15 Temmuz’un Gölgesinde Süren Siyasi Mücadele
Bugün, 15 Temmuz karanlık darbe girişiminin dokuzuncu yıl dönümü. 15 Temmuz 2016’da yaşananların tüm boyutlarıyla aydınlatılamamış olması, ‘içeride ne kadar parça kaldı’ sorusunu canlı tutuyor. Bu konudaki en çarpıcı gelişmelerden biri, TBMM’de kurulan araştırma komisyonu raporunun adeta ‘kayıp’ olmasıdır. Binlerce sayfalık bu rapor, Meclis Genel Kurulu’nda oylanmadığı için resmi kayıtlara geçemedi.
FETÖ ile mücadele yeni soruşturmalarla devam ediyor gibi görünse de, örgütün ‘operasyon dalgaları ruhu’ farklı biçimlerde varlığını sürdürüyor. İktidar, 15 Temmuz sonrası ‘Aldatıldık, Rabb’im bizi affetsin’ diyerek sorumluluğu üzerinden atarken, bugünkü benzer operasyonlarda doğrudan hareket ediyor. Geçmişte FETÖ’nün sahte delil ürettiği iddia edilirken, şimdi ise malını mülkünü kaybetme korkusu salınan bir iş insanını itirafçı yaparak sonuç alındığı öne sürülüyor.
Ekrem İmamoğlu’nun Yolculuğu Kitap Oldu: ‘Asla Vazgeçme’
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’li belediyelere yönelik operasyonların sembolü haline geldi. 2011’den beri siyasi süreçlerini yakından takip ettiğimiz İmamoğlu’nu, tutuklandıktan 10 gün sonra 3 Nisan’da Silivri’de ziyaret ettiğimizde kendisine yaşadığı süreci yazma önerisinde bulunduk. Cevabı netti:
Sizin kaleminizden böyle bir kitap iyi olur, onur duyarım.
Bu görüşmenin ardından Halk Kitabevi tarafından yayımlanan “Asla Vazgeçme-Ekrem İmamoğlu’nun Yolculuğu” başlıklı kitabımız okurla buluştu. Kitabı ilk okuyanlardan biri olan İmamoğlu’ndan gelen mektubu paylaşmak isterim:
İmamoğlu’ndan Gelen Umut Dolu Mektup
Kitabınızı diğer kitaplarımdan biraz kısarak keyifle okudum. Çok büyük bir mücadelenin içinde olmanın, umudu ve cesareti örgütlemenin, her insanımıza geçmesini sağlamanın önemini, motivasyonunu, heyecanını bir kez daha yaşadım. Sizin Silivri Cezaevi döneminizde gösterdiğiniz kararlılığı ve inancı ilk gördüğümde etkilenmiş, ideallerim için çok daha büyük bir mücadele vermem gerekir duygusunu derinden hissetmiştim. Şimdi yıllar sonra siz benimle ilgili bir kitap yazdınız, büyük onur duydum. Türkiye’nin çok kritik döneminde büyük bir sorumluluk ve inançla geleceğe bakıyorum. Kulağımızda çınlasın ve hiç dinmesin ki ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’, ‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkelerinin yılmaz bekçileri olalım… Türkiye İttifakı’nın vatansever, güçlü ruhunu; ay yıldızlı bayrağımızın bilimle, eğitimle, teknolojiyle, sanatla, kültürle, en üst zirvede dalgalandığı bir gelecekte buluşmanın umudunu ve cesaretini büyük inançla örgütlemeye tam yol ileri! Kıymetli halkımız, sabredin az kaldı! Hep birlikte başaracağız. Her şey çok güzel olacak!
Kitabın Kapsamı: İmamoğlu’nun Siyasi Evreleri
“Asla vazgeçme”, İmamoğlu’nun özellikle 31 Mart 2019 sürecinde sıkça kullandığı bir ifadeydi ve zamanla bir slogana dönüştü. Biz de bu sloganı kitaplaştırdık. İmamoğlu’nun siyasi yaşamını dört temel evrede ele aldık:
- 2011-2014: Beylikdüzü’nde ilçe ve belediye başkanı olması.
- 2019: İstanbul’u iki kez kazanarak bir lider haline gelmesi.
- 2023: CHP’de değişim sürecini başlatması.
- 2024-2025: Cumhurbaşkanlığına giden yol ile Silivri’ye giden yolun kesişmesi.
Özellikle 30 Ekim 2024’te Ahmet Özer’e yönelik operasyon ile 19 Mart 2025’te İmamoğlu’nun kapısına dayanılması arasındaki süreci kaleme alırken adeta bir gerilim romanı yazdığımızı hissettik. Gelişimi süren konularda kitap yazmak, toplumun zamanında bilgi almasını sağlayan önemli bir sorumluluktur. Biz de bu sorumluluğu yerine getirmeye çalıştık. Ancak ‘Asla Vazgeçme’ yarım bir kitaptır; devamını milletle birlikte İmamoğlu yazacaktır.