Epstein’in Hapishane Videoları Tartışma Yarattı: Oynanmış Görüntüler ve Kayıp Bir Dakika

Epstein’in Hapishane Videoları Tartışma Yarattı: Oynanmış Görüntüler ve Kayıp Bir Dakika

ABD Adalet Bakanlığı (DOJ), milyarder pedofil Jeffrey Epstein’ın hapishane hücresinin yakınındaki bir kameradan kaydedilen ve “ham, işlenmemiş” olduğu iddia edilen yaklaşık 11 saatlik güvenlik kamerası görüntülerini kamuoyuyla paylaştı. Bakanlık bu adımı, Epstein’ın federal hapishanedeki ölümüne dair komplo teorilerini çürütmek amacıyla attığını belirtse de, yayınlanan görüntüler mevcut şüpheleri gidermek yerine yenilerini ekledi.

Aralarında reşit olmayan kız çocuklarının da bulunduğu çok sayıda kişiye cinsel tacizde bulunmak ve seks amaçlı insan kaçakçılığı yapmakla suçlanan Amerikalı milyarder, 2019 yılında hücresinde ölü bulunmuştu. Donald Trump, Prens Andrew ve eski ABD Başkanı Bill Clinton gibi nüfuzlu isimlerle yakınlığı bilinen Epstein’in New York’taki hücresinde intihar ettiği açıklanmış, ancak bu açıklama kamuoyunun bir kısmını ikna edememişti.

Görüntülerin Meta Verileri Düzenleme Programı Gösteriyor

ABD merkezli teknoloji dergisi WIRED, bağımsız adli video uzmanlarıyla işbirliği yaparak bakanlığın yayınladığı videonun meta verilerini analiz etti. Meta veri, bir dosyanın ne zaman oluşturulduğu, hangi cihazla işlendiği gibi teknik bilgiler içerir ve dosya üzerinde oynama yapılıp yapılmadığını ortaya çıkarabilir.

Uzmanların incelemesi, görüntülerin doğrudan hapishanenin güvenlik sisteminden alınmadığını, aksine Adobe Premiere Pro gibi profesyonel bir video düzenleme yazılımı kullanılarak işlendiğini ortaya koydu. Dosyanın en az iki farklı kaynaktan alınan kliplerin birleştirilmesiyle oluşturulduğu ve defalarca kaydedilip dışa aktarıldığı tespit edildi. Bu durum, bakanlığın “ham görüntü” iddiasını zayıflattı.

Kasıtlı Manipülasyon Şüphesi

Uzmanlar, meta verilerin tek başına kasıtlı bir manipülasyonu kanıtlamadığını, görüntülerin yalnızca birleştirilmiş ve formatının değiştirilmiş olabileceğini belirtiyor. Ancak bu işlemlerin Adobe Premiere gibi gelişmiş bir yazılımla yapılması ve bakanlığın şeffaflık vaadine rağmen net bir açıklama yapmaması, yeni komplo teorilerine zemin hazırlıyor.

Komplo teorileri üzerine kitaplar yazan Mike Rothschild, WIRED’a yaptığı açıklamada, “Resmi anlatıda tam açıklanmayan her detay komplo teorisyenleri tarafından kullanılacaktır. Epstein’la ilgili neye inanıyorsanız, bu video o inancı güçlendirecek,” dedi.

FBI Raporu ve Uzmanların Şüpheleri

FBI, Epstein’ın tutulduğu Metropolitan Islah Merkezi’ndeki (MCC) kameranın kayıtlarını inceleyerek hem “iyileştirilmiş” hem de “ham” sürümünü yayımladı. Ancak her iki dosyanın da Adobe Premiere ile işlendiği ve benzer meta veriler taşıdığı anlaşıldı. WIRED‘ın iki bağımsız adli video uzmanıyla yaptığı incelemede, görüntülerin Premiere Pro kullanılarak işlendiğini gösteren dosya uzantıları bulundu. Meta verilere göre dosya, 23 Mayıs 2025’te bir Windows kullanıcısı tarafından 23 dakikada en az dört kez kaydedilmişti.

Berkeley Üniversitesi’nden dijital adli uzmanı Profesör Hany Farid, “Bir avukat bana bu dosyayla gelip mahkemede kullanılabilir mi diye sorsa, ‘Hayır, kaynağa dönün, doğrudan orijinal sistemden aktarım yapın, arada işlem olmayacak’ derdim,” ifadelerini kullandı. Farid ayrıca videodaki değişen görüntü oranının da işlenme şüphesini artırdığını ekledi.

Bakanlık, görüntülerdeki işlemlerle ilgili soruları FBI’a yönlendirirken, FBI konu hakkında yorum yapmaktan kaçınıyor.

Hapishanede Sadece İki Kamera Aktifti

Bakanlık Denetim Ofisi’nin 2023 tarihli raporuna göre, Epstein’ın ölümünden hemen önce merkezdeki yaklaşık 150 kameranın yarısı teknik arıza nedeniyle kayıt dışıydı. Epstein ölü bulunduğunda yakınlarında sadece iki kamera aktifti ve ikisi de hücresinin kapısını doğrudan görmüyordu.

Bir Dakikalık Görüntü Neden Kayıp?

Bakanlık raporu, Epstein’in hücresine kilitlendikten sonra sabaha kadar kimsenin koridora girmediğini belirtse de uzmanlar kritik bir eksiklik tespit etti: 23:58:58 ile 00:00:00 arasında yaklaşık bir dakikalık görüntü kayıptı. Adalet Bakanı Pam Bondi, bu eksikliğin sistemin her gece yaptığı rutin bir silme işleminden kaynaklandığını savundu. Ancak bu açıklama, spekülasyonları sonlandırmaya yetmedi.

İsmini vermek istemeyen bir adli video uzmanı, “Görünüş şüpheli ama bakanlığın bu kadar basit soruları bile cevapsız bırakması daha da şüpheli,” yorumunu yaptı.

Elon Musk’tan Trump’a ‘Dosyaları Yayınla’ Çağrısı

Bu gelişmeler üzerine Amerikalı iş insanı Elon Musk, eski ABD Başkanı Donald Trump’a, Epstein’a ilişkin dosyaları söz verdiği gibi yayınlaması yönünde çağrıda bulundu. Musk, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Trump’a, “Söz verdiğin gibi dosyaları sadece yayınla,” dedi.