İran’dan İsrailli Eski Bakana Mektup Yanıtı: “Psikolojik Savaş”
İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in ofisi, İsrail’in eski Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın Hamaney’e hitaben yayımladığı mektuba ilişkin kapsamlı bir yanıt verdi. Hamaney’in resmi internet sitesinde yayımlanan “Bilişsel savaşta bir kurşun” başlıklı makalede, Gallant’ın mektubu “tam kapsamlı bir psikolojik savaş ve algı operasyonu” olarak nitelendirildi.
Mektubun Yapısal Analizi
Makalede, Gallant’ın mektubunun detaylı bir analizi sunuldu. Mektubun bin 354 kelimeden oluştuğu ve yaklaşık 50 bağımsız içerik başlığı içerdiği belirtildi. Analizde, “En az 23’ü temel ve yönlendirici nitelikte. Bu düzeyde içerik yoğunluğu, metni bireysel değil, organize bir yapının ürünü haline getiriyor” denilerek mektubun arkasında organize bir çalışma olduğuna işaret edildi.
Mektubun Gerçek Hedefleri ve Kullanılan Taktikler
Yazıda, mektubun görünen muhatabının Hamaney olmasına rağmen asıl hedeflerin farklı olduğu vurgulandı.
Mektubun asıl muhatabı Dini Lider Hamaney değil, İran’daki karar vericiler, bölgesel müttefikler ve İran halkı olduğu söylenebilir.
Makalede, mektubun bilinçli bir algı oluşturma amacıyla yazıldığı ve “algı kaydırma tekniği” kullanıldığı ifade edildi. Bu tekniğin, önce doğru bilgilerle okuyucunun güvenini kazanıp ardından bu güveni manipüle ederek yanlış düşünceleri zihinlere yerleştirmeyi amaçladığı belirtildi.
İsrail’in Abartılı Güç İmajı
Gallant’ın “İsrail her hareketi izliyor, İran’ın kararlarını önceden biliyor” şeklindeki iddiaları, psikolojik operasyonun bir parçası olarak değerlendirildi. Makalede şu ifadelere yer verildi:
Gallant, İsrail’in istihbarat gücünü sürekli vurguluyor ve adeta gerçeküstü bir istihbarat üstünlüğü tablosu çiziyor… Mektupta ‘göğün kartalı ve yerin aslanı’ gibi gerçeklikten kopuk ve açıkça abartılmış bir güç imajı tasvir edilmeye çalışılıyor.
Savaşın Yeni Cephesi: Anlatı ve Algı
İranlı yetkililerin analizine göre, İsrail artık fiziki saldırılar yerine anlatı ve algı savaşına odaklanmış durumda. Makalede, “Artık anlatı oluşturmak, adeta bir silah gibi kullanılıyor. Gallant ya da mektubun arkasındaki ekip, bu anlatıyı stratejik bir araç olarak devreye sokuyor” denildi. Bu strateji değişikliğinin, özellikle Aksa Tufanı Operasyonu ve İran’a yönelik 12 günlük savaş gibi çatışmalardaki yenilgiler sonrası ortaya çıktığı savunuldu. Savaşın asıl cephesinin artık sınırlar değil, kamuoyu ve zihinler olduğu vurgulandı.
Gallant’ın Mektubundaki Meydan Okuma
Yoav Gallant, Substack adlı çevrimiçi platformda yayımladığı açık mektubunda, İsrail’in 13 Haziran’da düzenlediği savaşta “İran’ın son 40 yılda inşa ettiği stratejik sistemin çöküşünü sağladığını” iddia etmişti.
Doğrudan Tehditler ve İddialar
Gallant, mektubunda İran’a meydan okuyarak şu ifadeleri kullanmıştı:
Programlarınızı, tesislerinizi, iletişimlerinizi, zaman çizelgelerinizi ve kör noktalarınızı biliyorduk. Birçok açıdan sizi sizden daha iyi tanıyorduk.
Gallant ayrıca, İran’a bağlı vekil güçlerin yeniden inşa edilse bile İsrail tarafından tekrar yok edileceğini ve nükleer programın ilerletilmesinin de engelleneceğini savunmuştu:
On yıllarınızı alan yapıları artık aylar içinde ortadan kaldırabiliriz… Ne inşa ettiğinizi büyük ihtimalle görürüz. Gördüğümüzü vururuz ve vurduğumuzu ise yeniden inşa etmeniz kolay olmaz. Hiçbir sırrınız kalmamışken gizli bir nükleer program inşa edebilir misiniz?