli parçaları arasında rahatça geçiş yapabilmek,” diyen avukat Oliver Morrisey, Yüksek Mahkeme’den bir müşteri toplantısına 15 dakikada yürüyebildiğini ve hemen ardından kızıyla Fitzroy Bahçeleri‘nde vakit geçirebildiğini anlatıyor.

Marka stratejisi firması Catalyst‘in kurucusu Katherine Tuominen, ulaşım sisteminin iç ve dış banliyöleri 50 dakika içinde birbirine bağladığını ve bölgeler arasında ayrım yapmadığını vurguluyor. On farklı şehirde yaşamış olan Tuominen için Melbourne en yaşanabilir olanı.

Dinamik ve Çokkültürlü Yapı

Şehrin çokkültürlü yapısı, ona dinamik bir enerji katıyor. Tuominen, “Asla sıkılmıyorsunuz. Yeni şeyler denemek ve bakış açınızı genişletmek için her zaman yeni fırsatlar var,” diyor. Ziyaretçilere grafitiyle kaplı sokaklarda gezinmeyi veya Beneath Driver Lane gibi gizli barları keşfetmeyi öneriyor. Morrisey ise kentin kafe kültürünün doğduğu Lygon Caddesi‘nde uzun bir öğle yemeğini tavsiye ediyor: “Yavaş yiyin, yüksek sesle konuşun ve zamanın tadını çıkarın. İşte gerçek Melbourne bu.”

5. Osaka, Japonya: Asya’nın Parlayan Yıldızı

İlk 10’a giren tek Asya şehri olan Osaka; istikrar, sağlık ve eğitimde tam puan aldı. Genellikle Tokyo’nun gölgesinde kalsa da, sakinleri Osaka’nın daha sade ve samimi havasını seviyor.

“Osaka çok gelişmiş ve gerçekten havalı bir şehir,” diyor “Osaka City” seyahat sitesini yöneten Graham Hill. “ABD için San Francisco neyse, Japonya için de Osaka o: daha küçük ama kendine has bir havası olan bir şehir.”

Tokyo’nun kalabalığı olmadan temiz ve dakik bir ulaşım ağı sunan Osaka’da yaşam oldukça kolay. Restoranlarda yer bulmak daha basit ve fiyatlar daha uygun.

Samimi ve Erişilebilir Lezzetler

Yeni açılan Waldorf Astoria Osaka‘nın miksoloji direktörü Dominic Dijkstra, “İş çıkışı hızlı bir ramen kasesi ya da özenle hazırlanmış bir kaiseki yemeği… Harika bir öğün asla uzak değil,” diyor. Manchester’da eğitim almış olan Dijkstra, Osaka’nın da benzer şekilde içten ve gösterişsiz bir havaya sahip olduğunu belirtiyor. “İnsanlar kültürleriyle gurur duyuyor ve bunu paylaşmak için her zaman hazırlar. Osaka’nın günlük hayatında sıcaklık ve mizah var.”

Yerel Deneyimler İçin İpuçları

Hill, ziyaretçilere Osaka Kalesi gibi turistik yerlerin ötesine geçerek şehrin gündelik zevklerini keşfetmelerini öneriyor. Shinsaibashi‘deki Streamer Coffee Company‘de takılmak veya Utsubo Bakery Panena‘dan alınanlarla Utsubo Parkı‘nda oturmak, yerel yaşamı deneyimlemek için harika seçenekler. Dijkstra ise şehrin gerçek ruhunu hissetmek için Kyobashi tren istasyonunun dışındaki küçük barlara gitmeyi ve samimi Osakalılarla sohbet etmeyi tavsiye ediyor.

Exit mobile version