15 Temmuz’un Yıl Dönümünde Hüzün ve Gurur Bir Arada
Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Karabük’te de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü‘nün yıl dönümünde, vatan için canını feda eden kahramanlar anılıyor. Bu anlamlı günde, hain darbe girişiminde şehit düşen bir Karabüklü vatan evladının ailesi, özellikle de ablaları, yıllar geçse de dinmeyen bir acıyı ve tarifi imkansız bir gururu aynı anda yaşıyor.
Kardeş Acısı ve Vatan Gururu
Şehidin ablaları için her 15 Temmuz, kardeşlerini kaybetmenin derin hüznünü yeniden alevlendiriyor. O karanlık geceye dair anılar ve kardeşleriyle geçirdikleri son anlar zihinlerinde canlanırken, gözyaşlarına hakim olmakta zorlanıyorlar. Ancak bu derin acıya, kardeşlerinin vatanın birliği ve demokrasinin geleceği için gösterdiği kahramanlıktan doğan büyük bir gurur eşlik ediyor. Onu sadece bir kardeş olarak değil, aynı zamanda ülkesi için en büyük fedakarlığı yapmış bir kahraman olarak anıyorlar.
“Hem Çok Üzgünüz Hem de Çok Gururluyuz”
Şehidin ailesi, duygularını sık sık şu sözlerle ifade ediyor:
“Kardeşimizi kaybetmenin acısı ilk günkü gibi taze. Onsuz geçen her gün çok zor. Fakat o, bu vatan için, bayrağımız için, milletimizin geleceği için şehit oldu. Bu bizim için en büyük onur ve gurur kaynağıdır. Hem çok üzgünüz hem de onunla çok gurur duyuyoruz.”
Ablaları, yeğenlerine ve çevrelerindeki gençlere sürekli olarak dayılarının, amcalarının cesaretini ve vatan sevgisini anlatarak onun hatırasını yaşatıyor. Evlerinin en özel köşesini onun fotoğrafları ve hatıralarıyla süsleyen aile, şehitlerinin adının nesiller boyu unutulmayacağına inanıyor.
Unutulmayan Kahramanlık
Karabüklü şehidin ve diğer tüm 15 Temmuz kahramanlarının fedakarlığı, milletin hafızasındaki yerini koruyor. Onların geride bıraktığı aileler ise, yaşadıkları büyük acıya rağmen, sevdiklerinin bu kutsal mertebeye ulaşmasının onuruyla metanetlerini korumaya devam ediyor. Bu aileler, demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmanın en canlı sembolleri olarak varlıklarını sürdürüyor.