Sana Göre Haber

İtalya’nın Paris Anlaşması’ndaki Konumu: Söylentiler ve Gerçekler

Sosyal Medya İddiaları ve Gerçekler

Sosyal medyada, İtalya’nın Paris İklim Anlaşması‘ndan çekilerek ABD’nin izinden gittiğine dair asılsız iddialar hızla yayıldı. Meşru bir haber kaynağı gibi görünen bir hesap tarafından yapılan paylaşım, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni‘nin bir fotoğrafıyla birlikte sunulmuş, ancak iddiayı destekleyecek herhangi bir kanıt içermemektedir.

İtalya’nın Anlaşmadaki Resmi Konumu

Gerçekte, İtalya 2015’te imzalanan ve küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmayı amaçlayan anlaşmanın ilk imzacılarından biridir. Birleşmiş Milletler’in resmi Antlaşma Koleksiyonu web sitesi, İtalya’yı hala anlaşmanın bir üyesi olarak listelemektedir. Kayıtlara göre İtalya, anlaşmayı 22 Nisan 2016‘da resmen imzalamış ve aynı yıl 11 Kasım‘da onaylamıştır.

Avrupa Birliği Bağlamı

İtalya’nın üyeliği, aynı zamanda anlaşmanın tarafı olan Avrupa Birliği üyeliğiyle de pekiştirilmiştir. AB, anlaşma imzalandığında, o dönemki 28 üyesi adına çevrenin korunmasına yönelik uluslararası anlaşmalar yapma yetkisine sahip olduğunu beyan etmiştir.

ABD ile Karşılaştırma

İtalya’nın durumu, Antlaşma Koleksiyonu’nda kaydedildiği üzere, Donald Trump döneminde anlaşmadan çekilen ve Joe Biden döneminde yeniden katılan ABD’den farklıdır. Trump, yeniden seçilmesinin ardından anlaşmadan bir kez daha ayrılma kararı almış olsa da, bu süreç henüz tamamlanmamıştır ve ABD şimdilik üye olarak kalmaktadır. İtalya’nın benzer bir adım attığına dair hiçbir kanıt veya resmi açıklama bulunmamaktadır.

Meloni Hükümetinin İklim Politikası

Başbakan Giorgia Meloni, 2022’de göreve geldiğinde Paris Anlaşması’na bağlılığını dile getirmiştir. COP27 zirvesinde yaptığı konuşmada, hükümetinin karbonsuzlaştırma hedefine sadık olduğunu belirtmiştir.

Etkilenen toplulukları desteklemek ve kimseyi geride bırakmamak için adil bir geçiş süreci yürütmek niyetindeyiz.

AB Yeşil Mutabakatı Eleştirileri

Bununla birlikte Meloni, AB’nin Yeşil Mutabakat gibi diğer iklim girişimlerini “ideolojik” bulduğu gerekçesiyle eleştirmektedir. Katı yeşil politikaların Avrupa sanayisine zarar verebileceğini ve kıtanın ekonomisini korumak için daha temkinli bir yaklaşım gerektiğini savunmaktadır.

Çölde yeşil bir şey olmadığını sık sık söylemişimdir. Her şeyden önce Avrupa sanayisinin çölleşmesiyle mücadele etmeliyiz.

Meloni, AB’nin düzenleyici yaklaşımının özellikle otomotiv endüstrisine zarar verdiğini ve elektrikli araçlara odaklanmanın, tedarik zincirleri Avrupa dışındaki aktörler tarafından kontrol edildiği için bloğu savunmasız bırakacağını iddia etmektedir.

Yeşil Mutabakat’ın Savunusu

Diğer yandan, Yeşil Mutabakat’ın savunucuları, bu anlaşmanın AB’yi kaynak verimliliği yüksek, rekabetçi bir ekonomiye dönüştüreceğini ve Avrupa’yı 2050 yılına kadar iklim açısından nötr ilk kıta yapacağını belirtiyor. AB, bu yolla ekonomiyi canlandırmayı, kirliliği azaltmayı ve bu süreçte “hiçbir kişi ya da yerin” geride kalmamasını hedefliyor.

Exit mobile version